Bakanlar değişse de eğitimin kaderi aynı
“Ziya Selçuk eğitimciydi fakat öğrenciler için yararlı bir şeyler yapamadı, Milli Eğitim Bakanı’nı biz seçebilseydik öğrenciler olarak daha nitelikli bir sonuç da çıkabilirdi.”
Fotoğraf: DHA
Bahar EMREOĞLU
İzmir
Eğitimde fecaatlerle dolu geçen bir dönemin sonunda Milli Eğitim Bakanı’nın istifası ve yerine atanan Mahmut Özer’in eğitmenlikten gelmiş biri olmaması bu durumun tartışılmasına neden oldu. Liseli gençler sürecin yönetiminden çok farklı şekillerde etkilendi. Durumu nasıl değerlendirdiklerini Çiğli’de liseye geçen gençler ile konuştuk.
ÖĞRENCİLERİN YAŞADIKLARI GÖZ ÖNÜNE ALINMALI
Ziya Selçuk’un şimdiye kadar verdiği kararlar, daha doğrusu aldığı emirler neticesinde yaptıklarının hiç mantıklı olmadığını dile getiren Doğa, öğrencilerin yaşadıklarının daha çok göz önüne alınması gerektiğini belirtti. “Okullar açılmamalı deniyor. Gerekli tedbirler alınmadığı sürece bence de açılmamalı. Ama aşılama yeterince hızlı olsaydı, lise yaşlarına kadar inebilseydi o zaman açılabilirdi.” Öğrencilerin fiziksel ve ruhsal sağlığı için okulların açılması önemine değinen Doğa, “Ziya Selçuk eğitimciydi fakat öğrenciler için yararlı bir şeyler yapamadı, bu haliyle belki başka meslekten gelen biri Selçuk’tan başarılı olabilir. Milli Eğitim Bakanı’nı biz seçebilseydik öğrenciler olarak daha nitelikli bir sonuç da çıkabilirdi” dedi.
EĞİTİM SİSTEMİ BETER HALE GELDİ
Öğrenciler olarak bu dönemden hiç verim alamadıklarını değerlendiren Fırat, bunun sebeplerinden birinin Ziya Selçuk olduğunu kaydederek, “Bizlere birer oyuncakmışız muamelesi yaptı. Fakat eğitim sisteminin hassasiyetini bilmesine rağmen biliyormuş gibi davranmadı ve eğitimi daha berbat bir hâle getirdi. Ve öğrencileri okumaktan ve okula gitmekten tiksindirdi” dedi. Fırat’a göre yeni gelen Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in de Ziya Selçuk’tan farklı bir şey yapabilme ihtimali pek yok.
ÇOĞU KİŞİ EĞİTİM ALAMYOR
Ziya Selçuk’un döneminde alınan kararların eğitim için olumlu olmadığını belirten Kardelen, “Ziya Selçuk’un kendi kararları çerçevesinde hareket ettiğini düşünmediğimden yine eğitimin Mahmut Özer döneminde de benzer şekilde gerçekleşeceğini düşünüyorum” dedi. Eğitim hayatı için en önemli şeyin netlik olması gerektiğini söyleyen Kardelen, “Bir gün başka öbür gün başka kararlar çıkmamalı. Tedbirler her yerde gerektiğince yerine getirilmeli. Öğrencilerin de durumu göz önüne alınmalı. Online eğitime çoğu genç hala hazır değil. Ne tablet ne internet noktasında. Eğitim alamıyor çoğu kişi durumlar eşit değil. 8. Sınıfta etüt merkezine gitmeseydim sınavda başarılı olabileceğimi düşünmüyorum” dedi ve okulların gerekli tedbirler eşliğinde açılması gerektiğini belirterek sözlerini sonlandırdı.