14 Ağustos 2021 15:42

Emek Gençliği: Rant uğruna geleceğimiz talan ediliyor

Yangın bölgesini ziyaret eden Emek Gençliği, köylülerin geçim kaynağının yandığını söyleyerek, “Hükümet ormanlarımızın, köylerimizin ve geleceğimizin yanmasına bilerek göz yummuştur” dedi.

Emek Gençliği: Rant uğruna geleceğimiz talan ediliyor


Fotoğraf: Evrensel

Emek Gençliği, Aydın ve Muğla’daki orman yangınlarından etkilenen yerleri ziyaret etti. Ziyarete ilişkin görüşlerini paylaşan Emek Gençliği MYK üyesi Emre Gökmen, köylülerin geçim kaynağının yandığını söyleyerek, “Hükümet ormanlarımızın, köylerimizin ve geleceğimizin yanmasına bilerek göz yummuştur” dedi.

Milas ve Bodrum’daki köyleri ziyaret ettiklerini söyleyen Gökmen, “İzlediğimiz yol güzergahı boyunca bölge halkının ne denli zor bir süreçten geçtiğini daha yakından gözlemleme şansımız oldu. Yangının yarattığı tahribatın boyutu ağır ve kolay atlatılabilecek durumda değil. Köylülerin ekmek kapısı, 40-50 yıllık emekleri yangında kül olmuş. Ve ne yangında ne sonrasında hükümet tarafından hiçbir destek ve zararın karşılanacağı beklentisi de kalmamış” diye konuştu.

İkizköylülerin Akbelen Ormanı’ndaki direnişine de destek verdiklerini aktaran Gökmen, “Akbelen Ormanı’ndaki köylülerin direnişi ve mücadele azmi ise umut verici. 'Toprağımıza, suyumuza, ormanlarımıza sahip çıkıyoruz' sesini daha da güçlendirip örgütlü bir mücadeleye çevirmek gerek” İfadelerini kullandı.

“HÜKÜMET GELECEĞİMİZİN YANMASINA BİLEREK GÖZ YUMMUŞTUR"

Yangınlar ortaya çıkmadan önce yapılan uyarıları tekrar hatırlatan Gökmen, “Onlarca uyarıya rağmen tek bir önlem almayan, yangına müdahale etmemek için elinden geleni yapan hükümet ormanlarımızın, köylerimizin ve geleceğimizin yanmasına bilerek göz yummuştur. Hayatımızın bu denli önemsiz olduğunu, rant uğruna geleceğimizin talan edildiğini görmeliyiz. Bu sistemin kâr getirmediği sürece nefes almamıza bile tahammülü olmadığını görmeliyiz. Köylüler, itfaiye, orman işletmesi çalışanları canını dişine katarak yangınların ortasına atlarken özel uçaklarıyla gözlem yapmaya gelenler hâlâ keyif çayları dağıtıyor. Ülkenin kaynakları saraylarda, lüks otellerde, son model makam araçlarında heba edilirken, mafya-çete-devlet-sermaye arasındaki kirli ilişkilerde milyon dolarların lafı geçiyor. Ormanlardaki yangınlara müdahale edecek uçak sayısı bile bir elin parmağı kadar etmiyor. Aynı gemide olmadığımız ve olamayacağımızı tekrar vurguluyoruz” diye konuştu.

“HÜKÜMET BU FELAKETLERİN YEGANE SORUMLUSUDUR”

Yangından önce bölgede, maden işletmelerine ve termik santrallerin kullanımına açık arazilerin sıklığına dikkat çeken Gökmen, “Muğla’nın yüz ölçümünün, yüzde 75’inden fazlası maden işletmelerine açık. Köylere giderken geçtiğimiz yollarda yangının ulaşmadığı alanlarda zaten yıllardır var olan başka bir yangını görüyoruz. Rant için yıllardır sermayedarlara peşkeş çekilen alanlarımıza termik santralleriyle, HES’leriyle, RES’leriyle her geçen gün boyutunu katlayarak zarar veriyor. Yangınlarda olduğu gibi Karadeniz de gerçekleşen selde de hükümet bu felaketlerin, ölümlerin ve kayıpların yegane sorumlusudur. Derelerin, ormanların, göllerin yapısını yerle bir edip yerine beton yığınları yapan iktidar bu felaketleri gördükçe ellerini ovuşturarak, yıkımın ardından gerçek faturayı halka kesmeye çalışıp sermayedarları nasıl sevindireceğini hesap etmektedir” dedi.

“RANTA VE DOĞANIN TALANINA KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ”

“Gençlik içerisinde geleceğe dair tablo gittikçe kararıyor” diyen Gökmen, “Özellikle pandeminin başından bu yana artan sömürü koşulları gençliğin yaşam alanlarını daraltırken gelecek kaygısını da en üst seviyeye çıkarıyor. İşsizlik zirvede, çalışma koşulları alabildiğine zorlaşmış, ücretler açlık sınırının altında, öğrencilerin eğitim hakkı gasp ediliyor, sınav sistemi başlı başına bir sorunken barajların düşürülmesi tartışılıyor. Bunca sorunun arasında orman yangınları, iklim değişikliği, sel gibi felaketler ve kapitalist sistemin kâra endeksli politikaları geleceğimiz için plan yapmamıza, hayal kurmamıza, istediğimiz gibi bir hayat sürmemize ket vuruyor. Gençlik olarak bizi bu girdaba sokanlarla, bize nefes alacağımız ormanları bile reva görmeyip bir avuç sermayedara peşkeş çekenlere, ranta ve doğanın talanına karşı geleceğimize sahip çıkmak ve onun için mücadele etmekten başka seçeneğimiz yoktur. Ancak örgütlü ve bu sistemi yıkmayı gözeten bir mücadele bizi geleceğimize kavuşturabilecektir” diyerek sözlerini tamamladı. (İzmir/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et