12 Ağustos 2021 08:51

Akbelen direnişinde köylüleri sevindiren haber "yürütmeyi durdurma" kararı verildi

Akbelen Ormanı’nın Limak Holding’e ait Yeniköy-Kemerköy Termik Santrallerine kömür temini için kesilmesine karşı direnen köylülerin mücadelesi sonucu mahkeme, 'yürütmeyi durdurma' kararı verdi.

Fotoğraf: Füsun Kayra

Paylaş

Özer AKDEMİR
Eda AKTAŞ
Muğla

Muğla Milas ilçesi İkizköy yakınındaki Akbelen Ormanı’nın Limak Holding’e ait Yeniköy-Kemerköy Termik Santrallerine kömür temini için kesilmesine karşı köylüler ve yaşam savunucuları yaklaşık bir aydır nöbet tutuyor. Avukatlarından bugün gelen haber köylülerin yüzlerini güldürdü. Muğla 1. ve 3. İdare Mahkemelerinde devam eden orman kesimi davası ve Termik Santral entegre tesis ÇED muafiyeti davalarında yürütmeyi durdurma kararı çıktı.

Geçtiğimiz günlerde gece yarısı direniş alanındaki köylüleri ve yaşam savunucularını alandan çıkaran jandarma, dün (Çarşamba) de Milas-Ören karayolu kıyısında bekleyişlerine devam eden köylüleri alandan çıkardı. Köylüler de ormanın hemen yanında, bir köylünün ek bir ağaç gölgesi bile bulunmayan tapulu tarlasına geçerek direnişlerine burada devam etme kararı almışlardı.

Dün, köylülerin haftalardır nöbet tuttuğu alanda köylüler ve onlara destek için gelen yaşam savunucuları ile konuştuk. Jandarmanın gece yarısı kendilerini sürükleyerek Milas-Ören karayolu kıyısına atmalarına olan öfkelerini dile getiren köyüler her ne olursa olsun direnişte kararlı olduklarını ifade ettiler.

“ÇAMLARIMIZI VERMEYECEĞİZ”

Jandarmanın direniş alanını boşatma anında orada olan ve darp edilen İkizköylü Güleyren Demir, “Jandarmanın geldiğini görmedik, yoldan geldiğimizde çok kalabalık jandarma vardı. Tutuklarını attılar. Bir kadının kasığına vurdular araya girdim benimde kalbime vurdular, darp ettiler kolum morardı. 14 yaşında bir çocuğun kafasına vurdular, 4-5 kişi bir çocuğu sürükleyerek götürdü. Sonra eşim ‘Burası benim tapulu tarlam beni neden itiyorsunuz’ dedi. Tarlamızdan sürüklediler bizi. Ağaçlarımızı koruduğumuz için sürüklendik ama çamlarımızı vermeyeceğiz” dedi.

“BİZ DİRENİYORUZ ONLAR MÜDAHALE EDİYOR”

İkizköylü Havvana Ova, yaklaşık bir aydır nöbet tuttuklarını söyledi. Jandarmanın direniş alanını boşattığı andaki müdahale sırasında kendisinin köyde olduğunu ancak 14 ve 20 yaşında olan iki torununun alanda bulunduğunu aktaran Ova, “Nöbet yerinde bekleyiş devam ederken askerler gelmiş ‘Burayı terk edeceksiniz’ demişler. Torunlarım ve bekleyenler alanı bırakmak istemeyince kollarından tutarak sürüklemişler ve yola indirmişler. Suçları neydi gençlerimizi oradaki sürüklüyorlar? Biz direniyoruz onlar müdahale ediyor” diye konuştu.

“TOPRAĞIMIZI VERMEK İSTEMİYORUZ”

Daha önceden termik santralin, madenleri ve köyleri aldığını söyleyen Ova, “Ben bu köye gelin geldim, benim köyümü Sek köyünü de madenler aldı. Bizleri köylerimizden kovaladılar. Abilerim, kardeşlerim hep başka illere göç etti. Maden bizi dağıttı ve hâlâ devam ediyor. Şimdi 3 mahallemiz kaldı. Bize de göz diktiler, burada bizi yaşatmayacaklar ama biz doğamızı, ağaçlarımızı, havamızı korumak istiyoruz. Bizim tek suçumuz doğamızı korumak, sanırım o yüzden müdahale ettiler. Ama sonuna kadar savunacağız, toprağımızı vermek istemiyoruz, mümkün değil vermeyeceğiz” dedi.

“HEM SÜRÜKLEDİLER HEM DE TEKME ATTILAR”

Olay anında darp edilen bir diğer İkizköylü İlkay Demir ise, “Köyde otururken haber geldi, alana geldik. Sonra bizi buradan atmak istediler. 5 yaşında çocuğum var, ben evden çıkınca gece tutamamışlar peşimden gelmiş. Çocuğum anne anne diye bağırıyordu jandarma bırakmadı çocuğumun yanına gideyim. Hasta oluğumu söyledim yine de bırakmadılar sürüklediler hem de tekme attılar. Biz 20-30 senelik çamlarımızı savunuyoruz. Burada yalvardık boydan boya bizi sürüklediler” diyerek yaşanan olayı anlatırken direnmeye devam edeceklerini belirtti.

İkizköylü Niyazi Gülbaş de “Biz buradan ayrılmak istemiyoruz. Jandarmayla karşı karşıya gelmek istemiyoruz ama tapulu tarladan ayrılmak istemiyoruz” dedi.

“AKBELEN ORMANI’NI KURBAN ETMEK İSTEMİYORUZ”

İkizköylü Nejla Işık ise, “İki yıldır toprağımız, suyumuz, havamız her şeyimiz için mücadele ettik. Ciğerlerimiz yandı, onları söndürmek istedik ama burayı da bırakmadık. İki gündür mü ormanı korumak aklınıza geldi, biz zaten koruyoruz. Yangını bahane ederek 105 ağacı katlettiler. Biz burada olmasaydık, sabaha kadar Akbelen Ormanı kalmayacaktı. Yangın nerede siz nereyi kesiyorsunuz” diye sordu.

“İkizköyü yumrukla ezmeye çalışıyor Limak şirketi ama bastıramayacak. Akbelen Ormanı’nı kurban etmek istemiyoruz, çekilmeyeceğiz” diyen Işık direnişe destek beklediklerini söyledi.  

“ŞİRKET SUÇ İŞLEYEREK ORMANIMIZI KESTİ”

İkizköy Çevre Komitesinden Deniz Gümüşel de “Akbelen Ormanı’nı kömüre ve termik santrale vermeyeceğiz. Şu ana kadar Orman Genel Müdürlüğü’nün burayı kesme durumu vardı, mücadelemiz de ormanı koruması gereken devlet kurumlarına yönelikti ama üç gün önce alana şirket bizzat girdi ve kesim yaptı. Yani suç işleyerek ormanımızı kesti. Şirkete karşı son noktaya kadar buradayız. Jandarma sürekli bizi alanın dışına gitmeye çalışıyor ama bizler buna müsaade etmeyeceğiz” diye konuştu. 

“KAMU KURUMLARI ORMANI KORUMA GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDİĞİ İÇİN BURADAYIZ”

İkizköylülerin avukatı İsmail Ata ise, “Bizim amacımız ormanı korumak. Jandarma ve devlet müdahale ettikçe direniş büyüyor, daha fazla insan desteğe geliyor. Alınan kararla 6 kişi alanda bekleyecek geri kalanlar ise alana yakın bir yerde bekleyecek. Valilik orman yangınları sebebiyle orman alanları içerisine ve dışında yanında kimsenin bulunmaması yönünde karar almış 5 Eylül’e kadar. Ama bizi burada bulunmaya iten durum devlet kurumları. Orman Genel Müdürlüğüne biz orman kesim iptali davası açtık dava devam ederken ormancılar geldi ağaç kesti. Daha sonra şirket ağaç kestirdi. Biz niye buradayız Orman Genel Müdürlüğü, kamu kurumları ormanı koruma görevini yerine getirmediği için buradayız. Ama valilik diyor ki bu görevi ben yerine getirmiyorum sen de yerine getirme. Jandarma ağaç kesilmeyeceği konusunda söz verdi ama biz valiye ve İçişleri Bakanlığına güvenmiyoruz o nedenle biz burada bulunmaya devam ediyoruz” diyerek süreci anlattı.

“EKOLOJİ BİRLİĞİ OLARAK DİRENİŞE DESTEK SUNACAĞIZ”

Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü ve Kazdağı Koruma Derneği Başkanı Süheyla Doğan, jandarmanın gece yarısı Akbelen direniş alanını boşatma durumundan sonran sabah erkenden desteğe geldiklerini söyledi. Direnişte bulunan köylülere ve yaşam savunucularına jandarmanın müdahale ettiğini aktaran Doğan, barikatlar kurularak alana alınmadıklarını dile getirdi.

Jandarma ile yapılan görüşme sonucu nöbet alanında çadırların boşaltıldığını ve altı kişinin alanda kalmasına karar verdiğini ifade eden Doğan, “Desteğe gelenler ise direniş alanına yakın bir yerde çadırlarını kurdu. Biz de Ekoloji Birliği olarak İkizköy Çevre Komitesinin aldığı karara saygılıyız. Nerede direneceklerse orada elimizden gelen desteği yaparız” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Bir çocuk 20 kişinin sistematik istismarına uğradı, şüpheliler serbest

SONRAKİ HABER

Altındağ'da, Suriyelilere yönelik saldırılarla ilgili 76 kişi gözaltına alındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa