DERİTEKS üyesi işçiler: Yaşadığımız sorunlara karşı çözüm etrafında kenetlenmeliyiz

Ali DOĞAN
İstanbul

Türk-İş’e bağlı DERİTEKS sendikasının genel kurulu 21-22 Ağustos’ta yapılacak. Genel kurul, ekonomik krizle birlikte ücretlerin daha fazla erimesi, alım gücünün düşmesi, hak kayıplarının artması gibi işçi sınıfına saldırıların arttığı bir süreçte yapılırken, DERİTEKS üyesi işçiler yaşanan bu sorunlara karşı çözüm etrafında kenetlenilmesi gerektiğini ifade ediyor. Baraj sorununu da hatırlatan işçiler, “Kongre sürecinin bu kadar sessiz geçmesine alışkın değiliz. Bu kongreden güçlenerek çıkmalıyız” diyor.

Uzun yıllardır DERİTEKS’in önünde bir baraj sorunu olduğunu ve bu sorunun aşılamadığını ifade eden Özkan Kundura Baştemsilcisi Ercan Şahin, “Sendika iki seneden fazladır Çiftçiler Kundura’da ama hâlâ yol kat edilemedi, sorunlar sürüyor. Ama oradaki işçiler yine de başka sendikalara gitmiyor. ETF’de 8 aydır sözleşme yapılamadı. Hayırlısı olur diyorum ama iş orayı göstermiyor” dedi.

İzmir Şube Başkanı Makum Alagöz’ün aday olacağı işçiler arasında konuşulan konular içinde. Şahin, “Hazırlıklar onu gösteriyor. Vallahi eğer İstanbul İzmir’den oy alamazsa hiç aday olmaya gerek yok. Ezilmemize gerek yok. Yani en azından deriz ki destekliyoruz, şöyle olsun böyle olsun. Delegeler açısından sıkıntı değil ama yönetimin ortaklaştırması gerekiyor. Ama 30 yıllık genel başkan birinin yardımcısı da olmaz, İzmir’den kalkıp burada yardımcılık da yapmaz. Ben ortaklaşma konusunda hiç umut görmüyorum. Biz şube kongrelerinde de ortaklaştıralım dedik ama olmadı. İnsanların elindeki potansiyeli güç olarak görüp ona göre hareket ediyorlar. Ama bazı fabrikalarda belli başlı sorunlar var. Dün örgütlü olduğumuz bazı işyerleri bugün sallantıda, ‘Ne olacağı belli değil’ deniyor. Eğer durum böyleyse sendikada daha ciddi sıkıntılar başlar” diye konuştu.

YETKİ SORUNU İŞÇİNİN GÜCÜYLE AŞILABİLİR

Aka Deri Baştemsilcisi Özgür Canpolat da sendikanın yetki sorununa dikkat çekerek, “Bu dönem tek liste girilmesi gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir problem varsa genel başkanın bırakması da uygun olmaz. Bu bekleyen sözleşmeler için büyük bir sorun. Kimi sendikalarla birleşme konuları gündeme geldi ama bu da olmadı. DERİTEKS’in bir mücadele geleneği var. Geçmişinden bugüne en zorlu mücadeleleri örgütlemiş sendikanın baraj altında kalması doğru değil. Burada çok hatalar vardır ancak bunlar da kongrede tartışılarak aşılabilir” dedi.

Öte yandan yetki sorununa rağmen kimi fabrikalarda sözleşme imzaladıklarını dile getiren Canpolat, “Berkem Kürk’te bir toplu sözleşme yaptık, yetkimiz yoktu. İşçilerin bastırması, biraz ortak hareket etmeyle biz oradaki sorunu çözdük. Bu dönem ETF’de bunu uyguluyoruz. Yemek protestoları, sloganlar, kapı önünde basın açıklamalarıyla mücadelemizi sürdürüyoruz. Zamla ilgili ve kazanılmış olan 2.5 ikramiyeyle ilgili sorun yaşıyoruz, vermek istemiyorlar. Ama bizim bu haklarımızı vermemiz mümkün değil. ETF işçileri düne göre daha örgütlü, sorunları etrafında daha kenetlenmiş bir vaziyette. Hem sendikayı hem birbirini sahipleniyor. Bizim yetkimiz olmayabilir, yetkimizin olmaması bugün işverenlerin rahat davranmasının da önünü açıyor ama işte bazı yerlerde yetki işçidir. Yani değiştirecek güç var mı, var. Bunu da görmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“Bu dönem iyi bir yönetim seçilirse bu sorunların üzerinden gelinebilir” diyen Canpolat şöyle devam etti: “Bu kadar sıkıntı yaşanıyorken tek bir listenin oluşması, işçilerin sorunları için ellerini taşın altına koyması ve geçmişle hesaplaşmak gerekiyor. Eğer burada bir kutuplaşma olursa, olmaz. Delegelerin çoğu İzmir’de sonuçta. Ama biz yine düşüncelerimizi söylüyoruz, fikirlerimizi paylaşıyoruz.”

"GEÇMİŞTEKİ MÜCADELE RUHUNA İHTİYAÇ VAR"

DERİTEKS üyesi CPS işçisi “Baraj sorunu ciddi bir sorun. Aşılır mı aşılmaz mı bilmiyorum ama nihayetinde aşılması gerekir” dedi. DERİTEKS İstanbul Şube kongresini hatırlatan işçi, “İstanbul Şubenin bir yönetme sorunu var. Neredeyse 1 seneye yaklaşacağız. Kongre kürsüsünde örgütleyecekleri fabrikalar olduğunu ifade ettiler. Hiçbir adım, hiçbir ilerleme yok. CPS’de yoğun bir süreç yaşadık ama katkıları olmadı. Genel Başkanın bireysel çabası dışında direnişi ileriye götürecek, mücadeleyi ileriye taşıyacak birleşik bir anlayış ortaya koyulmadı. Bir kere burada, bu bile ne kadar ciddi bir sorunla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Geçmişteki DERİTEKS ruhu çökmüş durumda. Deride geçmişin mücadele mirasından hâlâ kırıntılar var ama tekstilde tamamen kopuk. Ön açıcı, ilerleyici, pratik bir planları yok şube nezdinde. Bu merkezi de ilgilendiriyor” dedi.

Öte yandan “yetki sorununun” zamanla sığınılan bir yer olduğunu belirten işçi, “Bunun arkasına saklandık. Bunun yanında şubede tamamen kendi bulundukları mevziyi koruma amaçlı bir algı var. Özellikle son 3 yıldır bölgesel ayrımlar, hemşehricilik yerleşmeye başladı. Bu durum genel merkeze de sıçrayacak. İşçi sınıfının mücadelesinden hareketle, sınıfı merkezine alan, geçmişteki gibi fiili mücadeleyi hayata geçiren bir anlayışa ihtiyaç var. Bugün mesela ETF’de işçiler ciddi bir irade gösteriyor ama burada sendika gene yetersiz. Umarım oradaki sorun çözülür ama çözülecekse de işçilerin iradesi ile çözülecektir” diye konuştu.

Kongreye giderken isimlerden daha çok geçmişteki mücadeleci ruhunun tekrardan nasıl kazanılacağının konuşulması gerektiğini ifade eden işçi, “Bu ruh sınıfının örgütlülüğüne nasıl dönüşecek, sermayeye karşı duruşunu nasıl sergileyecek? İhtiyacımız olan bu. Ama ne yazık ki şimdi şubede olduğu gibi isimler üzerinden bir tartışmanın ötesine geçmiyor” dedi. İşçilere “Nasıl bir yönetim” diye sorulması gerektiğini dile getiren işçi, “Bu konuda bütün üyelerle anket çalışması yapılması gerekirdi. Nasıl bir sendika yönetimi, nasıl bir mücadele, nasıl bir sendikacılık?​”

Bir tekstil işçisi ise “İşveren sendikanın bu hali ile ciddiye almıyor ve sendikaya güven sorunu var. Sendikaya olan güven sorunu çözülmezse biz işçilerin birliği de olumsuz etkilenir” dedi.