Yangında gönüllü çalışan Çalışkan: Devletin yangın politikaları tartışılmalı
Marmaris yangınında gönüllü olarak söndürme çalışmalarına katılan Ali Rıza Çalışkan, “Bazı yurttaşlar hedef haline getirildi ama asıl devletin yangınlara karşı politikaları tartışılmalı” dedi.
Fotoğraf, Ali Rıza Çalışkan'ın kişisel arşivinden alınmıştır.
Ozan AYDIN
İzmir
Muğla’nın birçok ilçesinde 10 günden fazla süren yangınlar söndürüldü ancak yangın söndürme sürecine ilişkin tartışmalar devam ediyor. Yangınlarda on binlerce hektar alan yandı.
Yangınların bu kadar geniş alana yayılmasının çeşitli nedenleri var elbet. Yangın söndürme çalışmalarında hükümetin eksiklikleri, uçak ve helikopter sayısının yetersizliği çokça tartışılırken, çevrede ya da farklı illerde yaşayan birçok insan gönüllü olarak yangın söndürme çalışmalarına katıldı.
Bu gönüllülerden biri de İzmir’de yaşayan turizm ve otelcilik mezunu 21 yaşındaki Ali Rıza Çalışkan. Marmaris’te çıkan yangında babasının köyü olan Turgut köyünün yandığını duyan Çalışkan babasıyla birlikte yangın söndürme çalışmalarına katıldı.
Paylaştığı videolarla yangına karşı verdikleri mücadelenin pek çok anını takipçilerine ulaştıran Çalışkan, mesajlarında hava desteği ve ekipman yardımı çağrısı yaptı. Sekiz gün boyunca köy ve çevresindeki yangına karşı mücadele veren yüzlerce kişiden biri olan Çalışkan ile yaşadıklarını konuştuk.
"KENDİ ÇABALARIMIZLA SÖNDÜRMEYE ÇALIŞTIK"
Yangının ilk gününü anlatarak başlayan Çalışkan, “Yangın yaklaşık 10 saat içerisinde bizim köye kadar büyüyerek ulaştı. Gece köye doğru yola çıktık. Gittiğimizde devletten veya yerel yönetimlerden herhangi bir yardım ya da müdahale olmadığını, köylülerin tamamen kendi çabalarıyla yangını söndürmeye çalıştıklarını gördük. 4 gün boyunca hava desteği olmadı, köylülerin iki tonluk su tankerleriyle söndürmeye uğraştık. Elimizdeki hortumlar yeterli uzunlukta olmadığı için 100 metreden daha fazla uzağa gidemedik” dedi.
Yoğun geçen 4 günün ardından ve ısrarlı talepler üzerine iki helikopterle hava desteği verildiğini ancak 13 bin hektarlık alana yeterli gelmediğini söyleyen Çalışkan, tepkisini “Helikopterlerin yarattığı vakit kaybını en aza indirebilmek için tankerlerle helikopterlerin su alım alanına su taşımaya başladık. Bu kadar büyük bir bölgeye yalnızca iki helikopter gönderen saray, garajında onlarca uçak varken bizleri vatan haini ilan etti. Onlar gibi sadece seyretse miydik?” ifadeleriyle dile getirdi.
"DAYANIŞMA ÇOK ÖNEMLİYDİ"
Sekiz günlük mücadelenin ardından İzmir’deki yaşamına geri dönen Çalışkan, gönüllülerin oluşturduğu WhatsApp grubuyla sürekli haberleştiğine, bu süreçte başta sanatçılar olmak üzere toplumun pek çok kesiminin mesajlarına değinerek dayanışmanın çok önemli olduğunu vurguladı.
Bölgeye gönderilen itfaiye ekipleri içerisinde orman yangınları konusunda eğitim görmemiş olan çok sayıda kişi olduğunu söyleyen Çalışkan, “Eğitim almasalar da yangına müdahalede itfaiye ekipmanı büyük destek oldu” dedi.
Yangın günlerinde gönüllülerin hedef alınmasına, yardım taleplerinin engellenmesine de tepki gösteren Çalışkan “Böylesi bir dönemde asıl tartışma konusu devletin yangınlara karşı politikaları olmalıydı” dedi.