25 Ağustos 2021 01:00

ODTÜ’de hayaller öğrencilerin gerçeğine uymuyor 

Eğitim hayatına devam edebilmek, temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek gibi çeşitli sebeplerle okurken çalışmaya mecbur kaldığı bir durumla karşı karşıya ODTÜ öğrencileri.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Zeynep ALGEDİK 

ODTÜ 

YKS öğrencileri, sınav sonuçlarının açıklanmasından sonra tercih dönemini de geride bıraktılar. ODTÜ öğrencileri olarak bizler de okulumuzu tercih edecek ve bizlerle iletişime geçen pek çok öğrenciye gerek yüz yüze kampüste gerekse sosyal medyadan görüşmeler yaparak onlara ODTÜ’yü, kampüs hayatını, bölümlerimizi anlattık. Geçtiğimiz günlerde ODTÜ İktisat Bölümünü tercih etmeyi düşünen bir aday öğrenciyi, iktisat öğrencisi arkadaşımla birlikte kampüsümüzde karşıladık. Bölüme, kampüse, hazırlık senesine dair sohbet ettik, kafalardaki soru işaretlerini gidermeye çalıştık. ODTÜ’yü tercih etmekte gelgitler yaşayan arkadaşımızla sohbetimiz devam ederken arka masamızda oturan bir hocamız konuştuklarımıza kulak misafiri olup sohbetimize dahil oldu. 

GEÇİM DERDİ EĞİTİM HAYALİNE GÖLGE DÜŞÜRÜYOR  

Hocamız, ODTÜ’nün öğrencilerin kariyer hedeflerini karşılayabilecek çeşitli imkanlara sahip olduğundan ve mezun olan her öğrencinin mutlaka iş bulabileceğinden ancak bunların önemli olmadığından bahsederken arkadaşımla göz göze geldik. Çünkü birimiz bir önceki gün harçlığını çıkarmak için bir eve temizliğe gitmiş, bir diğerimiz ise hala iş aramaktaydı. Hocamızın bahsettiği durum halihazırdaki halimizi düşününce bize hiç gerçekçi gelmemekle birlikte canımızı da sıktı. Bizler eğitimimizi devam ettirebilmek için bir işte çalışma mecburiyetindeydik. Hocamız sonrasında kampüs içinde bireyin, kişisel gelişimini ilerletmesi için koşulların olup olmamasının asıl odaklanılması gereken nokta olduğunu söyledi. Bir üniversite öğrencisinin herhangi bir ekonomik sıkıntıya düşmeden yahut siyasi, sosyal baskı altında kalmadan kampüsteki bilimsel, kültürel, sanatsal pek çok etkinlikle kendisini geliştirmesi hepimiz için ortak bir talep elbette. Ancak bu, günümüz şartlarında bir üniversite öğrencisi için uzak bir hayale dönüştü. Bugün ODTÜ’de topluluklar bizlerin nefes alması, kendimizi çeşitli yönlerden geliştirmemiz için bir fırsatken, bu topluluklar rektörlüğün baskısıyla, kapatılma tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. Ancak şunu da belirtmek gerekir ki: ODTÜ öğrencisi topluluklarına, kendi yaşam alanlarına sahip çıkma noktasında bir araya gelip topluluklarını ve kısıtlanan yaşam alanlarını geri alma deneyimine sahip.  

ODTÜ’de geçirilen zamanın öğrencilerin kampüs içinde dayanışma bilincini geliştirdiğini söylemek, farklı bölümlerdeki öğrencilerin tek bir kampüste birlikte yaşaması da öğrencilere geniş bakış açısı kazandırması da mümkün. Ancak hocamıza katılmadığımız nokta ve görünen bir gerçek şu ki ODTÜ öğrencisi öğrenimi boyunca eğitime ulaşmakta çeşitli zorluklar yaşamasının yanında, mezun olduktan sonra da iş bulabileceği zannedilenin aksine o kadar kolay değil. Hocamızın ve daha birçoklarının da dediğine göre kampüs yerleşkemizde bulunan, içerisinde 440’ın üzerinde şirketle ODTÜ Teknokent, ODTÜ öğrencilerinin geleceği için “dev bir fırsat.” Üniversitenin Teknokent’ten elde ettiği yıllık gelir milyonları aşarken pandemi süresince internet, bilgisayar, mikrofon, kamera gibi çeşitli teknik ekipmanlara ulaşamayan, hazırlık senesinde KYK bursunu aşan ücretlerdeki kitapları alamayan birçok öğrenci eğitime ulaşmakta güçlük çekti. ODTÜ bilimsel eğitimin yuvası olmasından ziyade şirketlerin nitelikli iş gücünü burada yedeklediği bir okul haline gelmiş durumda. Geleceğini Teknokent’te gören öğrencileri “bilimsel çalışma” adı altında nitelikli iş gücü olarak kullanan sermayedarlarla üniversite yönetiminin iş birliğinden öğrencilerin payına düşen bir hiç oldu.  

ÖĞRENCİLERİN YURT HAKKI GASP EDİLDİ 

Ayrıca pandemi dönemi boyunca yurtlarında kalmayan öğrencilerin yurt haklarına dokunulmayacağı, pandemi sonrasında yurtlarına geri dönebilecekleri söylenen pek çok öğrenciye yurt haklarının sona erdiği geçtiğimiz haftalarda açıklandı. Birçok arkadaşımız yurt hakları sona erdirildiği için ev bakmaya ve masraflarını da çıkarmak için iş bakmaya devam ediyor. ODTÜ’nün akademik anlamda ne kadar iyi olursa olsun mevcut duruma baktığımızda eğitim hayatına devam edebilmek, temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek gibi çeşitli sebeplerle okurken çalışmaya mecbur kaldığı, kampüs içinde ya da çeşitli baskılarla, imkansızlıklarla karşılaştığından “kişisel gelişimini” ilerletemeyeceği bir durumla karşı karşıya ODTÜ öğrencileri.  

Aslında genel tabloya baktığımızda sistemin dayattığı yaşam koşullarıyla birlikte sermayedarların da nitelikli, niteliksiz iş gücü olarak kullandığı gençlik, toplumda var olabilmek için, hayatını hak ettiği biçimiyle devam ettirebilmek için çeşitli çıkış yolları arasa da bu çıkış yollarının bahsedilen kariyerist yaklaşımla bulunamayacağını görüyoruz. Öncesinde de bahsettiğimiz gibi ODTÜ öğrencileri çeşitli baskı ve sıkıştırmalara maruz kaldığı noktalarda bir araya gelip umutsuzluğa kapılmadan ortak sorunlarına karşı birlikte çıkış yolları arama ve bu yolda mücadele etme deneyimine sahip. Buradan da şunu söyleyebiliriz ki: ODTÜ öğrencileri ve diğer bütün gençlik için asıl “dev fırsat” yan yana mücadele edebilmektir. Üniversitelerimizde gerçekten bilimsel bir eğitim alabilmek, geleceğimizi inşa etmek için yine yan yana gelerek, sistemin bizi sürüklediği karamsarlığa ve bireysel kurtuluş sanrısına kapılmadan omuz omuza verip mücadele etmeliyiz. 

ÖNCEKİ HABER

İstanbul'da görevli 35 polis müdürü ve emniyet amiri başka illere tayin edildi

SONRAKİ HABER

Kısmi çözümlere muhtaç olmamak için birlikte mücadeleye 

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa