Sağlık işçileri: Eşitsizlik giderilmedi, hâlâ tayin hakkım yok

Eren AKTAŞ
Ankara

696 sayılı KHK ile taşerondan kadroya geçen işçiler dahil yüz binlerce içinin beklediği toplu iş sözleşmesi sürecinin ilk ayağı olan kamu çerçeve protokolü imzalandı. Türk-İş ve Hak-İş AKP iktidarıyla anlaştı. Yapılan anlaşmaya göre en düşük işçi ücreti net 3 bin 533 lirada kaldı. 2 yıllık sözleşmede kamu işçilerine ilk 6 ay yüzde 12 diğer aylar yüzde 5 artı enflasyon farkı oranında anlaşmaya varıldı.

KHK ile kadroya geçirilen işçilerin özlük haklarının iyileştirilmesi talepleri ise yasal düzenleme çalışması gerekçesiyle askıda bırakıldı.

BU KADAR BİLE OLMAZ DİYORDUK...

Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çalışan bir işçi imzalanan taban ücret anlaşmasından memnun olduğunu belirtiyor. Bunun gerekçesi ise “Hükümetin bu kadar zammı bile vermeyeceği” düşüncesi. İşçi şunları anlatıyor: “Protokol açıklandıktan sonra arkadaşlarla aramızda değerlendirdik. Sendikaların ilk açıkladığı tekliften düşük ama biz hükümetin bu kadar bile vermeyeceğini düşünüyorduk. Bunca yıldır çalışıyoruz, zaten olması gerekenden çok çok aşağıda ücrete çalışıyorduk. Hakkımız olan bundan çok daha fazlası elbette ama bu kadar olması bile bizim için olumlu oldu.”

Öz Sağlık-İş tarafından imzalanacak olan toplu iş sözleşmesine dair de konuşan işçi başından itibaren sürece dahil olmak istediklerini vurgulayarak “Biz temsilcimizi seçmek istedik, hastanede yaşadığımız sıkıntıları söyledik ancak yanımızda bir sendika göremedik. Sorunlarımızı hep kendi aramızda işçi arkadaşlarla bir araya gelerek çözmeye çalıştık. Yine de vazgeçmiş değiliz, sendikayı sıkıştırmaya, taleplerimizi anlatmaya devam edeceğiz. Şimdi sıra onlarda. Sağlık işçisi olmamızdan kaynaklı yaşadığımız sıkıntılara çözüm bulmalarını, bunun için mücadele etmelerini bekliyoruz” dedi.

‘BİRAZ RAHAT EDERİZ DEDİK AMA...’

Sağlık Bakanlığı merkez binasında çalışan bir kadın 10 yılı aşkındır sağlık işçisi olarak çalıştığını belirterek başlıyor sözlerine ve şöyle devam ediyor: “Taşerondayken zaten yeteri kadar ezildik, çok hakkımız yendi. Şimdi devletin kadrolu işçisiyiz biraz rahat ederiz dedik ama yine beklediğimiz gibi olmadı. Kullandığımız her şeye gelen zamların yanında verilen zam kayıplarımızı biraz olsun giderse bile bence yeterli değil.”

Gıda maddelerinden faturalara her şeye zam geldiğini hatırlatan bir başka işçi de “Sahneye çıkıp büyük büyük rakamlar söyleyip bizi beklentiye sokuyorlar. Bakalım elimize ne geçecek maaşı alınca göreceğiz. Şimdilik iyi gibi ama yine bir yandan verip bir yandan almasınlar” dedi.

EŞİTSİZLİK GİDERİLMEDİ!

KHK ile kadroya geçtiğini söyleyen bir başka işçi ise imzalanan protokolle işçiler arasındaki eşitsizliğin giderilmediğini vurgulayarak, “Hâlâ benim tayin hakkım yok. Yasal düzenleme diyerek bizi oyalıyorlar. Sendikalar kırmızı çizgimiz dediği hiçbir işin arkasında durmadı. KHK ile diğer sürekli işçiler arasındaki özlük haklar hâlâ eşitlenmedi. Maaşımızın biraz iyileşmiş olması iyi bir adım ancak sendikaların daha çok mücadele etmesi gerekiyor. Bizim taleplerimize sırtlarını dönüp, hükümet ne derse onu dinliyorlar. Böyle sendikacılık mı olur” diye konuştu.