20 Ağustos 2021 16:59

Kadıköy'de bir araya gelen kadınlar: Direnen Afganistanlı kadınlar için sokaktayız

Afganistanlı kadın, çocuk ve LGBTİ’ler için endişe büyürken İstanbul’da kadınlar, Afganistanlı kadınların yanında olduklarını duyurmak için Kadıköy’de bir araya geldi.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinin ardından, kadınlar çocuklar ve LGBTİ’lerin yaşamları büyük tehdit altında. Afganistanlı kadınların gelecekleri için endişe büyürken İstanbul Sözleşmesini Uygula Kampanya Grubu, Afganistanlı kadınların yanında olduklarını duyurmak için İstanbul Kadıköy’de bir araya geldi. Çarşamba günü Twitter üzerinden #AfganKadınlarlaDayanışmaya etiketiyle harekete geçen kadınlar bugün (20 Ağustos Cuma) Kadıköy Süreyya Operası önünde toplandı. Çok sayıda polisin bulunduğu alanda açıklamayı kampanya grubu adına Çağla Akdere okudu.

Afganistanlı kadın hakları savunucusu Seraj Mahbuba’ın “Dünyanın erk sahibi erkekleri bizim çok büyük emek verdiğimiz bir şeyi yerle bir ettiler. Hepiniz iğrençsiniz” sözlerini yeniden dile getiren Akdere, ABD’nin Afganistan’dan Irak’a ve Suriye’ye demokratik devletler kurma yalanıyla başlattığı savaş ve işgal politikalarının iç savaşları, suç örgütüne dönen kukla hükümetleri ve yoksulluğu getirdiğini söyledi. Akdere, “Şimdi ise istediği sonucu alamayan ABD emperyalizmi bu savaş artık kârlı olmaktan çıktığı için Afganistan’dan çekildi. Çekilirken de iktidarı teslim etmek üzere Taliban’la masaya oturdu” diye konuştu.

“TÜRKİYE 20 YIL BOYUNCA İŞGALE HİZMET ETTİ”

Pakistan’dan Çin’e, İran’dan Rusya’ya bölge güçlerinin de kendi bölgesel çıkarları için bu yeni durumu nasıl kullanacaklarının peşine düştüğünü aktaran Akdere, Türkiye açısından da durumun farklı olmadığını belirterek “NATO çatısı altında yürütülen işgal operasyonuna Türkiye daha en başından dahil oldu, 20 yıl boyunca Afganistan’da işgale hizmet etti. Şimdi de Taliban’la irtibat halindeyiz diye açıklama yapıyor Erdoğan. Afganistan’da yaşanan yıkımın, Taliban rejiminin işlediği ve işleyeceği suçların sorumlusu 20 yıldır NATO çatısı altında işgal ve savaş politikalarını sürdürenlerdir. Bu yıkımın sorumlusu olan emperyalizmin ülkeye vadedebileceği hiçbir şey yoktur” dedi.

Taliban’ın Kabil’i devralmasıyla önce kadınların dayanışma çığlığının ülke sınırlarını aştığını ifade eden Akdere kadınların dünyanın neresinde, hangi koşullar altında olursa olsun hayatları için direndiğini söyledi. Akdere “Ana akım medya Taliban’ın ‘Kadın haklarına saygı göstereceğiz’ sözünü yayıp, Taliban militanlarının kıyafetlerinden moda ikonu yaratmaya devam ededursun, gerçekler sınırlı iletişim ağlarına rağmen herkese ulaşıyor. Kabil’den gelen ilk haberlerde Herat’ta kadınların üniversiteye sokulmadığı, kadınlara peçe takma zorunluluğu getirildiği vardı. Afganistanlı kadınlar “bizi öldürmeye geliyorlar, yardım edin” diye çağrılar yapıyor. Her şeyi göze alıp sokağa çıkan Afgan kadınlar çalışma hakkını, eğitim hakkını ve siyasete katılım hakkını istiyorlar” ifadelerini kullandı.

"HAYATLARI İÇİN DİRENEN AFGANİSTANLI KADINLAR İÇİN SOKAKTAYIZ"

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Taliban’ın inancıyla ters yanımız yok” sözlerini hatırlatan Çağla Akdere “Kadın bedenini savaş ganimeti olarak gören Taliban örgütüyle hiçbir görüşme, anlaşma yapılamaz. Afgan kadınların yaşamlarını tehdit eden Taliban’la pazarlık yapma, anlaşma, meşrulaştırma, tanıma” dedi

Türkiye’de mülteci düşmanlığıyla tetiklenen şovenizmin sonucunda Konya’da bir Kürt ailenin katledildiği, Ankara Altındağ’da ise Suriyelilerin ev ve iş yerlerinin yağmalandığını söyleyen Akdere “Savaş ve işgale verdikleri destekle neden oldukları göçün sorumluluğunu almayıp, sınırlarımıza Afgan akını var diyerek, duvar örmeyi vadederek göçmen sorununu Avrupa Birliği ile bir pazarlık konusuna çevirenler ve “sınır namustur” gibi ırkçı ve cinsiyetçi bir sözü parti binalarına asanlar artan ırkçılığın neden olacağı yıkımın sorumlularıdır” diye belirtti.

Devletin göçmen ve mültecilerle ilgili sorumluluklarını yerine getirmediğini ve 1 Temmuz’da Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin de bunun bir göstergesi olduğunu kaydeden Akdere “İstanbul Sözleşmesi “Göç ve İltica” bölümde sıralanan 59. 60. Ve 61. Maddeler mülteci kadınları şiddetten koruyan, onlara statü sağlayan hükümler getiriyor. Sözleşmeden çekilmek toplumsal cinsiyete dayalı şiddet eylemlerine maruz kalan mülteci ve göçmen kadınları güvencesiz bırakmak demektir. Göçmen ve mülteci kadınların hakları için mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Hayatları için direnen Afganistanlı kadınların yanında olduklarını belirten Akdere sözlerini şu ifadelerle noktaladı:

 “Dün nasıl Ezidi kadınları İŞİD’in erkek şiddetine karşı direndiyse, bugün Afganistanlı kadınlar Taliban şiddetine karşı direnişte. Tüm kadınları uluslararası dayanışmaya, Afganistanlı kadınların çığlığına ortak olmaya çağırıyoruz. Afganistan kadın orkestrasının 8 Mart marşında söylediği gibi 'Ellerimizi ve sesimizi birleştirirsek birlikte yürürsek hayatta kalacağız. Dayanışma ve kız kardeşlikle yeni bir dünya eşit bir dünya kuracağız'. Dayanışmamız sınır tanımaz."

“Kadın dayanışması sınır tanımaz”, “Afhanistanda hayatları altüst olan kadınlar için isyandayız” ve “Kadınların hayatı savaş meydanı değildir” sloganlarının öne çıktığı açıklamada Zehra Nazlı açıklamanın Farsça metnini de okudu. Açıklamanın sonunda “Afganistanlı kadınlar yalnız değildir” anlamına gelen “Zenane afganistani tenha nistend” sloganı atıldı. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

ABD’den Avrupa’ya Afganistan tokadı

SONRAKİ HABER

Rize'de sağanak nedeniyle bazı iş yerlerini su bastı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa