Yangın Sarıköylüleri susuz bıraktı
Yangından dolayı su borularının hasar görmesinden kaynaklı suya ulaşmakta zorluk yaşayan Aydın Sarıköylüler, altyapı çalışmalarının bir an önce başlamasını talep etti.
Fotoğraf: Hicran Danışman/Evrensel
Doğukan DOĞAN
Aydın
Ülkenin birçok bölgesinde hâlâ yangınlarla mücadele edilirken bu yangınlardan etkilenen yerlerden birisi de Aydın'ın Çine ilçesinin Sarıköy bölgesi oldu. Yangından dolayı su borularının hasar görmesinden kaynaklı köylüler suya ulaşmakta zorlanırken, altyapı çalışmalarının bir an önce başlamasını talep etti.
Geçtiğimiz günlerde Çine, Yatağan ve Milas’ı birbirine bağlayan bölgede çıkan yangın rüzgarın etkisiyle hızla büyümüş, Çine’nin Sarıköy ve Altınabat mahallelerine yaklaşmış ardından ise iki mahalle geçici olarak tahliye edilmişti. Soğutma çalışmalarının devam ettiği bölgede hâlâ gün içerisinde ani ateş parlamaları meydana gelse de hazır bulunan ekipler sayesinde hızla müdahale gerçekleştiriliyor.
“SU BORULARI YANDI, İÇME SUYUMUZ YOK"
Sarıköy Mahallesi muhtarı Yakup Sarıkaya, “Evlerimizde ve hayvanlarımızda çok şükür herhangi bir kaybımız yok. Fakat zeytinliklerimizle beraber dağdan gelen su borularımız yandı. Bu sebeple su ihtiyacımız var. Şu an içme suyumuz yok. Kızılay ve belediye bize koli koli su veriyor, biz de onları köylüye dağıtıyoruz. Buranın altyapı çalışmasının hemen başlaması lazım. Bize, ‘Çalışmalar başladı Milas tarafından yavaş yavaş oraya geliyoruz’ dediler ama kim bilir ne zaman buraya gelirler. Devlet görevlileri de sağ olsunlar zeytinliklerin zararının karşılanacağını iletti” dedi.
Halkı duyarlı olmaya çağıran Sarıkaya, “Maalesef duyarsızlık var biraz halkımızda. Söndürme çalışmalarında yangın bölgesinden çok sayıda cam şişe çıkardık. Yaşadığımız şey bir doğal afet yani illa bir şekilde bir yangın çıkar ama bizler de sorumluluğumuzu yerine getirmeyerek buna sebebiyet veriyoruz. Biz köylüler eskiden ormana girerdik ve orman dibinde bulunan çalıları, otları toplardık, keçileri salardık onlar orman içinde patika yollar oluştururdu. Ama kanun gereği şimdi bizim ve hayvanlarımızın ormana girmesi yasak. Bu yüzden ormanın dibindeki otlar, çalılar toplanamıyor ve hayvanların açtığı patika yollar kapanıyor. Durum böyle olunca biriken otlar sebebiyle yangın daha hızlı yayılırken patika yolların kapanması yüzünden ormanın içine girip müdahale edemiyoruz. Bu yasaların da düzenlenmesi lazım. Yasalar hep masa başında hazırlanıyor. Gelip burayı görsünler öyle hazırlasınlar. Ormanları köylüler korumalı, köylüler de yasa ile sürece dahil edilmeli” diye konuştu.
“FABRİKADA YANGININ SARIKÖY'DE OLMADIĞI SÖYLENDİ BİZ ÇALIŞMAYA DEVAM ETTİK"
Sarıköylü bir yurttaş ise yaşadıklarını şöyle anlattı: “Bence yangına müdahalede geç kalındı. Ben turşu fabrikasında çalışan bir işçiyim. Yangın haberini ilk aldığımda saat 13:00 civarı idi. Fakat ardından bana verilen bilgide yangının Sarıköy’de olmadığı söylendi ve biz çalışmaya devam ettik. Saat 17:00’da mesaim bittikten sonra köye yaklaştığımda gördüm ki kara dumanlar evimin önünden yukarı doğru yükseliyor. Canımdan can gitti. Hemen eve koştum, çocuklarımı çıkardım evden. Bir evim, tavuklarım ve çocuklarım var benim sadece. Hiçbirine bir şey olmadı çok şükür ama tavuklarım o ağaçlardan çıkan sesten ötürü çıldırdılar adeta. Çoğu köylünün su boruları yandı, çok zor durumdayız bu sebeple. 3 gündür hiçbir iş göremiyorum hâlâ olayın şokunu atlatabilmiş değilim.”
“SOĞUTMA ÇALIŞMASI BİTMEDEN ALTYAPI ÇALIŞMASI YAPILAMAZ"
Yangında söndürme çalışmasına katılan bir itfaiye görevlisi de “Yangının ilk gününden beri buradayım. Kontrol altına alındı yangın fakat birçok ağaç yine de kül oldu. İnsanlarımız da zor durumda kaldılar. Suları kesik fakat soğutma çalışması tamamen bitmeden altyapı çalışmasının yapılması imkansız. Görüyorsunuz hâlâ dumanlar yükseliyor ve aniden belli bölgeler tutuşuyor. Orman içinde hazır bulunan arkadaşlar hemen müdahale ediyor elbette. Yani bu durumda bir çalışma yapılması pek mümkün değil gibi. Yerleştirdiğiniz borular tekrar yanabilir” dedi.