İMO Ankara Şubesi: Bilim dinlenmeli, yoksa daha çok Bozkurtlar yaşarız

Damla KIRMIZITAŞ
Ankara

Bozkurt’a giderek felaketin yaşandığı yerde incelemelerde bulunan İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Ankara Şube Başkanı Bülent Tatlı ve Ankara Şube Yöneticisi Özgür Topçu, Evrensel'e konuştu. “Gördüğümüz şey plansızlık, ‘Ben yaptım, oldu’cu, bunu böyle yapalım, bir şey olmaz’cı anlayışın sonucu” diyen Bülent Tatlı, “Taşkın yatağının yapılaşmaya açılmaması, yapılması gereken ilk önlem olması gerekiyordu” diye konuştu. Özgür Topçu ise Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan raporu hatırlattı, “Bu da aslında iktidarın insan hayatına verdiği değeri gösteriyor. AKP’nin rant, talan politikaları sonucu yapılaşmaya açması aslında ihmaller zincirinin başlangıcı olarak sayılabilir” dedi.

"BEN YAPTIM OLDU"CU ANLAYIŞIN SONUCU

İMO Ankara Şubesi, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki sel felaketi sonrası bölgeye giderek incelemelerde bulundu, rapor hazırladı. Raporda, plansız, denetimsiz, keyfi yönetim anlayışının sonucu olan su baskınlarından doğan zararların faturasını halkın canı ve malıyla ödediğine dikkat çekildi. Raporda; yıkımların çarpık kentleşme ve plansızlıkla ilgili olduğu vurgusu yapıldı ve altyapı, ulaşım ve imara ilişkin sorunların bütünlüklü planlarla çözülebileceği aktarıldı.

Yapılan ziyaretteki ilk izlenimlerini anlatan Tatlı, yaşanan sel felaketinin ’80’lerde başlayan imar hareketleri ile birlikte bilime, tekniğe, şehir planlamasına, mühendisliğin hiçbir alanına uymayan yapılaşma nedeniyle olduğuna dikkat çekti. Tatlı, “Gördüğümüz şey plansızlık. Bizim hiçbir planlamamız yok. Sadece burası ile sınırlı da değil. Hep öteleniyor ve şimdi bunun sonuçlarını yaşıyoruz hep birlikte. Şehre gidene kadar küçük yerlerin birçoğunda su hareketlerinin yarattığı yıkımları görüyorsunuz, birçok yer heyelan riski olan yerler. Buna rağmen heyelan önlem projeleri yapılmamış. Bozkurt üzerinde değerlendirirsek derenin oluşturduğu bir havza nedeniyle ortaya çıkan bir durum. Buradaki sorun doğaya uyumlu, duyarlı bir mekanizma kuramamaktan kaynaklanıyor. Taşkın yatağının yapılaşmaya açılmaması, yapılması gereken ilk önlem olması gerekiyordu, bu yapılmamış, uyarılar dikkate alınmadığı gibi burada bir denetim de kurulmamış” diye konuştu.

"İMAR SÜRECİNİ DENETLEMESİ GEREKEN SUÇLUDUR"

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından 2019’da bir rapor hazırlandığını hatırlatan Özgür Topçu ise şunları söyledi: “Rapordaki tespitler yapılmış. Çözümüne yönelik de öneriler var fakat hiçbirisi hayata geçmemiş. Bu da aslında iktidarın insan hayatına verdiği değeri gösteriyor. AKP’nin rant, talan politikaları sonucu yapılaşmaya açması aslında ihmaller zincirini başlangıcı olarak sayılabilir” dedi. Sel felaketinde binanın yıkılması nedeniyle bir müteahhidin tutuklandığını hatırlatan Tatlı, “Yapı eğer kaçaksa tamam, müteahhidi suçlayabilirsin. Yıkılan bina 2017 yılında yapılmış yeni bir bina. Bu da aslında çok da kaçak olma ihtimalini ortadan kaldırıyor. Ruhsatlı bir bina. Ruhsatı kim verdi? Hangi malzemelerin kullanılacağını dahası imar sürecin, denetlemek kimin göreviyse suçlanması gereken odur.”

"İKTİDAR ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUĞU YERİNE GETİRMELİ"

Bülent Tatlı, iktidarın bu politikalarının yeni felaketlerin de habercisi olduğuna dikkat çekti. Tatlı son olarak şu uyarılarda bulundu: “Karadeniz Bölgesi’nde defalarca yaşandı. Depremler, taşkınlar, yangınlar hayatımızın bir parçası da. Ama önemler alınmazsa ve bu politikalar bu şekilde sürerse daha çok insanımızı kaybedeceğiz. Bunun olmaması için incelemelerimizi yapıyoruz, raporlar hazırlıyoruz, Bakanlığa da ulaştırıyoruz. İktidar da kendi üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli. Bilimi dinlemeli. Yoksa Bozkut’ta yaşanan felaketlerin benzerleri çok göreceğiz.”

Bozkurt su ve çamur altında | Vahim tablo sular çekilince ortaya çıkacak

İTÜ'den Bozkurt'ta yaşanan sele dair rapor: Doğru yerleşim planlaması yapılmalı

Kastamonu Bozkurt'ta selden zarar gören yurttaşlar belirsizlik içerisinde