Afganistan’a asker gönderme yarışına giren ülkeler, sıra göçmenlere gelince kaçıyor
20 yıl boyunca Afganistan’ı işgal eden ABD ve Avrupa devletleri, 20 yıl sonra yeniden Taliban rejimine terk ettikleri Afgan halkının kendi ülkelerine göçünü engellemeye çalışıyor.
NATO şemsiyesi altında 20 yıl boyunca Afganistan’ı işgal eden ABD ve Avrupa devletleri, 20 yıl sonra yeniden Taliban rejimine terk ettikleri Afgan halkının kendi ülkelerine göçünü engellemeye çalışıyor. Sınırlı sayıda göçmen kabul etmeye hazırlanan ülkeler, göç için başta Türkiye olmak üzere Pakistan, İran gibi ülkeleri işaret ediyor.
ŞARAP TAHLİYE EDEN AMA İNSAN TAHLİYE EDEMEYEN AB
Hollanda ve İsveç gibi bazı Avrupa ülkeleri kendi büyükelçiliklerinde çalıştırdıkları Afganlara haber dahi vermeden binaları boşaltıp kaçtıkları ve telefonlara dahi cevap vermedikleri ortaya çıkmıştı. Aynı şekilde, haziran ayında Afganistan’dan 65 bin kutu bira ve 340 şişe şarap “tahliye” eden ancak Taliban’ın Kabil’i alması sonrası kendisi için çalışanları tahliye etmeyen Almanya da tepkilerin hedefindeydi.
Avrupa Birliği’nin merkez kurumlarının politikası da farklılık göstermiyor. Sınırlı sayıda mülteci kabul etmeye hazırlanan AB, suç ortağı olduğu sürecin tetikleyeceği kitlesel göçü kendi sınırlarından uzak tutmaya çalışıyor. Göçün yönlendirilmek istendiği ülkelerin başında ise Türkiye geliyor.
BORREL: TÜRKİYE ÖNEMLİ ROL OYNAYACAK
Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ülkesinden kaçan Afganların Avrupa’ya gelişlerinin önlenmesinde Türkiye’nin “çok önemli rol oynayacağını” söyledi.
Borrell, çarşamba günü İspanya devlet radyosu RNE’ye yaptığı açıklamada, “Zaten son 3 aydır bir Afgan göçü var. İran, Irak veya Doğu Akdeniz üzerinden Avrupa’ya geliş var ve daha da olacaktır. Bu, bizim transit ülkelerle sıkı şekilde çalışmamız gerektiğini gösteriyor. İnsanlık krizini önlemek gerekiyor. Burada, Türkiye çok önemli bir rol oynayacaktır. Türkiye'den geçmeye çalışacak çok insan olacaktır ama bu şimdinin değil, geleceğin endişesidir. Şu anda önemli olan Kabil Havalimanı'nın işlevine başlamasıdır” ifadelerini kullandı.
Borrell, ayrıca Taliban’ın Afganistan’da kontrolü almasının Batı’nın başarısızlığı olduğuna işaret ederek, “Afganistan'da olanlar, Batı dünyası için yenilgidir” dedi. Borrell, Taliban ile görüşmenin kaçınılmaz olduğunu ileri sürerek, “Onlarla konuşmak zorundayız. Kabil’in kontrolünü alanlarla konuşmazsak, havalimanı güvenliği için bir yol açamayız” görüşünü savundu.
"AB SINIRLARINA ULAŞMALARINI BEKLEYEMEYİZ"
AB’nin göç politikasına dair bir açıklama da AS İçişleri Komiseri Ylva Johansson’dan geldi. AB içişleri bakanlarının olağanüstü toplantısının ardından açıklama yapan Johansson, “İnsanlar AB’nin dış sınırlarına ulaşana kadar beklememeliyiz. Bu bir çözüm değil. İnsanların kaçakçıların işlettiği güvenli olmayan, düzensiz ve kontrolsüz yollarla AB’ye yönelmesini engellemeliyiz. Aynı zamanda, Afganistan’da acil tehlike altındaki insanları terk edemeyiz. Afganistan’daki gazeteciler, sivil toplum çalışanları ve insan hakları savunucuları ve özellikle kadınlar en fazla risk altında olanlar arasında” ifadelerini kullandı.
Johansson, AB’nin Pakistan, İran ve Tacikistan’ın yanı sıra Türkiye gibi ülkelerle iş birliğini yoğunlaştıracağını ifade etti.
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace da, Afganistan’da başlayacak bir göç dalgasına karşılık üçüncü ülkelere yönelik yatırım yapmaya başladıklarını belirtti.
Taliban’ın Kabil’i ele geçirmesinin ardından açıklama yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel de, göç konusunda “Türkiye ile yakın bir şekilde çalışılması gerektiğini” söylemişti. Merkel, “Afganistan'da iç siyasi meseleler var. Şu anda Afgan vatandaşların ülkeyi terk edip etmemesi Taliban’a bağlı. Türkiye ile yakın olarak çalışmak zorundayız” demişti.
Avrupa Birliği, Suriyeli mültecileri Türkiye’de tutması ve AB’ye geçişlerini engellemesi için Erdoğan yönetimiyle 6 milyar avro karşılığı anlaşma imzalamıştı.
HER HAFTA 20-30 BİN GÖÇMEN
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Afganistan Temsilcisi Caroline Van Buren, Afganistan’dan her hafta 20 ila 30 bin kişinin “yasa dışı” yollardan kara yolu ile ayrıldığını ve çoğunun İran’a geçtiğini söyledi. Van Buren, Afganların bir kısmının sınır açıksa Pakistan’a çoğunun ise İran’a geçtiğini söyledi. (DIŞ HABERLER)
Evrensel'i Takip Et