23 Ağustos 2021 10:16

Son 14 yılda 411 kişi, orantısız güç kullanımı sonucu hayatını kaybetti

Baran Tursun Vakfı polisin orantısız güç kullanmasına dikkat çekmek için İstanbul ve çevre illerinde yakınlarını kaybeden mağdurlarla birlikte Taksim’de basın açıklaması gerçekleştirdi.

Baran Tursun Vakfı basın toplantısı | Fotoğraf: Metin Taşkıran / Evrensel

Paylaş

Metin TAŞKIRAN
İstanbul

Polis kurşunu ile yaşamını yitiren Baran Tursun anısına ailesi tarafından kurulan Baran Tursun Vakfı polisin orantısız güç kullanması sonucunda yaşamını yitiren insanlara dikkat çekmek için Taksim Hill Hotel’de basın açıklaması gerçekleştirdi.

İstanbul ve Çevre İllerde Yaşama Hakkı İhlalleri İzleme ve Değerlendirme Programı öncesi gerçekleştirdikleri açıklamada konuşan Vakıf Başkanı Mehmet Tursun geçtiğimiz aylarda yayımladıkları “Kolluk Güçlerinin Orantısız Güç Kullanımı Sonucunda Yaşam Hakkı İhlalleri Raporu-Ölmek Zorunda Değillerdi” başlıklı raporu hatırlatarak son 14 yılda 411 kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi.

SOYUT VE MUĞLAK YETKİLER KAYGIYI YARATIYOR

Gerçekleşen ölümlerin kategorilerine göre 93’ü çocuk, 70’i kadın 187’ si erkek toplamda 350 kişinin yargısız infaz sonucu, 32 kişinin polis aracının çarpması sonucu, 29 kişinin ise gözaltı merkezlerinde öldürüldüğünü dile getiren Tursun “Türkiye’de yaşam hakkı ihlalleri, kişilerin ‘dur’ ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürülmesinden, barışçıl gösterilerde ve gözaltındaki ölümlere kadar çok geniş bir yelpazede kendini göstermektedir. Soyut ve muğlak kavramlarla yetkilendirilen polisin fiilleri sonucunda yüzlerce vakanın ölümle sonuçlanması, toplumda ciddi kaygılar yaratmıştır. Toplumun çok önemli kesimi herkesin her yerde, her zaman ve olağan yaşamlarında, PVSK 16. Maddesine eklenen ‘Makul şüphe, öngörü ve takdir’ gibi soyut kavramlar değişmediği sürece, herkesin her yerde bu kaygılarla yaşamaya devam edeceklerine inanmaktadır” dedi.

Yaşamı korumakla görevli olan polislerin, makul olmayan ölçüde silah kullanımı veya kötü kullanımı sonucunda, aralarında kadınların ve çocukların da olduğu 400’den fazla vakanın ölümle sonuçlanmasının Türkiye’de yaşama hakkının hem yasalar, hem de uygulamalar düzeyinde sorgulandığını dile getiren Tursun “Uygulanan orantısız kuvvetin cezasız kaldığı yönünde toplumda çok ciddi algılar oluşmuştur. Bu algıların oluşmasında, polisin uluslararası insan hakları hukukunun ‘ölçülülük ve gereklilik’ ölçütlerine uyma zorunda olmadığına inanması polis şiddetini artırmış ve olağan hale getirmiştir. Uluslararası insan hakları hukukunun ‘ölçülülük ve gereklilik’ ölçütlerine uyma yükümlülüğü idari mekanizmalar tarafından önemsenmemektedir. Medya organlarında yer aldığı söylemleri ile suçluyu koruma ve kollama algısını oluşturduğu gibi, yargı sürecini etkilemekte ve cezasızlığa da zemin hazırlamaktadır” diye konuştu.

“AİLELERE MİSİLLEME DAVALARI AÇILIYOR”

Makul şüphe, öngörü ve takdir gibi soyut kavramlara dayalı kolluğun uygulamalarına maruz kalan mağdurlar ve ailelerine karşı açılan davaları misilleme olarak ifade eden Turan “Olur olmaz misilleme davaları açılmakta, benim eşim oğlumuzun davası çıkışında ‘polisin gözü kör olsun’ dediği için dava açıldı ve cezalandırıldı. Mağdurlar ve yakınları kötü ve küçültücü muamelelere maruz kalmaktalar” ifadelerini kullandı.

“3-5 AYLIK CEZALARLA ADALETİ SAĞLADIĞINIZI MI SANIYORSUNUZ?​”

Ölümle sonuçlanan bu olaylarda, polise tecavüz ve şiddet uygulanmadığı, polis ile silahlı çatışmaya girilmediği, devlet nüfuz ve icraatına silahla karşılık verilmediği, başkasının can ve mal güvenliğini ilgilendiren bir şiddet ve tecavüzün olmadığını kaydeden Tursun “O halde neden çocuklarımız öldürüldü, çocuklarımızı öldürenler neden korunuyor, neden ceza almıyorlar, alınan 3-5 aylık ertelenmiş cezalarla sizler adaleti sağladığınızı mı sanıyorsunuz. Adaletin tecelli ettiğine mi inanıyorsunuz. Dünya güzeli çocuklarını kaybeden ve adaletsizliğe maruz kalan biz 400’den fazla ailelerin adalet çığlıklarına kulak verilmesini, yargı mekanizmalardan ve devletten beklediğimizi saygıyla ilan ediyoruz” sözleriyle açıklamayı sonlandırdı.

ÖNCEKİ HABER

Hükümet, kamu emekçilerine de sefalet zammını reva gördü: 2022 için % 5+7 zam yapıldı

SONRAKİ HABER

İTO: İzmir'de farklı koronavirüs suşları saptadık ama Bakanlık sonuçları açıklamıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa