Adalet Bakanlığının Boğaziçi tutuklamalarına İslami gerekçeler sunmasına tepki
Adalet Bakanlığının Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin tutuklanmasına dair AYM'ye verdiği yanıtta İslami referanslar kullanmasına 13 kuruluştan tepki geldi: Vahim ve tehlikeli…
Boğaziçi Üniversitesi önü | Fotoğraf: Evrensel
Adalet Bakanlığının Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin tutuklanmasına dair Anayasa Mahkemesine (AYM) sunduğu cevap yazısında İslami referanslar sunması, 13 kuruluş tarafından tepkiyle karşılandı.
Adalet Bakanlığı, Boğaziçi Üniversitesi'nde Kabe görseli'nin sergilenmesi sonrası başlatılan soruşturma kapsamında Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yönelik yapılan tutuklamalara ilişkin Anayasa Mahkemesi'ne verdiği cevapta, eşcinselliğin İslam'a göre haram olduğunu belirterek tutuklamaların kanuna uygun olduğunu savunmuştu.
3H Hareketi Derneği, Ankara 78’liler Meclisi, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, Boğaziçili Müdahil Mezunlar, Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi, Demokrasi İçin Birlik (DİB), Diyalog Grubu, Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Merkezi, Doğu-Güneydoğu Dernekleri (DGD) Platformu, Düşünce Suçuna Karşı Girişim, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, Yurttaş Girişimi ve Yurttaşlık Derneği'nin ortak yaptığı açıklamada, Bakanlığın bu yanıtına tepki gösterildi ve "Anayasa’da güvence altına alınan laik hukuk devleti ilkesine açıkça meydan okuyan dini gerekçelere başvurulduğu" belirtildi.
"HALKI KİN VE DÜŞMANLIĞA TAHRİK…"
13 kuruluşun yayımladığı ortak metinde şu ifadelere yer verildi:
"Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrencilerin açtığı resim sergisi nedeniyle iki öğrenci tutuklanmış, ardından halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlamasıyla haklarında dava açılmıştı. Tutuklanan iki öğrenci, tutuklanmalarının kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını ihlal ettiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştur.
Adalet Bakanlığı, geçtiğimiz hafta bu konuyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği cevap yazısında tutuklamaların hukuka ve anayasaya uygun olduğunu belirtirken, Anayasa’da güvence altına alınan laik hukuk devleti ilkesine açıkça meydan okuyan dini gerekçelere başvurmuştur.
Bakanlık yazısında, 'İslam dini literatüründe eşcinselliğin ve benzeri cinsel yönelimlere dair imgelerin yasak ve haram olduğu' belirtilerek bu nedenle tutuklamanın hukuksal / olgusal temelleri bulunduğu ileri sürülmektedir. Adalet Bakanlığı’nın ‘İslam dini literatürüne’ gönderme yaparak cinsel yönelimleri farklı kişileri hedef göstermesi ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ niteliğinde olup ‘açık ve yakın tehlike’ oluşturmaktadır.
"HUKUKİ TEMEL DÜZENİ DİN KURALLARINA DAYANDIRILAMAZ"
Devlet kurumları her türlü eylem ve işlemlerinde Anayasa’ya ve laik hukuk kurallarına uygun davranmak zorundadır. Laik bir hukuk devletinde, devletin siyasi ve hukuki temel düzeninin kısmen de olsa din kurallarına dayandırılamayacağı açık ve kesin bir ilkedir. Bu ilke Anayasa’nın 24. maddesinde açık ve net olarak yazılmıştır. Anayasa hükümleri herkesi bağlayan temel hukuk kurallarıdır.
Adalet Bakanlığı’nın cevap yazısında, dince haram ve yasak olduğunu iddia ettiği bir konuyu, ceza kanunundaki 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçu' kapsamına katma çabası kabul edilemez. Bu durum, meşruiyetini anayasadan alan bir devlet kurumunun anayasanın emrettiği, hukuk düzeninin din kurallarına dayandırılamayacağı ilkesini çiğnemesi, görmezden gelmesi anlamına gelmektedir. Laik temelli hukuk anlayışı ve devlet düzeni toplumun bütün kesimleri bakımından hayati önemde bir güvencedir.
Adalet Bakanlığı'nın cevabi yazısını bu nedenle ülkemiz hukuk sistemine temelden karşı, vahim ve tehlikeli görüyor, reddediyoruz. 23 Ağustos 2021 (HABER MERKEZİ)