12 Ağustos 2021 23:40

Kamu işçisi: Mücadele etmedikçe daha çok ezileceğiz

"Bekledikçe, sustukça, mücadele etmedikçe her geçen gün daha kötüye gideceğimizi söylemek için müneccim olmaya gerek yok.”

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Türk-İş üyesi bir kamu işçisi
Ankara

Merhaba Evrensel okurları, işçi kardeşlerim.

Bildiğiniz üzere önceki gün kamuda 700 bin işçiyi ilgilendiren kamu çerçeve protokolü imzalandı. 15 yıllık bir kamu işçisi olarak sözleşmeye dair düşüncelerimi paylaşmak istedim.

Türk-İş Genel Başkanı ve yanındakiler bu sefer mikrofon dersine çalışmışlar. Genel Başkan Ergün Atalay yaklaşık 20 dakika yine herkese teşekkür dağıtarak ve birçok meseleye değinerek, geçmiş sözleşme sürecinde başından geçenleri de anlattığı bir güzelleme sanatını icra etti. Başkan konuşurken binlerce işçi de internetten yayınlanan canlı yayında “Bir teşekkürü işçiye etmedin, bu kadar teşekkürün ve uzun konuşmanın arkası boş çıkacak” diye tepki gösterdi yaptıkları yorumlarla. KİT’lerde, yardımcı işlerde çalışan binlerce işçi kadro isteğini dile getirdi. Binlerce taşerondan kadroya geçen işçi tayin hakkı istedi. Genel Başkan Atalay ve ekibi bu sefer iyi hazırlanmıştı. İşçiye malzeme vermemek için yazılı kağıt aracılığıyla iletişim kurdular.

Genel Başkan konuşmasını bitirdikten sonra sözü Çalışma Bakanına verdi. Bakan da konuşmasına yine bir sürü teşekkürle başladı. En son teşekkürü de işçiye etti. Bu kadar teşekkürün arkasının boş çıkacağı belliydi. Bir atasözüyle açıklayayım, boş teneke çok tangırdar. Bunlar da boş teneke misali karşısında işçinin hakkını hukukunu yedirmeyecek bir sendika olmadığı için işçiyi yine gerçek enflasyon altında ezdirdiler.

NET BRÜT OYUNU

Açıkladıkları tabloda Ali Cengiz oyunu olduğunu hemen hissettim. Çünkü en başından beri net ve brüt ücret diye bir ayrım yapmadılar. Böyle olunca da 696 KHK kapsamında kadroya geçmiş 315 bin işçi yine kandırıldı. Neden mi? İmzalanan çerçeve sözleşmeye göre aldıkları asgari ücrete AGİ’den sosyal haklara kadar her şey dahil en fazla 1000 TL zam gelmiş oldu. Bu taşerondan kadroya geçen işçiler için başta iyi gözükebilir. Çünkü bu arkadaşlarımız yıllarca asgari ücretin yüzde 4 fazlası bir zamma mahkum edildiler. Ama ilerleyen süreçlerde göreceğiz ki ülkenin ekonomisinin biz işçiler açısından yangın yeri olduğunu bildiğimiz için bu rakamlar işçiyi tatmin etmeyecektir.

UZUN YILLARDIR ÇALIŞAN İŞÇİLER RAHATSIZ

Peki diğer tarafta uzun yıllardır kamuda çalışan kadrolu işçiler bu sözleşmeden memnun mu derseniz? Tabii ki hayır. Çünkü zaten yıllardır kamu işçisinin ücreti eriyip bitmişti. Yıllardır kamu işçisinin birçok hakkına tırpan vuruldu. 15-20 yıllık kamu işçisi de seyyanen zam bekliyordu. En az yüzde 30 zam bekliyordu. Kamuda her sektörde birden fazla skala olduğu için bunun kaldırılmasına dair bir söz bekliyordu. Geçmişe dönük kayıpların karşılanmasını bekliyordu. Fakat Türk-İş Genel Merkezinin yine işçiyi satacağını da biliyorduk. Çünkü bunların zaten yıllardır hükümetle sıkı fıkı bir dostluk ve ahbaplıkları vardı. Durum böyle olunca bu Türk-İş yönetiminden beklenti içerisine girmek biraz saflık olur. Buradan Türk-İş’e üye tüm işçilere çağrım, bekledikçe, sustukça, mücadele etmedikçe her geçen gün daha kötüye gideceğimizi söylemek için müneccim olmaya gerek yok. Biz işçilerin tek çaresi birleşip mücadeleci sendikacılık anlayışının hakim olduğu bir Türk-İş’i var etmek. Biz işçiler sadece ekonomik meselelerde değil ülkenin her meselesinde ses çıkarmalıyız. Ülkenin geleceğine dair işçiler siyasete kendi sınıfı için müdahil olmazsa daha çok sömürülürüz ve haklarımızı alamayız.

ÖNCEKİ HABER

Ceylanpınar’da başına yorgun mermi isabet eden 3 yaşındaki çocuk ağır yaralı

SONRAKİ HABER

Maden işçisi: Sefalet zammına imza atmayın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa