Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde iki sağlık emekçi sürgün edildi
Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesinde iki sağlık emekçisi Murat Boran ve Hasan Kutluay geçici görevlendirmeyle sürgün edildi.
Fotoğraf, Murat Boran’ın Facebook hesabından alınmıştır
Eda AKTAŞ
İzmir
İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde iki sağlık emekçisi sürgün değildi. Genel Sağlık-İş Sendikası'nın işyeri temsilcileri Murat Boran ve Hasan Kutluay, Rektör Nükhet Hotar'ın kararıyla bir yıllık "geçici görevlendirme" adı altında sürgüne gönderildi. Murat Boran Efes Meslek Yüksekokulu'na, Hasan Kutluay ise Torbalı Meslek Yüksekokulu'na geçici görevlendirmeyle sürgün edildi.
Konuyla ilgili görüştüğümüz Genel Sağlık-İş İzmir Şube Sekreteri Ali Kemal Akgül, temsilcilerin rektörlük imzası ile iletilen evrakla sürgün edildiğini söyledi.
“ARKADAŞLARIMIZIN TEK SUÇU ÖRGÜTLENMEK”
Rektör Nükhet Hotar ile arkadaşlarının kişisel bir sorunu olmadığını aktaran Akgül, “Hastanede 10 sendika ve meslek örgütü bir araya gelip açıklamalar yapmıştık. Arkadaşlarımızın hakkımızda tutanaklar tutulmuştu. O tutanaklara cevap yazdı, o tutanakta da sabit görülen delillerin sonraki tutanakta sabit görülmediği için delil yetersizliğinden kovuşturma düştü. Arkadaşlarımızın tek suçu örgütlenmek, sendikada yer almak. Mücadelemizi vermeye çalışırken böyle bir durumla karşılaşmak üzücü” diye konuştu.
“BU SÜRGÜN DEĞİL İŞTEN ATMAKLA BENZER BİR TAVIR”
Kurumun maddi manevi sıkıntıları varken sendikal mücadele veren insanların üzerine gitmesinin hoş olmadığını ifade eden Akgül, “İnsanlar haklarını aramayacaklar mı? Arkadaşlarımız pandemi döneminde sürekli çalıştı. Murat arkadaşımız Kovid-19 için kullanılan tüm cihazların bakımını yaptı. Ama pandemi ücretini ve ek ödemesini alamadı. Sendika olarak Cuma günü itibari ile hukuksal kovuşturma başlattık. Pazartesi günü sürgün edildikleri yerde iş başı yapmaları gerekiyor. Ama bu insanlar Balçova’da oturuyor. Her gün 3 saatlik yolu nasıl gidecekler. Bu süreç onları ekonomik olarak da çok zorlayacak. Böylesi koşullarda böyle görevlendirmeler yapılmaması gerekiyor. Bu sürgün değil işten atmakla benzer bir tavır” dedi.
Akgül son olarak önümüzdeki hafta konuya ilişkin basın açıklaması yapacaklarını duyurdu.
“SENDİKAL ÖRGÜTLENMENİN ENGELLENMESİNE KARŞI MÜCADELE ETMELİYİZ”
Sendikal faaliyetten dolayı önce sürgün edilen daha sonra açığa alınan SES DEÜ İşyeri Temsilcisi Günseli Uğur ise, “DEÜ Hastanesinde son bir buçuk yıl içinde, pandemi ile artan sağlık emekçilerinin sorunlarına yönelik yürütülen hak arama mücadeleleri sürecinde birçok baskı, ceza ve engellemeler yaşandı. 24 Ağustos 2020 tarihinde 6 aylık sürgün dönemi ve bitiminden 1 hafta sonra 5 mart 2021 den itibaren sendikamızın üyesi Arzu Sert ile beraber açığa alınmamız bu baskı sürecinin dönüm noktalarından birisi oldu. Her türden mobbing ve sendikal hakların gaspı ile emekçiler üzerinde baskı ve sindirme uygulanmaya devam ediyor. Genel Sağlık-İş Sendikası temsilcilerinin sürgün edilmesi de bu politikaların bir örneğidir. Her meslekten, her kadrodan emekçiler sendika, dernek vb. ayrım yapmadan bir araya gelerek sendikal örgütlenmenin engellenmesine karşı mücadele etmeliyiz” diye konuştu.