Adana esnafı: Borcu borçla kapatıyoruz, Bağ-Kur’umuzu ödeyemiyoruz
Düşen alım gücü ve pandemi aylarında hükümetin desteksiz bıraktığı esnaf, borçlarını sürekli ertelediğini ve BAĞKUR primlerini ödeyemeyecek duruma geldiğini anlattı.
Fotoğraflar: Evrensel
Gülcan AVCI
Volkan PEKAL
Adana
Adana’nın Yüreğir ilçesine bağlı Akdeniz Mahallesi’nde esnaf, derinleşen ekonomik kriz nedeniyle yaşam koşullarının ağırlaştığını söyledi. Kendilerinden “yarım kilo deterjan” talep eden yurttaşların olduğunu söyleyen bir esnaf, “Asgari ücrete yüzde 21, kahvaltılıklara yüzde 60 zam geldi” dedi. Düşen alım gücü ve pandemi aylarında hükümetin desteksiz bıraktığı esnaf, borçlarını sürekli ertelediğini ve BAĞKUR primlerini ödeyemeyecek duruma geldiğini anlattı.
Asgari ücrete 2021 yılı için yüzde 21 zam yapıldığını hatırlatan bir esnaf, sadece kahvaltılık ürün grubuna yıl başından beri yüzde 25 ve yüzde 35 olmak üzere toplam yüzde 60 zam geldiğini ifade etti. Esnaf, “Yüzde 70’e kadar zamlar geldi. Vatandaşın alım gücü yok. Müşterilerin yüzde 60-65’i kredi kartı kullanıyor. 5 liralık peynir isteyen var. ‘Yarım kilo deterjan ver’ diyen var. Yevmiye ile gündelik işlerde çalışan biri bir gün çalışmasa aç. O yüzden kısmak zorundalar. Pandemide insanlara bin lira yardım yaptılar. Burada iki-üç poşet eşya alsan bin lira” dedi. Kârlarının düştüğünü ifade eden esnafı, “Kazancımız günden güne eriyor. Mesela 75 kuruşa aldığımız bir şeyi 1 liraya sattığımız zaman yüzde 25’i bize kalıyordu. Aynı ürün şu an 1.5 lira oldu. Ama bizim satışımız 1.8 lira. Fazla para bağlıyoruz ama kâr marjımız düşüyor. Sonra en büyük sorun elektrik zamları. Bir market aylık 5 bin lira elektrik parası ödüyor” dedi.
MALİYET ARTIŞI DURMADI
Pandemi sürecinde yaptıkları borçların en büyük sorunları olduğunu ifade eden restoran işletmecisi Nevzat Yüksekbaş, “Bu süreçte müşteriler para harcamaktan çekindi. Kullandığımız bütün malzemelerin fiyatı yüzde yüz arttı. Kullandığımız temel malzeme unun 25 kiloluk çuval fiyatı 55 liradan 105 liraya kadar çıktı. Ayçiçek yağı 35 liradan 78 liraya çıktı. Peynir yüzde 50 zamlandı. Et ürünlerinde fiyat arttı. Bunun üzerine elektriğe yüzde 15 zam geldi. Bizim ürünlerimize yapacağımız zam ise minimum düzeyde. 30 liralık pizzayı 35, 18 liralık pizzayı 20 lira, 25 liralık pizzayı da 28 liraya çekebildik. Esnafa tek seferlik verilen 2 bin-3 bin liralarla bu kayıpları telafi edemezler. Kendimizi kenara itilmiş hissediyoruz. Bazı ürünleri veren firmalara hala borçlarımız var. Masrafların altından kalkmakta zorluk çekiyoruz” dedi.
BORÇLAR SIRTTA KAMBUR
Harcamalarından kısarak geçinmeye çalıştıklarını anlatan Yüksekbaş, şunları söyledi: “Yaşamımızdan kıstık. Çocuklarımızdan kıstık. En son 2 yıl önce tatil yapabildik. Bugünden masrafların altından kalkamıyoruz. Vak sayıları bizi endişelendiriyor. Esnafa yeterli destek vermeden yeniden bir kapanmaya gidersek artık dükkânı da kapatmak zorunda kalırız. Elektrik, su, diğer masraflar durmuyor. Sürekli zamlarla karşılaşıyoruz. Bir kere kredi çektik, bu krediyi sürekli yapılandırıp öteliyorlar. Ama bu krediyi biz ödeyeceğiz. Bugün ödemezsek, yarın öderiz. Bu bizim sırtımızda sürekli kambur. Kredi kartı borçlarımız devam ediyor. Eşimle birlikte çalışıyoruz. Bağ-Kur’umuzu ödeyemiyoruz.”
Yüksekbaş, ücret ve maaşların düşük olduğuna dikkat çekerek, “Bu maaşların iyileştirilmesi lazım. Çok komik zamlar yapılan emeklilerin dışarıdan yemek yeme olasılığı çok zayıf. Asgari ücretle çalışan gençler… Bir de işsizlik hat safhada. Asıl sorun burada. 2 bin 500 lira ile geçinmeye çalışan insanlar vardı. Şimdi onlar da yok. Şimdi evinde iş bekliyorlar. Hükümetin u soruna acilen el atması lazım. Esnaf zor durumda” dedi.
BU İŞ UZARSA BİZİM GİBİ KÜÇÜK ESNAF NE YAPACAK?
“Fabrikaların hepsi çalışıyordu, virüsü sadece berberler, kuaförler mi bulaştırıyordu?” sözleriyle isyan eden berber Tuncay Yılhan, “Geçen seneki gibi bu sene de turzim sezonunda açıldık, turizm sezonu bitince vakalar arttı, kapandık. Bu sene de yeniden bir kapanma bekliyorum. İki ay kapatıldık çalışmadık. Sonra saatlere kısıtlama getirdiler. Ben kapandığım zaman Bağ-Kur borcumu ödeyemedim. Kirayı ödedim, elektriğim çalıştı ama ben karnımı doyuramadım. Böyle olunca Esnaf Kefaletten ikinci krediyi de çektim. Borcu borçla kapatmaya çalışıyoruz. Kapanacaksa bir ay herkesi kapatsaydın bugüne kadar pandemi sürmezdi. Bu iş uzarsa bizim gibi küçük esnaf ne yapacak? Çektiğimiz kredileden dolayı evime haciz gelirse bizi kim kurtaracak?” dedi.
“PATRONA VERDİKLERİ DESTEKLERİ ESNAFA DA VERSİNLER”
Patronların destek alıyor olmasına rağmen şikayet ettiğini ifade eden Yılhan, “Destek alıyorlar, vergi ödemiyorlar, çoğunu devlet karşılıyor. Biz hiçbir destek almıyoruz. Onlar şikayet ediyorsa küçük esnaf ne yapsın? Bizim etimiz, budumuz ne? Verilen yardımlar yetersiz. İş adamlarına yapılan desteğin bir benzeri esnafa da yapılmalı. Devlette para yok değil. Küçük esnafı yok ederseniz olmaz. Bir Bağ-Kur primi bin 300 TL civarında. Bunu düşürebilirler” dedi.
"VATANDAŞ BİR KİLO ET ALIYORSA YARIM KİLOYA, 250 GRAMA DÜŞÜRDÜ"
Kasap Şahin Yılmaz, “Pandemide bizim işlerimiz devam etti ama müşteriler artık bir kilo et alacaksa yarım kiloya, 250 grama düştü. Pandeminin böyle bir etkisi oldu. Çünkü geçen sene 55 lira olan etin kilosu bu sene 70 lira. Daha önce 2-3 kilo et yiyen insan şimdi yarım kilo yiyor. Fiyatlar artıyor çünkü besicinin maliyeti de artıyor, yemler pahalı. Biz üzerine fazla kar koyamıyoruz. Karımızdan da düşüyor. Ben alırken 10 lira zam geliyorsa ben 5 lirayı geçemiyorum. Tavuğun kilosu geçen ay 20 liraydı, şimdi 28 lira oldu. Bunun çözülmesi için hayvancılara, tarımcılara destek çıkılacak. İthalat çözüm değil. İthal eti zaten kimse yemiyor. Fiyatları da düşürmüyor. Böyle devam ederse etin kilosu 100 lirayı bile bulur” diyerek zamların et alımını düşürdüğünü ifade etti.