24 Ağustos 2021 02:02

İşsiz yurttaş: ‘Ne iş olsa yaparım’ noktasına geldim, milyonlarca işsiz birleşmeli

Uzun dönemli işsizlik aylarında “Ne iş olsa yaparım” noktasına gelen, kendisine sorulan “İş buldun mu, çalışıyor musun” sorusuna tahammülsüz haldeki işsiz M.D, “İşsizler birleşmeli" diyor.

İşsiz yurttaş: ‘Ne iş olsa yaparım’ noktasına geldim, milyonlarca işsiz birleşmeli

Fotoğraflar: Unsplash

Halil İMREK
Adana

M.D. bir yıldır işsizdi. Pandemi sürecinin getirdiği zorluklar işsizlikle birleşince onun için yaşam katlanılmaz bir hal aldı. Pandemi sürecinde eskisi gibi kolay iş bulamadı. İşsizler listesine kendisini ekletti. İŞKUR’un kapısını aşındırdı. İlanlara baktı, tanıdıklara iş sordu. İki haftada bir gittiği İŞKUR üzerinden sonunda bir iş buldu. Ancak yeni işi 45 gün sürdü. İşe girdiği yeni yer iş aldığı ana firma ile anlaşamayınca emekçilere kapıyı gösterdi. Bin bir umutla girdiği işten 45 gün sonra çıkarılan M.D. şimdi yine işsiz. 34 yaşında olan kaynak işçisi M.D. ile işsiz geçirdiği 1 yıllık süreyi ve işsizlerin durumunu konuştuk. İş bulmasını zorlaştıracağı endişesiyle ismini ve fotoğrafını vermek istemedi.

Yaşadıklarını anlatan M.D. “İşsiz milyonlar birleşmeli” dedi.

"MASRAF OLMASIN DİYE DIŞARI ÇIKMIYORDUM"

Bir yıl boyunca işsiz kaldığını ve bu süre zarfında çok sorun yaşadığını ifade eden M.D, “İşsiz kaldığım dönem salgına denk geldi, zaten evde kalmak da gerekiyordu. Ama bir gelir olmadan evde kalmak zorladı beni. O dönem kahveler kapalıydı. Açık olsaydı hangi parayla gidecektim o da başka. İşsiz olduğum sürede babamın sağlığı bozuldu. Bakıma muhtaç hale geldi, ona bakmam gerekti. Arada bir günlük işler çıktı. Yevmiyeli işlerde çalıştım. Babamın emekli aylığı ile geçindik. Fazla bir masraf olmasın diye dışarı çok çıkmıyordum. Her sabah kalkıp iş aramaya gitmiyordum ama iki haftada bir İŞKUR’a uğrayıp var olan işleri soruyordum. Sağa sola soruyordum. İş ilanlarına bakıyordum” diye konuştu.

ATILAN 20 İŞÇİDEN BİRİ OLDU

Bir yılın ardından İŞKUR üzerinden İskenderun Organize Sanayi’de TEBO Teknolojik İmalat Bakım Onarım Sanayi ve Ticaret Limited şirketinde iş bulduğunu söyleyen M.D. “Yeni girdiğim işletme Tosyalı Çelik Fabrikasından iş almış. Tosyalı kendine ait liman ve antrepolar yapacakmış. Bizim girdiğimiz işyeri ile anlaşılmış ama sonra ne oldu bilmiyoruz. İşi vermemişler. Haliyle faturayı da biz işçilere çıkardılar. 20 kadar işçiyi işten attılar. Zaten 60 kadar işçinin çalıştığı bir işyeriydi. Ben boş gezdiğim bir yılın ardından artık işim oldu derken bir buçuk ayın sonunda yine işsizler kervanına katıldım” dedi.

"İŞE GİDENLERİ GÖRDÜĞÜMDE ÜZÜLÜYORDUM"

Çalıştığında sürekli alım gücü düşse en azında ay sonunda alacağı bir ücreti olduğunu, ürettiği için kendisini değerli hissettiğini söyleyen M.D, “Ama artık işsizdim. Çalışan işçiler belki işsiz olan insanların tembel olduğunu, beceriksiz olduğu için iş bulamadığını düşünüyordur. Ama bunu bir de işsiz kalanlara, bunu yaşayanlara sorsunlar. Benim mekânım evin dört duvarı oldu. Sabah işe gidenleri gördüğümde üzülüyordum. Sonra sağa sola iş soruyordum. Pandemiye denk geldiği için çoğu yer ‘işlerimiz azaldı, ne olacağı belli değil, önümüzü göremiyoruz’ diyordu. İki haftada bir İŞKUR’a gidiyordum. İşsizken kimseyle karşılaşmak istemiyordum. Canım sıkılıyordu. İnsanların sorduğu ‘İş buldun mu, çalışıyor musun’ sözüne katlanamıyordum” ifadelerini kullandı.

NE İŞ OLSA YAPARIM NOKTASI…

İlk başlarda mutlaka iş bulacağını düşünen M.D. bir süre sonra iş aramadan bıkıp, işsizliği kabullendiğini belirtiyor. İşsizliğe alışması biraz uzun sürse de artık işsizliği kabullenmeye başladığını söylüyor. Ama aynı zamanda ailesine yük olarak kendisini gördüğünü ve kendisinde işe yaramaz duygusu gelişmeye başladığının altını çiziyor.

Bir mesleği olduğunu, kaynak işçisi olduğunu hatırlatan M.D. şöyle konuşuyor: “Kaynakçıydım sonuçta ama onun da altın bilezik olmadığını anlamam uzun sürmedi. İşsizlik her şeyi sana öğretiyor. İlk başlarda ‘Ben kaynakçıyım’ diye iş arıyordum. Asgari ücretin üzerinde ücret talep ediyordum sonra asgari ücret ve sigortalı işe geriledim. Bir süre sonra işim olsun sigortasız da çalışayım demeye kadar vardım. Oysaki ben işçilerin sigortalı, sendikalı çalışmasını savunan bunun için mücadele etmeye çalışan bir işçiyim. Yani uzun süre işsiz kalınca ‘Ne iş olsa yaparım’ noktasına vardım.”

"AYNI KADERİ PAYLAŞANLARLA BİRLEŞMELİYİZ"

Bir yıl boyunca işsiz kalan, girdiği işte kısa bir süre sonra işten çıkarıldığı için tekrar işsizlikle yüz yüze kalan M.D’nin işsizlere mesajı var: “Milyonlarca insan aynı ortak kaderi paylaşıyoruz. Resmi işsiz sayısı 4 milyonun üzerinde Ama DİSK-AR geniş tanımlı işsizliğin 10 milyon civarında olduğunu belirtiyor. Çoğumuz devletin resmi kayıtlarında bir sayı değeri bile taşımıyoruz. İlk iş olarak İŞKUR’a giderek resmi kayıtlara girmeliyiz. İşsizler olarak sayımız milyonlarla ifade edilse de kendimizi yalnız sanıyoruz. Öyleyse bizimle birlikte bu kaderi paylaşanlarla birleşmeliyiz. Milyonlarca insan bu kaderi yaşıyorsa, bunun açıklaması tembellik, beceriksizlik olamaz. Bunun için en uygun yer en yakınımız, sokağımız, mahallemiz... Bizi kapattıkları mahalleleri, kahvehaneleri işsizlerin örgütlenme yerine çevirmeliyiz. İşsizlik doğal bir afet değildir. Biz işsizlerin sayısı artıkça, bir işte çalışanların çalışma süreleri artıyor, ücretleri düşüyor. Patronların kârı artıyor. Kriz gerekçe gösterilerek insanlar işten atılıyor. Atılmayanlar ise esnek çalışma, telafi çalışma, gibi güvencesiz çalışma koşullarında tabi kalıyor. Kaderimize razı olarak bunları değiştiremeyiz. Çünkü biliyoruz ki mücadele etmeden haklarımız elde edemeyiz.”

"FABRİKA KURULSUN, ÇALIŞMA SAATLERİ DÜŞÜRÜLSÜN"

Patronların örgütlü olduğunu ve örgütleri aracılığıyla hep daha fazlasını aldıklarını anımsatan işçi, “Örgütlenip sokağa çıkarsak işsizliği önlemenin yolunu açarız. Bu kadar yüksek işsizlik varken üretilen mallar kime satılacaktır. Bugün yüksek sesle siyasi iktidara, ‘Bizden topladığın vergileri para babası büyük patronlara aktarma. Fabrika kur, boş olan yüz binlerle ifade edilen devlet kadrolarına işçi al. Devlet bürokratları birkaç maaş almasın, işsizlere iş verilsin. Çalışma saatleri düşürülsün ki, çalışanlara boş zaman, işsizlere de iş imkânı olsun’ diye seslenmeliyiz. Bir araya gelirsek kendi sorunlarımıza çözümler bulabiliriz. Başkasının bizim için çözüm bulmasını beklemek kendimizi kandırmaktır” ifadelerini kullandı.

Evrensel'i Takip Et