Akdeniz: Yanan ormanlara bir çivi bile çakılmamasının garantisi, halkın denetimidir
Denizli, Aydın, Muğla ve Antalya’da yaptığı incelemelerden edindiği izlenimleri paylaşan EMEP Genel Başkanı Akdeniz, "Yanan bölgelere bir çivi bile çakılmamasının garantisi, halkın denetimidir" dedi.
Fotoğraf: Eda AKTAŞ/Evrensel
Eda AKTAŞ
Hilmi MIYNAT
Antalya
Emek Partisi Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Antalya Cumhuriyet Meydanındaki Nobel 1 Kafe'de düzenlenen basın toplantısında yangın bölgelerindeki izlenim ve değerlendirmelerini aktardı.
EMEP Antalya İl Başkanı Hasan Alkan'ın basına sunduğu EMEP Ege Bölge Komitesi’nin yangın felaketlerine ilişkin hazırladığı raporun ardından EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, Denizli, Aydın, Muğla ve Antalya’da yaptığı incelemelerden edindiği izlenimleri paylaştı.
Akdeniz, "Gördüğümüz şudur; bir yangınlar nerede çıkıyor? Maden sahaları etrafında çıkıyor. Taş ocaklarının etrafında çıkmış. Otel ve rezidansların etrafında çıkmış. Daha önce çivi çakılmayacak denen yerlerde şantiyeler, işletmeler kurulmuş. Devasa beton yapılar yükselmiş. Bunun üstüne gelen ikinci bir yangını konuşuyoruz. Çok ciddi şüphelerimiz var. Sabotaj demiyoruz ama bütün halk olarak 'Bir çivi bile çakılmayacak' sözünün arkasında durmamız gerekiyor. Bunun için bütün yerellerde sendikalarımız, demokratik kitle örgütlerimiz, siyasi partiler, köylü örgütleri, konunun uzmanları, meslek örgütleri, aydın ve akademisyenler bir araya gelerek platformlar oluşturmalı buraları denetlemeliler. Bir çivi çakılmamasının garantisi, halkın denetimidir. İktidarın bu sözlerine güvenmiyoruz" dedi.
"YANGIN ÖNLEME KONUSUNDA İKTİDAR SINIFSAL DAVRANMIŞTIR"
Yangınlara ilişkin sınıf ayrımına dikkat çeken Akdeniz, "Bir diğer konu, gördüğümüz manzara şudur. Korunaklı villalar, zengin adacıkları pandemide olduğu gibi, hastalıktan salgından olduğu gibi kendilerini korumuş. Ciddi bir hasar yok buralarda. Ama üretici köylüler, yoksullar perişan oldu. Hayvanları, arazileri, zeytin ağaçları yanmış. Bu şunu gösteriyor. Yangın önleme, söndürme tedbirleri alma konusunda iktidar sahipleri sınıfsal davranmıştır. Sınıf ayrımı yapılmıştır burada. Yoksulları koruyacak bir tedbir alınmamıştır" ifadelerini kullandı.
Ege ve Akdeniz'de seferber olan itfaiye, orman emekçileri, belediye emekçileri, gönüllülere teşekkür eden Akdeniz, bütün bölge halkına geçmiş olsun dileklerini iletti. Akdeniz bölge halkının yurtseverliğini ortaya koyduğunu belirterek sadece kendi canı için değil doğa için, börtü böceğin canı için kendini feda ettiğini söyledi. Akdeniz inşaat baronları, turizm baronları el ovuşturduğunu ifade ederek "Aynısını Karadeniz'de de gördük. Bunun hesabını soracağız, bu hesapsız kalmayacak" dedi.
"EMEK MÜCADELESİ İLE DOĞA MÜCADELESİ İÇ İÇE GEÇMİŞTİR"
Koordinasyon eksikliğine dikkat çeken Akdeniz, "Türkiye’nin bir an önce tek adam rejiminden kurtulması lazım. Hesap sormak her yurttaşın hakkıdır. Halkımız zaten pandemide ve ekonomik kriz şartlarında geçim zorluğu yaşıyordu. Buna yangın ve sel felaketleri eklendi. Orman yangınlarıyla enflasyon yangınları iç içe geçmiş durumdadır. Emek mücadelesi ile doğa mücadelesi iç içe geçmiştir. Emek mücadelesi ile doğa mücadelesi el ele vermelidir. İtfaiye işçileri, belediye işçileri ile konuştuk. KHK ile güya kadroya alındılar ama geçinecek bir ücret alamıyorlar. İkinci işte çalışan var. İşçilerden dinledik. Boşanma aşamasına gelen var bu yüzden" diyerek yangına karşı da enflasyona karşı da birlikte mücadele çağrısı yaptı.
"İŞÇİLER VE KÖYLÜLER BİRLEŞMEK ZORUNDADIR"
Bölgede maden, jeotermal ve taş ocağı şirketlerinin köylülerle işçileri karşı karşıya getirmeye stratejisine karşı uyarılarda bulunan Akdeniz, "Bu oyuna asla düşmeyelim. İşçileri ekmeğiyle tehdit ediyor. Kara propaganda yapıyor. Köylüleri de işçinin ekmeğiyle oynamakla suçluyor. Onların da ormanını köyünü talan ediyor. İşçiler ve köylüler birleşmek zorundadır. Her iki kesimi ezen de bu şirketler, talancı yapılardır" dedi.
Akdeniz, bir köylünün mübadele döneminden kalma eski bir Rum Evi fotoğrafı gösterdiğini söyleyerek, "Beton bloklar ruhunu öldürür o evin. Bu köylerin ruhuna uygun bir yapılaşma ve yerinde olmalı. Kaynak mı yok var. 128 milyar doları harcayın o kaynak sağlanır. Yanan yerlere yatırım yapmazsak karşılıksız gerekli kaynağı sunmazsak Ege ve Akdeniz köyleri yaylaları işsiz kalarak göç etmeye başlayacak" diye konuştu.
"SERMAYENİN ÇIKARACAĞI DERSLE İŞÇİ SINIFININ ÇIKARACAĞI DERS FARKLIDIR!”
AKP Genel Başkanı ce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Muhalefetin ne dediğine bakmayız eser kazandırmaya bakacağız' sözüne atıf yapan Akdeniz, "Bizim ülkemizin en büyük eseri yaylalarıdır. Akarsu, dereleri, ormanlarıdır. İşte sizler bu eseri yok ediyorsunuz. Buna izin vermeyeceğiz. Yeniden ayağa kalkacağız, yaralarımızı saracağız. İşçi sınıfı, emekçiler, köylüler halk olarak ders çıkaracağız. Sermaye düzeninin çıkaracağı ders daha fazla rant bizim çıkaracağımız ders örgütlerimizi pekiştirmek, halk birliğini sağlamaktır" dedi.
