20 Ağustos 2021 09:30

DİDF: NSU davası bizim için hiç kapanmayacak

DİDF: "Almanya'da yaşayan göçmenler ve antifaşistler olarak her fırsatta NSU ve onun arkasındaki güçleri anlatmaya devam edeceğiz. Çünkü bu dava bizim için hiç bir zaman kapanmayacaktır"

Fotoğraf: Eren Gültekin/Evrensel

Paylaş

Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF), Almanya'da Federal Yargıtay'ın 8'i Türkiye 1'i Yunanistan kökenli olmak üzere 9 göçmeni ve Alman polisini katleden NSU örgütü davasında verdiği karara dair yazılı açıklama yaptı. DİDF, "Andre E.'nin E.'nin sadece 2,5 yıl hapisle kurtulması elbette kabul edilebilecek bir durum değildir. Masum 10 insanın seri cinayetler halinde nasıl ve neden öldürüldüğü sorusu tam aydınlanamadığı gibi, cinayetlerin işlenmesinde rolü bulunan güvenlik güçleri de hesap vermemiştir. Bu nedenle, Almanya'da yaşayan Türkiye kökenli göçmenler ve antifaşistler olarak her fırsatta NSU ve onun arkasındaki güçleri anlatmaya devam edeceğiz. Çünkü bu dava bizim için hiç bir zaman kapanmayacaktır" dedi.

DİDF tarafından yapılan açıklama şöyle:

"Federal Yargıtay'ın NSU davasında mahkum olan ırkçı-faşist sanıkların temyiz başvurularını reddetmesi, yeni bir tartışmanın açılmaması ve olayın daha derinlemesine aydınlatılması yönündeki taleplerinin görmezden gelinmeye devam edilmesi bakımından önem taşıyor.

"ANDRE EMINGER'IN 2,5 YIL HAPİSLE KURTULMASI KABUL EDİLEMEZ"

Federal Savcılık tarafından temyiz başvurusu yapılan sanık Andre E. hakkındaki kararın ise önümüzdeki aralık ayında açıklanacağı duyuruldu. NSU cinayetlerini işleyenlere pek çok bakımdan yardımcı olduğu için hakkında 12 yıl hapis cezası talep edilen E.'nin sadece 2,5 yıl hapisle kurtulması elbette kabul edilebilecek bir durum değildir. Haklı olarak davadan sonra başta kurban aileleri olmak üzere pek çok kesim, kararın mutlaka bozulması gerektiğini ifade etmişti. Umarız aralık ayında, dava boyunca ırkçı mesajlar vermeye devam eden E. hakkında verilen karar bozulur ve daha yüksek bir cezaya çaptırılmasının önü açılır. Göçmenlerin, demokratik kamuoyunun beklentisi bu yöndedir.

İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ İLE BAĞLANTILARIN ÜZERİ ÖRTÜLDÜ

Diğer taraftan Federal Yargıtay, ırkçıların temyiz başvurusunu reddederken, Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin yaptığı gibi, cinayetleri işleyenlerle istihbarat örgütleri arasındaki bağlantının üzerini örtmeye devam etmiştir. Halbuki, Almanya'da bir kez daha benzer cinayetlerin işlenmemesi için, NSU'lu ırkçı faşistlerle yakın işbirliği içinde olan, destek veren bütün kesimlerin yargı önünde hesap vermesi gerekiyor. Bu yapılmadığı sürece istihbarat ve güvenlik birimleri içinde ırkçı örgütlenmeler varlığını sürdürmeye devam edecektir.

Yargıtay'ın son kararıyla NSU davası vicdanları sızlatacak şekilde hukuken noktalanmış bulunuyor. Masum 10 insanın seri cinayetler halinde nasıl ve neden öldürüldüğü sorusu tam aydınlanamadığı gibi, cinayetlerin işlenmesinde rolü bulunan güvenlik güçleri de hesap vermemiştir. Bu nedenle, Almanya'da yaşayan Türkiye kökenli göçmenler ve antifaşistler olarak her fırsatta NSU ve onun arkasındaki güçleri anlatmaya devam edeceğiz.

Çünkü bu dava bizim için hiç bir zaman kapanmayacaktır. Irkçı cinayetlerin işlenmediği, ırkçı örgütlenmelerin dağıtıldığı, herkesin ayrımcılığa uğramadan özgürce birlikte yaşadığı bir Almanya mücadelemiz devam edecektir."

NE OLMUŞTU?

Almanya'da 2000-2007 yılları arasında 8'i Türkiye 1'i Yunanistan kökenli olmak üzere 9 göçmeni ve Alman polisini katleden ırkçı terör örgütü NSU hakkında Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi tarafından 11 Temmuz 2018'de verilen karar dün Federal Yargıtay tarafından da onaylanmıştı. 

Federal Yargıtay 3. Dairesi, Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin başsanık Beate Zschaepe'ye verilen, 15 yıl olan ömür boyu hapis cezası bittikten sonra da serbest bırakılmama yönündeki kararının doğru olduğuna karar verdi.

Yargıtay, Zschaepe'nin NSU terör örgütü kuran Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos ile birlikte karar verdiğini, cinayetlerin işlenmesinde rolü bulunduğunu, bu nedenle suç ortağı olduğuna karar verdi.

Yargıtay, cinayetler sırasında kullanılan Çeska marka silahını temin eden davanın iki numaralı sanığı Rolf Wohlleben'in temyiz başvurusunu geri çevirdi. Böylece Wohlleben'e verilen 10 yıllık hapis cezası kesinleşti.

Federal Savcılık tarafından hakkında 12 yıl hapis cezası talep edilen Andre Eminger'e mahkeme sadece 2 yıl 6 ay hapis cezası vermişti. Eminger kararı temyize götürdü, başvurusu Federal Yargıtay tarafından reddedildi.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Baldur'da, grev kırıcılığı yapan 3 işçi işten atıldı

SONRAKİ HABER

Bakan Özer'den yüz yüze eğitimde 'maske zorunluluğu' açıklaması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa