Unilever İşçileri: Temsilciye muhalif olan işten atılıyor
Petrol-İş'in örgütlü olduğu Unilever'de işçiler, sendika temsilcilerine muhalif işçilerin işten atıldığını söyledi.
Fotoğraf: Unilever Basın Bülteni
Hakan POLAT
Gebze
Petrol-İş’in örgütlü olduğu Unilever’in Konya fabrikasında çalışan işçiler işyeri temsilciliğine muhalif olan işçilerin işten çıkarıldığını, bazı işçilerin ise tenzil edilerek pozisyonlarının değiştirileceğini, farklı işe verileceğini söyledi.
Daha önce sendikal görevlerde yer alan 8 işçinin işten çıkarıldığını, 3 şube yöneticisi işçinin ise tenzil edileceğini ifade eden bir işçi, “Sözleşmeli onlarca işçi olmasına rağmen işçi arkadaşlarımızın çıkartılmasının tek gerekçesi muhalif olması. Petrol-İş seçimleri en demokratik olan sendikalardan biridir. Listeler halinde değil, isim isim oylamalar yapılır. Bugüne kadar ne şube ne de merkez yönetimlerimiz seçimlere karışmamıştır. İşçiler kendi iradesi ile seçim yapmıştır. Bizim fabrikamızdan üç arkadaşımız da son seçimlerle sendikamızın şube yönetimine, denetim ve disiplin kuruluna yönetici olarak işçiler tarafından seçilmiştir. Ancak şimdi herhangi bir iş kaybı olmamasına ve sözleşme maddelerimizde kadrolu işçilerin işten çıkarılması ile ilgili maddeler çok açık olmasına rağmen arkadaşlarımız göz göre göre ekmeğinden ediliyor. Onlarca fabrikadan işçilerin seçtiği arkadaşlarımız, muhalif olduğu için işinden edilemez” dedi.
‘SENDİKALAR BUNLARA İTİRAZ EDİLMEDİĞİ İÇİN ANTİDEMOKRATİK HALE GELDİ’
“Bir işçi temsilcisi, ‘Sizlere ekmek yedirmeyeceğim’ diye işçiyi tehdit edebilir mi?” diye soran Unilever işçisi şöyle devam etti: “Bu anlayış bugün birine yarın başkasına. İşçi temsilcisi işçiyi korur. Ancak şimdi temsilcilik işçi çıkartma yeri gibi çalışıyor. İşçileri temsil etmesi gereken temsilciler, patron ağzıyla konuşuyorsa buna sessiz kalmak mümkün mü? Bunlar ufak tefek yutulur laflar değil. Sendikalar bunlara itiraz edilmediği için antidemokratik hale geldi. Bugün sendikamız Petrol-İş’e ve ilkelerine, demokratik yapısına sahip çıkmalıyız” dedi.
Bir başka işçi de “Temsilci adayı olmak veya olacak görünmek suç mu? Arkadaşlarımızın bir kısmı da mevcut temsilcileri desteklemediği için çıkarılıyor. Bunu ne Unilever yönetimi ne de Unilever işçisi yalanlayabilir. Yalanlarsa bilin ki işçiyi yalana zorluyorlardır. Çünkü çok açık. Bunun başka açıklaması varsa biz Unilever işçileri dinlemeye hazırız” dedi.
"İŞÇİ KARDEŞLERİMİZ DUYSUN BU SESİ!"
“Bu sorun sadece Unilever’in sorunu değil” diyen bir işçi de şunları söyledi: “Örgütlü olduğumuz işyerlerinden işçiler başta olmak üzere temsilciler ve mücadeleci insanlara sizler aracılığıyla seslenmek istiyoruz. Bugün buna sessiz kalınırsa yarın örneğin kongrede yüz yüze nasıl bakacağız? İşinden edilen arkadaşlarımızın çocuklarına ne cevap vereceğiz? Yarın aynısı başımıza geldiğinde ne diyeceğiz? Muhalif olmak suç mu? Bugün herkes tepkisini göstermelidir. Normal şartlarda sendika içi bir konuyu biz kamuoyunda tartışmayız ancak bize başka çare bırakılmadı. İşçileri ekmeğinden etmek kolay olmamalı.”
"UNILEVER YÖNETİMİ TARAF MI?"
Başka bir işçi de “Sendikal haklar konusunda Unilever her zaman çok dikkatli davrandığını söylüyor. Ama bugün Unilever yönetimi sendikanın iç işleyişine müdahale etmiş olmuyor mu? Temsilciler sendikamızın iç işleyişine patronları sokmuş olmuyor mu? Bu davranış ve tutumun kendisi bile Petrol-İş gibi tarih yazmış bir sendikaya sürülecek kara lekedir. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Unilever yetkililerine de sizin aracılığınızla çağrı yapmak istiyorum: Ne zamandır taraf oluyorsunuz? Şimdi biz bu röportajı yapınca işten atılan, işiyle tehdit edilen arkadaşların röportaj verdiğini söyleyecekler ancak bilinsin ki, cesaret bulaşıcıdır ve Unilever işçisi kimin ne olduğunu biliyor. Arkadaşlarımız yalnız değil, sendikamız yalnız değil” dedi.
Unilever’in altına imza attığı uluslararası sözleşme ve sendika ile yapılan sözleşmeyi hatırlatan işçiler, “Sendikal seçimlerin bir parçası olmak bu anlaşmalarda var mı? İşten çıkarma ihtiyacı dahi yokken işçileri işten atmak sözleşmede var mı? Tenzil etmek var mı?” diye sordu.
“Unilever yetkilileri üretimi planlasın, iç işleyişimize karışmasın” diyen bir işçi şöyle devam etti: “Bugün ismimizi vermeden konuşuyoruz. Çünkü bizi de işten atabilirler bizi de tenzil edebilirler. Unilever’e yıllarca emek verdik. Unilever yönetimi ise deyim yerindeyse bir delinin taşının peşinden gitti. Bu bizim zorumuza gidiyor. Ama biz biliyoruz bu yanlıştan geri dönülecek. Petrol-İş Sendikamız da merkezi ve şubesiyle gerekeni yapacaktır. Göz göre göre suç işleniyorsa, bu sendika sessiz kalmaz” dedi.
"KENDİ İKBALİ İÇİN DEĞİL, İŞÇİLER İÇİN TEMSİLCİLİK!"
“Temsilciler kendi sendikal hedefleri için işçiyi ekmeğinden ediyor” diyen bir işçi ise, “Sendikalar da koltuk, mücadele yeri olarak değil, mevki olarak görününce hırsa bürünüyorlar. Kendi hayalleri için insanları ekmeğinden ediyorlar. ‘Ben uzun vadede yönetici olurum, muhalifleri temizleyeyim’ fikri bu yapılanların nedeni. Ama unutulmamalı ki işçiler, ekmekle oynayanı yukarı taşımaz, aşağı indirir. Belki kısa zamanda belki uzun zaman sonra ama mutlaka antidemokratik uygulamalara gereken tepkiyi verir” dedi. Sendika merkezi ve şube yönetimine de seslenen işçiler, “Kongre yaptınız oylarımızı verdik. Seçtiğimiz arkadaşlar ve işçiler göz göre göre haksız yere ekmeğinden ediliyor. Sesiniz çıkmayacak mı? Biz işçilere bir açıklama yapmayacak mısınız?” diye sordu.