HDP'ye siyaset yasağı, Adana'da polis baskısına rağmen protesto edildi

HDP'ye yönelik baskılar, partinin Adana İl Örgütünün "Dem Dema Azadıye Ye" (Şimdi Özgürlük Zamanı) sloganıyla gerçekleştirdiği etkinlikle protesto edildi.

Şakirpaşa Mahallesi Salon Kayalar’da gerçekleştirilmesi planlanan etkinliğe HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş, Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Eş Genel Başkan Yardımcısı ve HDP Adana milletvekilleri Tülay Hatimoğulları, Kemal Peköz, Mersin milletvekilleri Fatma Kurtulan ve Rıdvan Turan katıldı.

Etkinliğin gerçekleşeceği düğün salonunun önünü zırhlı araçlar ve çevik kuvvetle dolduran Adana Emniyeti, etkinliğe giriş yapmak isteyenlere GBT dayatmasında bulundu. Polis, müzisyenlerin enstürantmanlarını da içeri almadı.

Partilerine yönelik bu baskıya tepki gösteren yurttaşlar, “Baskılar bizi yıldıramaz” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları atarak durumu protesto etti ve salona girmedi.

Salon önünde konuşan HDP Grup Başkan Vekili Meral Danış Beştaş, Adana’da AKP’nin açık hava toplantısı yapabildiğini hatırlattı. Ancak HDP'nin önce açık havada yapmak istedikleri toplantının yasaklandığını aktaran Beştaş, şimdi de bu şekilde engellenmek istendiklerini ifade etti.

"KARŞINIZDA DİZ ÇÖKECEK TEK BİR HDP'Lİ BULAMAYACAKSINIZ"

Türkiye’de halkların birbirleriyle sorunu olmadığını ifade eden Beştaş, "Yemeğimize, müziğimize, kıyafetimize kadar iç içe geçmiş bir halk gerçekliği var. Ama iktidar bunu istemiyor. Irkçılığı hortlatarak, toplumu karşı karşıya getiriyor. Kendi geleceğini Kürtlere düşmanlık üzerinden, toplumu ayrıştırmaktan görüyor. Ama biz HDP olarak buna izin vermeyeceğiz. Türkiye’deki her bir yurttaşın özgürlüğü, eşitliği, hakları için mücadele edeceğiz. Karşınızda diz çökecek tek bir HDP’li bulamayacaksınız” dedi.

“SAVAŞTAN NEMALAMIYORLAR”

Kürt sorununun demokratik çözümüne iktidarın "Hayır" dediğini dile getiren Beştaş, "Çünkü savaş politikasından nemalanıyorlar. Ama biz böyle dik durdukça tecridi de kıracağız, özgürlüğü de getireceğiz. Biz o anın içerisindeyiz ve o an özgürlük anıdır, özgürlük zamanıdır” diye konuştu.

“İKTİDARI HEP BİRLİKTE GÖNDERECEĞİZ”

Doksanların beyaz Torosları ile, katliamları ile mücadele etmiş bir halk olduklarını vurgulayan Beştaş, “Ağababalarınıza kafa tuttuk, size mi boyun eğeceğiz! Biz niye buradaydık? Kampanyalarımız sürüyor. İşte bu manzara, neden özgürlük zamanı olduğunu çok iyi gösteriyor. Çünkü halk özgür değil. Düşüncesini söyleyemiyor, istediği mitinge, istediği etkinliğe giremiyor, sosyal medyadan istediği mesajı yazamıyor. Çünkü İçişleri Bakanlığı, orman yangınlarını söndürmekle uğraşacağına sosyal medyadan mesaj yazanlara soruşturma açıyor. Sel felaketine neden olan dere yatağına bina dikilmesine izin veren bu iktidardır. Bu iktidarı hep birlikte göndereceğiz. Pandemiyi fırsata çevrilerek dört duvar arkasında özgürlük, iletişim hakkı, spor hakkı gasbediliyor. Bu da yetmiyor, cezaevleri birer işkence merkezi haline getirildi. Hastaları hastaneye götürmüyorlar. 83 yaşındaki Mehmet Emin Özkan’a ATK ‘cezaevinde kalabilir’ diyor. Onlara miting yapan eski dostları Sedat Peker vardı ya, 'Adli Tıp Kurumu sipariş üzerine rapor hazırlıyor' diye açıklama yaptı. Evet ATK mafyanın koruyuculuğunu yapıyor. Bu devletin istediklerini yapıyor. Ama muhaliflere gelince onları içeride ölüme terk ediyor. Kadın katillerini korumaya devam ediyor” dedi. (Adana/EVRENSEL)