Afgan kadınlar: Ne taşlanmak ne ağaçlara asılmak bizi yıldıracak
Taliban'ın ele geçirdiği Afganistan'da kazanılmış hakları ve yaşamları tehdit edilen kadınlar "Ne taşlanmak ne ağaçlara asılmak bizi yıldıracak. Daha iyi ve farklı bir dünya kuracağız" diyor.
Fotoğraf: Pixabay
Taliban’ın 20 yıl aradan sonra yeniden ülke yönetimin ele geçirmesiyle birlikte Afganistanlı kadın ve çocuklar, kazanmış oldukları hakları kaybetmekten, can güvenliklerinden endişe duyuyor.
Geçtiğimiz günlerde ülkenin Kandahar kentini ele geçiren Taliban, bir bankada çalışan kadınları tehdit ederek evlerine gönderdi. Öte yandan dün The Sun'da yer alan bir habere göre Taliban’ın 15 yaş üzeri kız çocukları ve 45 yaş altı dul kadınların bir listesini istediği belirtildi. Haberde Taliban Kültür Komisyonu adına yayınlanan bildiride “Ele geçirilen bölgelerdeki tüm imamlar ve mollalar, Taliban savaşçılarıyla evlenebilecek 15 yaş üstü kızların ve 45 yaş altı dul kadınların bir listesini Taliban'a vermelidir” ifadeleri yer aldığı kaydedildi.
GHAFARİ: BENİ ÖLDÜRECEKLER
Afganistan'ın ilk kadın belediye başkanı Zarifa Ghafari, Taliban'ın son olarak Kabil'i de kontrol altına almasıyla beraber yaşadığı endişeyi paylaştı.
Yaptığı paylaşımda, "Oturdum ve gelmelerini bekliyorum" diyen Zarifa, "Ben ve ailem için yardım edecek kimse yok. Benim gibi insanların peşine düşecek ve beni öldürecekler. Ailemi bırakamam. Zaten nereye giderim ki?" dedi.
MOHBOUBA: SÖZ BİTTİ
Afgan Kadın Hakları lideri Seraj Mahbouba, katıldığı bir TV programında, “Tüm dünya liderlerine ve tüm dünyaya 20 yıldır Afganistan’a yaptıklarınız için utanın diyorum. Bize niye bunu yapıyorsunuz, bizi kullanıyor musunuz, biz sizin piyonunuz muyuz? Tek bildiğim sizden hiçbir umudumuz yok. Hatta sizinle konuşmak bile istemiyorum. Artık söz bitti. Sizinle konuştuk, talepler öne sürdük, her şeyi yaptık ama kimse bize kulak asmadı. Bütün bu süreç boyunca mükterir erkekler bildiğini okudu. Kendi kendilerine kararlar aldılar ve bizim büyük bir çabayla inşa ettiğimiz her şeyi imha ettiler. Bugün bu ülkede olan bu ülkeyi 200 yıl geriye götürecek. Bütün bunları yeniden yeniden düzeltmeye gençler dahil kaç kuşağın ömrü yetecek? Hepinizden iğreniyoruz” sözleriyle tepkilerini dile getirdi.
KADINLAR İŞE GİDEMİYOR
BBC radyosuna Kabil'den bağlanan milletvekili Farzana Kochai, Taliban'ın kontrol altına aldığı vilayetlerden konuşup bilgi aldığı kadınların artık işe ya da okula gitmediklerini aktardı. Kochai, "Kadınlar için durum tahmin edildiği kadar kötü. Kadınlar evlerine mi hapsedilecek? Evet, şimdilik durum bu ama değişirse göreceğiz. Çalışan kadınlar için risk büyük. 'Bize ne olacak' diye düşünüyorlar ve korkuyorlar" dedi.
"KADINLAR TALİBAN TARAFINDAN SUSTURULAMAYACAK"
BBC'ye konuşan öğretmen ve insan hakları aktivisti Pashtana Durrani, Taliban'ın kadın hakları konusunda söyledikleriyle uygulamaya koyduklarının farklılık taşıdığına dikkat çekti. Taliban'ın kadınlara hangi hakları tanıyacağı konusuna açıklık getirilmesi gerektiğini kaydeden Durrani, "Ben bugün burada savaşmak zorundayım ki bir sonraki kuşak tüm bu çatışmayı yaşamak zorunda kalmasın. Kadınlar, Taliban tarafından susturulamayacak” ifadelerini kullandı.
"ÖLDÜRMEYE GELİYORLAR"
Afganistan'da yaşayan kadın sinemacılar ve sanatçılar da sosyal medya üzerinden seslerini duyurdu. Yönetmen Sahra Karimi, Kabil'in Taliban’ın eline geçmesi sonrası canlı olarak yayınladığı videoda "Kaçıyoruz" diyerek sokakta koştuğu görüldü. Karimi, daha sonra yaptığı bir video paylaşımda "Bizi öldürmeye geliyorlar" sözleriyle yaşadığı korkuyu anlattı.
Karimi’nin 11 kişiyle beraber Afganistan’dan çıkarıldığı belirtildi.
"ÖĞRETMENKER KIZ ÖĞRENCİLERİ EVLERİNE YOLLADI"
MA'nın aktardığına göre Afganistanlı aktivist Shabnam Nasimi de bir okulun fotoğrafını paylaşarak şu yorumda bulundu: “Afganistan'da güvenlik nedeniyle kapanan bir okulun fotoğrafı, Öğrenciler yine de sabah erkenden okula geldiler. Öğretmenler artık öğrenim göremeyecek kız öğrencileri evlerine yolladı. İnsanı uyuşturan bir çaresizlik hali.”
FARKLI BİR DÜNYA
Bir grup kadın da sosyal medya üzerinden seslerini şu sözlerle duyurarak kadın mücadelesine vurgu yaptı: "Tenimdeki yara izinden yeniden çiçekleneceğim. Çünkü ben varım ben kadınım. Ne taşlanmak ne ağaçlara asılmak ne gözyaşı ne utanç bizi yıldıracak. Daha iyi ve farklı bir dünya kuracağız.” (DIŞ HABERLER)