Şartlı tahliye kararında keyfi kıstas: Müslüman mısın?
İHD'den Ahmet Çiçek, şartlı tahliyeden yararlanma hakkı bulunan tutuklulara “Müslüman mısın”, “Öcalan’ı seviyor musun” gibi sorular yöneltildiğini ve keyfi raporlarla tahliye edilmediklerini söyledi.
Fotoğraf: Envato
Cezaevlerinde tutuklulara yönelik hak ihlalleri devam ediyor. “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”da yapılan değişiklik kapsamında infazını tamamlayan tutuklular keyfi "iyi hal" raporları ile tahliye edilmiyor.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Ahmet Çiçek, bölgedeki cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerini örneklendirdi. Şartlı tahliyeden yararlanma hakkı bulunan tutuklulara “Öcalan’ı seviyor musun”, “Müslüman mısın” gibi sorular sorulduğu ve iyi hal kararının bu sorulara göre verildiğini belirtti.
Şartlı tahliyelerdeki keyfiyete ilişkin çok sık mektup aldıklarını söyleyen Çiçek, “Mektuplardan anladığımız üzere heyet akla mantığa uymayan sorular yönetiyor. Bu tür soruları sorarak tutukluların tahliyesi 8 ay ertelenebiliyor. Devlet, siyasi tutsaklara karşı hukuku uygulamıyor, kendi bildiklerini okuyor” dedi.
Çiçek, cezaevlerinde salgın bahanesiyle spora çıkartmama, sohbetlerin yasaklanması, el becerileri atölyelerinin yasaklanması gibi hak ihlallerinin de arttığını vurguladı. Hastaneye giden tutukluların da 15 gün karantina koğuşunda tutulduğunu söyleyen Çiçek, “Tutuklunun karantina süresinin dolmasına birkaç gün kaldığı bir dönemde başka bir tutuklu getirilerek bu süre 15 gün daha uzatılıyor” dedi.
"İDARE VE GÖZLEM KURULLARI MAHKEME GİBİ HAREKET EDİYOR"
Keyfi şartlı tahliye kararlarına ilişkin açıklama yapan HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ise “Mahpusların; işledikleri suçun kapsamı, bulundukları koğuşlar, açlık grevine katılım sağlamış olmaları hatta cezaevi görevlileri ile olan ilişkileri iyi hal koşullarını oluşturmadığına dayanak tutularak tahliyeleri ertelenmektedir. İdare ve Gözlem Kurulları (İGK); hükümlülerin siyasi görüşünü dahi bahane ederek olumsuz raporlar düzenlemişlerdir” dedi.
Daha önce cezaevi idaresi, psikologlar ve kurum çalışanları tarafından oluşturulan İdare ve Gözlem Kuruluna yapılan değişiklik sonrası cumhuriyet başsavcısı veya onun belirleyeceği bir cumhuriyet savcısının başkanlık etmeye başladığını söyleyen Gergerlioğlu, “Yani şartlı tahliyeye başvuran hükümlünün ‘iyi hali’ konusunda kararı artık cumhuriyet savcılarının başkanlık ettiği kurullar veriyor. Yeni yönetmelik maalesef İdare ve Gözlem Kurullarının mahkeme gibi hareket etmesine imkan ve fırsat sağlıyor. İGK’nin bu haliyle hak ihlallerine sebep olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)