19 Ağustos 2021 08:32

Kayyumlarla 5. yıl | El konulan belediyeler rant yuvasına dönüştü

Kayyum belediyeleri, kaynakları halka değil yandaşlarına aktarıyor. Bürokratlara çifter maaş ve eş dost kayırmacılığı da cabası… 

Fotoğraf: MA

Paylaş

Ayşe SÜRME

2014 yılı yerel seçimlerinde Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediyelerine yapılan kayyum atamalarının üzerinden 5 yıl geçti. Halk iradesini tanımamanın adı olan kayyum atamaları 11 Eylül 2016’da DBP’ye bağlı belediyelerle başladı ve partinin 102 belediyesinden 96’sına kayyumlar atandı. HDP, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde iktidarın tüm baskı politikalarına rağmen 3’ü büyükşehir, 5’i il, 45’i ilçe, 12’si belde olmak üzere toplam 65 belediye kazandı. Fakat halk iradesine dönük tanımazlık seçimin hemen ardından 6 belediye eş başkanı ve 56 meclis üyesinin mazbatalarının KHK ile ihraç edilmeleri gerekçe gösterilerek iptal edilmesiyle kendisini gösterdi. YSK bu kararla mazbataları sandıklardan ikinci parti olarak çıkan AKP’li adaylara verdi.  Akabinde de 19 Ağustos 2019’da İçişleri Bakanlığı kararıyla görevlerinden alınan Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir Belediye eş başkanlarının yerlerine kayyumların atanmasıyla aynı politika tekrar devreye konuldu.  

Son olarak 2 Ekim 2020’de Kars Belediyesine kayyum atanması ile yerel seçimlerinde 65 belediye kazanan HDP’li 48 belediyeye kayyum atandı. 6 belediye başkanının mazbatası seçimlerin hemen ardından KHK gerekçesi ile gasbedildi. 4 belediye başkanının ihraç ya da istifa yoluyla ayrıldığı HDP’de ittifakla seçilen 1 belediye başkanı da kendi partisine geçti. Böylece HDP’nin elinde 65 belediyeden dördü ilçe ikisi belde olmak üzere 6 belediye kaldı.

KAYYUMLARIN İCRAATLARI 

HDP’nin yaptığı araştırmalar sonucunda, 2016’dan 31 Mart 2019’a kadar 96 belediyeye atanan kayyumların toplam 5 milyar 700 milyon borç bıraktığını tespit ederken, borç artışının sürdüğü son iki yıl içinde ise kayyumlar daha çok asker ve polislere karakol inşa etme, Kürtçenin kaldırılması ve tabelaların değiştirilmesi, yüksek meblağlarla tasarlanan ve tepki çeken heykelleri dikme, ihalelerin çoğunun rekabeti önlediği gerekçesiyle eleştirilen pazarlık usulüyle yapılması ve yandaş şirketlere verilmesi, ihalesiz işlemler, kadın kurumlarının kapatılması, park ve caddelerin isimlerinin değiştirilmesi, ithal bürokratların belediyelerin tüm birimlerine getirilmesi, personellerin çeşitli iddialarla ihraç edilmesi veya işten çıkarılması, mahkeme kararına karşı işçilerin işe alınmaması ve tazminatların ödenmemesi, yandaşların işe alınması ve kadro verilmesi, AKP’lilerle birlikte karar alması ve denetlemeler yapılması, belediyelerde örgütlü sendika ve üyelerine mobbing uygulanması, aynı yol, park, köprülerin belli aralıklarla tekrar tekrar ihaleye verilerek yenilenmesi ile gündeme geldi. 

İHALEYİ ‘DOSTUNA’ VERDİ

Bunun örneklerinden biri Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin online düzenlediği “Dengbej Divanları” konserlerinin içerik ve görsel tasarım hazırlama hizmet alımı ihalesi oldu. Bu ihale kayyum Vali Münir Karaloğlu’nun “dostum” dediği ve oğlunun nikah şahitliğini yapacak kadar yakından tanıdığı İsak Baydaroğlu’nun sahibi olduğu, merkezi İstanbul’da olan RNA İletişim Danışmanlık ve Reklam şirketine verildi. 

"KASAYA NASIL ÇÖKÜLÜRÜN FİLMİ"

Kayyum Karaloğlu, Diyarbakır surlarının tanıtımı için de yine bir firmayla 400 bin TL’ye pazarlık usulüyle anlaştı. Tutuklu Belediye Eş Başkanı Selçuk Mızraklı, bu duruma “Kayyum iftiharla sunar;  Amed belediyesinin öz kaynakları ile sıfır maliyet ile hazırlayabilecekleri tanıtım filmini, 400 bin liraya mal ederek belediye kasasına nasıl çökülürün filmini çekiyorlar” sözleriyle tepki gösterdi. Belediyenin kaynakları bu şekilde yandaşlara aktarılıp, israf edilirken emek düşmanı politikalardan da geri durulmadı. Pandemi döneminde yasak olmasına rağmen 84 belediye işçisi işten çıkarıldı.

3 MAAŞ ALIYORLAR

Kayyum politikasının yansımalarından biri bürokratların aldığı birden fazla maaşlar oldu. Öyle ki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine atanan ithal bürokratların belediyeden 2-3 maaş aldıkları ortaya çıktı. Diyarbakır’a atanmadan önce bulundukları görevlerde 5 ile 7 bin 500 TL ücret alan ithal bürokratların, belediyede birden çok birimde görevlendirilmeleri nedeniyle aldıkları aylık ücret 12 bin TL ile 26 bin 500 TL’ye kadar yükseldi. AKP Adıyaman 24, 25 ve 26’ncı dönem Milletvekili Salih Fırat’ın kızı da bu yılın başında kayyum yönetimindeki Bismil Belediyesine özel kalem müdürü olarak işe alındı. Fırat’ın kızı Bismil’e ayak basmadan 3 ay boyunca maaşını aldı, sınavsız memurluğa atanmanın en kolay yolu olarak bilinen özel kalem müdürlüğünden İçişleri Bakanlığının onayı ile kadro aldı. Fırat kadrosunu aldıktan sonra Ankara İl Tarım Müdürlüğüne memur olarak atandı. (Diyarbakır/MA)


MIZRAKLI: KAYYUMLAR SARAYIN YERELDEKİ PROTOTİPLERİDİR 

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Selçuk Mızraklı, belediyelere atanan kayyumlarla ilgili Mezopotamya Ajansına konuştu, “Amaç ve sonuçlarını değerlendirerek, “Kayyum bir halkın özgürlüğüne pranga vurmadır. Ankara merkezli altın varaklı, büyük sarayların yereldeki prototipidir” dedi. Mızraklı şu ifadeleri kullandı: “Kayyum halka sırtını dönmenin, ahlaksız bir yaşamın iz düşümüdür. Hamam görüntülerini milyonlarca insan izledi, gördü. Halk orada kayyumların gerçek yüzünü gördü. Zaten o görüntülerin intikamı olarak yeniden saldırıya geçtiler. Halkın gerçek yüzlerini görmesini istemeyenler, buna engel olmak için kayyum atamalarını istediler. Kayyum demek1 yılda 2 ton fıstıklı kadayıf yemektir. Kayyum demek, İçişleri Bakanı ve eşrafına, milyonlarca liralık değerli mücevherleri belediye kasasından alıp, kanunsuzca hediye etmek demektir. Kayyum demek, kentleri yandaşlara peşkeş çekmek demektir.” (MA)

ÖNCEKİ HABER

CHP’li Başarır’dan Karaismailoğlu’na: Cevap vermiyorsan o koltukta neden oturuyorsun?

SONRAKİ HABER

Artvin'de viyadük inşaatından düşen işçi hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa