Kayserili işçiler: Üç uçağımız yoktu, şimdi ciğerimiz de yok

Kayseri'de servis duraklarında bekleyen işçilerle orman yangınlarını konuştuk.

11 Ağustos 2021 00:22
Paylaş

Ahmet AKARSU
Olcay SAL
Kayseri

Akdeniz ve Ege’de meydana gelen yangınlarda on binlerce hektarlık alan kül oldu. Yangınlar büyürken havadan destek talepleri “Yangın söndürme uçağı yok” denerek reddedildi. İlerleyen günlerde helikopterlerle ve yurt dışı desteğiyle yangına havadan müdahale edilerek yangınlar söndürülebildi. Kayseri’de servis duraklarında görüştüğümüz işçiler arasında “Yangınlar hainlerin işi” diyen de var, “Neden önlem alınmıyor?” diyen de. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çay dağıtmasına ilişkin, “Abartılacak bir şey yok” diyen de var, “Çay atmak nedir?” diye soran da… Ortak duygu ise yangınlara üzülme ve kızma hali...

"DÜNYADA YANGIN OLUNCA BİRİLERİNİN YAKMADIĞINI DÜŞÜNDÜM"

Orta Anadolu Tekstil’de çalışan genç bir işçi Enes. “Sürecin başında yangınların kasti olduğunu düşünmüştüm. Daha sonrasında mevsimle alakalı olduğunu, havaların sıcaklığıyla alakalı olduğunu gördüm. Dünya genelinde de birçok yangın olduğunu görünce birilerinin yakmadığını düşündüm” diyor.

Tekstil işçisi Enes, “Devlet imkanlarının yetersiz olduğunu düşünüyorum” diyor ve ekliyor: “Gücü yetseydi daha önce söndürülebilirdi. Daha önce sel felaketi olduğunda da çay dağıtmıştı Erdoğan. Açıkçası etik bulmadım. Mantıklı bulmadım. Daha fazla yardım yapılabilirdi. Devlet görevlerini yapmak durumunda. Doğal afet konusunda icraat yapmalı.”

"GELECEĞİMİZİ YOK ETMEYELİM"

10 yılı aşkın süredir Esra Tekstil’de çalışan Bülent süreci “Rezalet” olarak değerlendiriyor. Bülent, “Başımızdakiler tedbirini alsaydı bu yangınlar başlamadan bitmişti. Hiçbir yatırım yapılmadı. Hep kendilerine yediler içtiler. Altlarında son model arabalarla geziyorlar. Yangın yerinde çay fırlatıyorlar. Nerden tutsak elimizde kalıyor” diye konuşuyor.

Bülent çözüme ilişkin ise şunları söylüyor: “Bu yönetimin değişmesinden başlamak gerekiyor. Üç beş kuruşa tamah etmemek lazım. Oyumuza sahip çıkmamız gerek. Herkesi terörist yaftasıyla yaftalamayalım. Geleceğimizi yok etmeyelim. Yanan yerlere oteller dikilecek. Hepimizin uyanması şart.”

"ÇAY DAĞITILMASINDA ABARTILACAK BİR ŞEY YOK"

Almer Tekstil işçisi Yusuf ise “Yangınlar hainlerin işi” diye düşünenlerden. “Memleketi bölmeye çalışıyorlar. Başaramazlar” diyor Yusuf. Yangınların başlamasına dair kesinleşmiş delil, kaynak soruyoruz Yusuf’a, “Yok” cevabını veriyor. “Bir yerde yangın başladı mı her yere sıçrıyor. Alıp başını gidiyor. Hepsine yetişmek mümkün olamayabiliyor” diye konuşuyor. Erdoğan’ın çay dağıtması durumuna ise “Çay dağıtılmasında abartılacak bir şey yok” diyor.

"DEĞİŞTİRMEK GEREK"

Beşler Tekstil işçisi Mehmet, “Ciğerimiz yanıyor” diye söze başlıyor. “Devletin kurumlarında hazırlık yok. Erdoğan’ın kaç tane uçağı var ama yangın söndürmek için üç tane uçağımız yok. Şimdi ciğerlerimiz yok oldu. Sen ülkenin cumhurbaşkanısın, anında müdahale edilmesi gerekiyor. Her şeyde zayıf kaldık. Çay atarak 2023 seçimlerine yatırım yapıyor. Kiminin hayvanı yanıyor, evi yanıyor. Ne yapmak lazım? İyi insanları tercih etmek lazım diye düşünüyorum. Erdoğan’a cumhurbaşkanlığı babasından kalmadı. İşçiyi, alt kesimi mahvediyorlar. Değiştirmek gerek. 18 senedir bir arpa boyu yol ilerleyemedik” ifadelerini kullanıyor.

ÖNCEKİ HABER

İngiltere Başbakanı Cameron, salgın paketine de göz dikmiş

SONRAKİ HABER

Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, 145’inci kez sırtlarını rektörlüğe döndü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa