İSKİ, ağır iş yüküyle sakatladığı işçileri işten attı; işçiler eyleme başladı
İBB'ye bağlı İSKİ, ağır iş yüküyle sakatladığı işçileri meslek hastalığı raporu aldıkları gerekçesiyle önce ücretsiz izne çıkardı, sonra da işte attı. İşçiler oturma eylemine başladı.
Murat UYSAL
İstanbul
İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İSKİ bünyesinde çalışan ve haftanın 6 günü kilometrelerce yürümek zorunda bırakılan sayaç okuma işçileri, ağır iş yükü yüzünden meslek hastalıklarına yakalanıyor. Meslek hastalığı raporu alan işçiler ise önce ücretsiz izne çıkarılıp ardından da işten atılıyor. İşçilerin örgütlendiği Tes-İş ise yaşananlara kayıtsız kalıyor. İşe iadelerini talep eden işçiler, Saraçhane'de bulunan İBB binası önünde oturma eylemine başladı.
KHK ile kadroya geçirilen işçiler tarafından kurulan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çalışanları Derneğinin 1 haftadır düzenlediği basın açıklamaları oturma eylemine dönüştü.
İBB Çalışanları Derneği Başkanı Ali Rıza İlhan, “KHK ile geçirdikleri kadronun nasıl bir kadro olduğunu görüyorsunuz. İBB’de güvencesizlik hâlâ kol geziyor. Dayatılan yoğun iş yükünden alınmayan önlemlerden dolayı maalesef işçiler sağlığından oluyor ve bu gerekçe gösterilerek işçiler işten çıkarılıyor” dedi.
İlhan, İSKİ bünyesinde çalışan işçilerin ağır iş yükü altında nasıl ezildiğini şu sözlerle aktardı:
İŞÇİLER SICAKTAN VE YORGUNLUKTAN BAYILIYOR
“Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da tarihin en büyük sıcaklıkları görüldü dışarıda çalışan İSKİ işçileri için tek bir adım atılmadı. Birçok arkadaşımız bayıldı sahada. Birçok arkadaşımı ambulanslar aldı geldi."
"GÜNDE 27 KİLOMETRE YÜRÜYORLAR, ZATEN SAKATLANMAMA ŞANSI YOK"
"Bu işçilerin çoğu günde 27 kilometre yürüyor. Mecidiyeköy’den Beylikdüzü’ne… Bu işçiler 6 gün çalışıyor, sadece 1 gün izni var, düşünün. Bu insanların zaten sakatlanmama şansı yok. Eşlerine çocuklarına vakit ayıramıyor. Eve geldiklerinde elini yüzünü yıkadıktan sonra yorgunluktan yatağa düşüyor arkadaşlarımız.”
"SEKEREK YÜRÜYEN ARKADAŞLARIMIZ İŞTEN ATILIRIM KORKUSUYLA RAPOR ALAMIYOR"
İş yükünün artmasına karşın işçi sayısının azaldığını söyleyen İlhan, “2011 yılında İSKİ’nin abone sayısı 3 milyon iken işçi sayısı 900’dü. 2019’daki verilere göre ise İSKİ’nin abone sayısı 6 milyon 100 bin olmuş. Yani iş yükü iki kat artmış ancak işçi sayısı artırılmadığı gibi daha da aşağıya çekilmiş. İşte bu ağır iş yükü işçilerin sağlığından olmasına sebep oluyor. Sekerek yürüyen arkadaşlarımız işten atılırım korkusuyla rapor almıyor. Birçok arkadaşımız ayaklarına enjekte ettikleri şırıngalarla çalışıyor” dedi.
SESSİZ KALAN SENDİKA BİR DE "EYLEM YAPMAYIN" DİYOR
Türk-İş’e bağlı Tes-İş Sendikası 2 No’lu Şube’de örgütlü olduklarını söyleyen İlhan, “Sendika bize ‘Eylem alanına gitmeyin yol mahkemedir’ dedi. Biz mahkemelerin ne kadar ağır aksak işlediğini biliyoruz mahkemeyi kazansak bile işverenin işe almama riski olduğu için haklı meşru taleplerimizi burada dillendiriyoruz. Ağır çalışma şartlarına karşı bugüne kadar sesini çıkarmayan sendika işten atmalara dair de bir çalışma yürütmedi. Nasıl bundan önceki 25 yıllık dönemde sendikaların ipleri patronların elindeyse bugün de baştaki değişmiş olmasına rağmen yine sendikanın ipleri patronların elinde” ifadelerini kullandı.
MESLEK HASTALIĞINA YAKALANINCA İŞTEN ATILDI
İşten atılmadan önce İBB’ye bağlı İSKİ Esenyurt Şubesi’nde sayaç okuma görevlisi olarak çalışan Bahadır Öçalan, “Meslek hastalığım gerekçe gösterilerek işten atıldım. Yaklaşık iki haftadır işe iade edilme talebiyle basın açıklamaları düzenliyoruz. Ücretsiz izinlerle başlayan bir süreç var aslında, iki ay ücretsiz izne gönderildim. Ücretsiz iznin ortadan kaldırılmasıyla 4 arkadaşımla beraber işten çıkarıldık” dedi.
"AĞIR İŞ YÜKÜ SEBEBİYLE SAĞLIĞIMIZDAN OLDUK, TELAFİSİNİ YAPMAK ZORUNDALAR"
İki aydır işsiz olduğunu söyleyen Öçalan, “Eğer biz bu şekilde sesimizi duyurmuş olmasaydık işten çıkarmalar devam edecekti. Biz mahkemede tazminat haklarımızın verilmesinden ziyade işlerimizin geri verilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Meslek hastalığı raporunun işten atma gerekçesi olamayacağını söyleyen Öçalan, “İşten atma gerekçeleri olan sağlık koşulları kendiliğinden bozulmadı, ağır iş yükü sebebiyle sağlığımızdan olduk. Bunun telafisini mevcut patronlar yapmak zorunda. 40 yaşındayım bu saatten sonra sağlığı bozulmuş birinin nerede çalışmasını bekliyorlar. Belediyede benim niteliklerime uygun iş olduğuna eminim. İşten çıkarma yoluna başvurmadan önce işçilerin yaşamlarını düşünmelerini istiyorum” dedi.