19 Ağustos 2021 11:31

Hükümetin teklifini protesto eden KESK: Üretimden gelen gücümüzü kullanmalıyız

TİS görüşmelerinde hükümetin teklifini protesto eden KESK, Adana ve İzmir'de açıklama yaptı: Ortak talepler etrafında üretimden gelen gücün kullanılmasından başka çare kalmamıştır.

Fotoğraf: Ramis Sağlam/Evrensel

Paylaş

İnsanca yaşayacak bir ücret için 20 Ağustos’ta Ankara’da mitingle son bulacak iki koldan yürüyüş yapan KESK’in Batman’dan yola çıkan yürüyüş kolu Diyarbakır, Mardin ve Urfa’nın ardından Adana’ya ulaştı. Kamu emekçileri Ankara'ya yola çıkmadan önce Adana'da basın açıklaması yaptı.

KESK İzmir Şubeler Platformu da toplu sözleşme görüşmelerinde hükümetin teklifine karşı basın açıklaması yaptı.


KESK YÜRÜYÜŞ KOLU ADANA'DAN HAREKET ETTİ

İnsanca yaşayacak bir ücret için 20 Ağustos’ta Ankara’da mitingle son bulacak iki koldan yürüyüş yapan KESK’in Batman’dan yola çıkan yürüyüş kolu Diyarbakır, Mardin ve Urfa’nın ardından Adana’ya ulaştı. Ankara’ya hareket etmeden önce basın açıklaması yapan emekçiler insanca yaşayacak bir ücret istedi. KESK üyeleri Cemalpaşa Postanesi önünde yaptığı eylem ile yaklaşık 3,5 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon emekliyi ilgilendiren 2022 ve 2023 Toplu İş Sözleşmesi’nde (TİS) hükümetin verdiği teklife tepki gösterdi.

"BÜYÜDÜĞÜNÜ SÖYLEDİKLERİ EKONOMİDEN BİZİM PAYIMIZA AÇLIK DÜŞTÜ"

Eylemde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil, hükümetin açlık ve güvencesizlik teklifinin kendileri için yok hükmünde olduğunu söyledi. Hükümetin sürekli olarak büyüyen bir ekonomiden bahsettiğini dile getiren Yeşil, "Peki bu kadar büyüdüğünü söylediğimiz ekonomide kamu emekçilerinin porsiyonları neden gün be gün küçüldü, biz bunu pazarda, sokakta, mutfaklarımızda neden hissetmedik? Bu ekonomiden bizim payımıza daha fazla açlık, sefalet düştü." diye konuştu.

TÜİK’in enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını dile getiren Yeşil, "Son iki yılda temel tüketim maddelerinin fiyatlarında yaşanan artış yüzde 70’i aştı. TÜİK’in enflasyon rakamları dahi yüzde 19 iken bize nasıl yüzde 5-6 rakamlarını teklif edebiliyorsunuz? Bu teklif yok hükmündedir" dedi. (Adana/EVRENSEL)


KESK İZMİR: TEKLİF YOKSULLUK TEKLİFİDİR

KESK İzmir Şubeler Platformu toplu sözleşme görüşmelerinde hükümetin teklifine karşı basın açıklaması yaptı. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı İl Binası önünde biraraya gelen kamu emekçileri, "İnsanca bir yaşam istiyoruz", "Birleşe birleşe kazanacağız" ve "Genel grev, genel direniş" sloganları attı.

Basın açıklamasını okuyan KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü BES İzmir Şube Başkanı Mustafa Güven, Valiliğin Kemeraltı girişinde yapmak istedikleri basın açıklamasını engellemesini eleştirerek konuşmasına başladı.

Hükümetin teklif ettiği rakamı yoksulluk teklifi olarak değerlendiren Güven, "Bu süreçte tüm kamu emekçilerinin iş yerlerinden ortak taleplerle hareket etmesi ve alanlara çıkmasından, üretimden gelen gücün kullanılmasından başka çare kalmamıştır. Nitekim Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin tarafından açıklanan teklife göre; kamu emekçilerinin ve emeklilerinin maaşlarında 2022 yılı için altışar aylık dilimler halinde yüzde 5+6, 2023 yılı için ise yüzde 6+6 artış önerilmiştir. Büyük bir lütufmuş gibi altışar aylık dönemlerde enflasyon farkının oluşması durumunda söz konusu farkın maaşlara yansıtılacağını ifade edilmiştir” diye konuştu.

"GERÇEK ENFLASYON RAKAMLARI ESAS ALINMALI"

Siyasal iktidarın "işçiyi, memuru, asgari ücretliyi, emekliyi enflasyona ezdirmeyeceğiz" söyleminin bıkkınlık verdiğini belirten Güven, "TÜİK enflasyonu yani resmi enflasyon değildir. Bu ülkede hiç kimsenin neredeyse siyasal iktidarın talimatları ile belirlenir hale gelen resmi enflasyon verilerine, yine işsizlik verilerine güveni kalmamıştır. Bizleri yıllardır ezim, ezim ezen sokakta, çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız hayatın gerçek enflasyonudur” dedi.

Kamu emekçilerini yoksullaştıran nedenleri hatırlatan Güven, “Resmi enflasyon verilerinin temel alındığı maaş artışları ile daha fazla yoksullaştırılmış, reel geliri eritilmiştir. Bu erimeyi çarptırılmış, takla attırılmış TÜİK verilerinde görmek artık mümkün değildir. Bunun yerine yaşadığımız gerçek hayat pahalılığını yansıtan döviz ve altın fiyatlarına, açlık ve yoksulluk sınırı verilerine bakmak yeterlidir” diye konuştu.

Güven, emekçilerin yoksullaşmasını ise şöyle sıraladı:

  • 2012’de başlanan Toplu Sözleşme sürecinden bugüne aradan geçen 9 yılda ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar 450 dolar azalmıştır.
  • Yine son 9 yılda hem açlık hem de yoksulluk sınırı yüzde 216 artarken en düşük maaşta yaşanan artış yüzde 174’te kalmıştır.
  • Son 5 yılda ortalama maaşla alınan çeyrek altın sayısı 6,5 adet azalmıştır.
  • Yine en düşük maaş ile alınan dolar son iki yılda 84 dolar azalmıştır.
  • Son 2 yılda asgari ücret yüzde 40 artarken kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanan artış yüzde 29,85 ‘te kalmıştır.
  • Son iki yılda temel tüketim maddelerinin fiyatlarında yaşanan artış yüzde 70’i aşmıştır.

(İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Kovid-19 Aşı Kartı (aşı sertifikası) nasıl alınır?

SONRAKİ HABER

Afganistan'da "Bağımsızlık Günü”nde Taliban ateş açtı: En az 2 kişi hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa