11 Ağustos 2021 08:30
/
Güncelleme: 22 Ağustos 2021 19:42

Berfin DEMİREL

İstanbul/Bahçelievler

Merhaba arkadaşlar! Benim adım... Adımın bir önemi yok. Ben Emine Bulut, Özgecan Aslan, Münevver Karabulut, Aleyna Çakır, Pınar Gültekin, Azra Gülendan Haytaoğlu, Esra Hankulu... Adımı bir gün canice katledilmiş bir şekilde hakkımı aramak isteyen insanlar tarafından da öğrenebilirsiniz.

BU ÜLKEDE BİR KADIN OLARAK YAŞAYAMIYORUM

21 yaşındayım ve bu ülkede bir kadın olarak yaşayamıyorum. Tıpkı diğer bütün kadınlar, çocuklar, hayvanlar ve ağaçlar gibi barınamıyorum. Canice her geçen gün katledilen kadınlar, solan hayatlar, yok olan vicdanlar...Her gün bir kadın arkadaşımız vahşice katlediliyor. Azra Gülendam Haytaoğlu’nun bir cani tarafından katledilmesi, Ümit Can Uygun denen caninin Aleyna Çakır’ı öldürdüğü halde sistemin delilleri hiçe sayarak sadece maddeden, gösteriş amaçlı yakalayıp 6 ay tutuklu kalması sonucu katilin salıverilmesi ve Esra Hankulu’nun bu cani tarafından öldürülmesi açık ve net bir şekilde sistemin adalet anlayışını gösteriyor. Biz kadınlar aldığımız nefeslerin sayılı olduğunu düşünüp tedirgin olmak istemiyoruz. Otobüse binince son durağa kadar korkusuzca evimize gitmek, tenha sokaklardan korkusuzca geçebilmek ve birbirimiz için her geçen gün endişelenmek istemiyoruz. Biz adalet istiyoruz. Türkiye’de kadın cinayetleri politiktir ve bunun aksini söylemek mümkün değildir. En büyük örnek iktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmesidir. İktidarın İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin amaçlarına baktığımızda Ayasofya’nın ibadete açılmasıyla ortak bir amaç görüyoruz. Dindar, gerici ve faşist bir politika bu iktidarın en büyük amaçlarıdır. İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilmesi şimdiden bütün canileri cesaretlendirdi. İktidar katilin sırtını sıvazladıkça biz kadınlar ve çocuklar katledilmeye devam edeceğiz. Biz kadınlar yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. İstanbul Sözleşmesi yaşatır!

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yağma iklimi

Yağma iklimi

Enerji şirketlerinin patronlarının bizzat yönetimine girdiği Saray iktidarı, “iklim değişikliğiyle mücadele” adı altında sermayeye yeni kaynak aktarma hazırlığında. İktidarın Meclise getirdiği tasarıya göre karbon emisyonu ticareti sistemi kurulacak, “atmosferi kirletme hakkı” alınıp satılan bir mala dönüşecek. Sistem karbon ticareti zenginleri yaratırken, halka zehir kalacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan: Dünya bir imtihan yeridir, ekonomik zorluklar gelip geçer.

Evrensel'i Takip Et