Bölge’de eğitimde eşitsizlik derinleşti, yüz yüze eğitim şart

Mahsum KARA
Diyarbakır

Koronavirüs salgını nedeniyle bir yıldan fazladır okullar yüz yüze eğitime kapalı durumda. Uzaktan sürdürülmeye çalışılan eğitim için okulların 6 Eylül’de açılması planlanıyor. Evrensel’e konuşan Eğitim Sen Diyarbakır 2 No’lu Şube Eş Başkanı Zuhal Sezer, Bölge illerinde öğrencilerin online eğitimden faydalanamadığını ifade ederek, bu durumun eğitimdeki eşitsizliğinin daha da derinleştiğini, yüz yüze eğitimin şart olduğunu söyledi.

KRİZ DOĞRU YÖNETİLMEDİ

Sürecin başından beri tüm eğitim emekçilerin ve velilerinin aşılanması gerektiği yönünde taleplerinin olduğunu ifade eden Sezer, şu ana kadar il genelinde öğretmenlerin aşılama oranının yüzde 71’e ulaştığını söyledi.

Sezer, “Pandemideki 1.5 yıllık dönemin düzgün ve şeffaf yönetilememesinden kaynaklı maalesef halkımız ve kamu çalışanlarında bir güvensizlik meydana geldi. Aşılanma oranının bu kadar düşük olmasını buna bağlıyoruz biz. Bu kriz doğru yönetilmedi, gerçek vaka sayıları aktarılmadı, birçok yalan yanlış haberler ortaya atıldı. Bunlardan kaynaklı olarak bir güvensizlik oluştu ve güvensizliğin sonucunda da hepimizin bildiği gibi aşılanma oranı çok düşük ilerliyor. Okulların daha sağlıklı devam edebilmesi için öncelikle bu aşılanma oranının maksimum seviyeye getirilmesi gerekiyor, kampanyalar başlatılıp destek verilmesi gerekiyor. Biz Eğitim Sen olarak aşı kampanyası yürüttük ancak yeterli sayıya ulaşılmadı” dedi.

EĞİTİM ARKA PLANA ATILDI

 Turizm mevsiminde artan vaka sayılarından kaynaklı eğitimin arka plana atıldığını belirten Sezer, “Turizmden kaynaklı olarak vaka sayıları 3-4 katına çıktı. Geçen sene de bu durumların aynısını yaşadık. Turizm mevsimi sonrasında okulların açılmış olması geçen yıl eğitim ve öğretimi sekteye uğratmıştı. Bu şekilde okullar açılırsa hiçbir faydası olmayacak. Çünkü tedbirler yetersiz, ek atamalar yapılmadı, ek derslikler oluşturulmadı. Bunların dışında sınıf mevcutları çok yüksek. Haftada 5 gün yine çocuklar okula başlayacaklar ancak yine iç içe ve kalabalık olacaklar. 45 ile 50 kişilik sınıflarda eğitime devam edildiği taktirde vaka sayılarının önüne geçilemez, ki Dünya Sağlık Örgütü bir ülkede eğitim ve öğretimin devam etmesi için günlük vaka sayısının 6 binin üzerinde olmaması gerektiğini öngörüyor. Ek atmalar yapılmalı, okullarda personel sayısı artırılmalı, ek derslikler açılmalı ve sınıf mevcutları azaltılmalıdır. Bir şekilde yine haftanın 5 günü eğitim ve öğretime devam edilmelidir” dedi.

UZAKTAN EĞİTİME ULAŞILAMADI

Sezer, bölge ilerinde öğrencilerin online eğitimden faydalanamadığını belirtti. Pandemi döneminde uzaktan eğitimle birlikte Bölge illerinde eşitsizliğinin daha fazla derinleştiğini dile getiren Sezer, “Eğer yüz yüze eğittim başlamadığı taktirde bu eşitsizlik derinleşerek devam edecek. Bizde biliyoruz ki Bölge’de zaten ana dilde eğitim alamadıkları için çocuklarımız bir sıfır geriden eğitimi takip etmek zorunda kalıyorlar. Özellikle kırsal kesimlerdeki çocuklarımız ana dilindeki eğitim eksikliğinden kaynaklı zaten bir mağduriyet ve bir eşitsizlik yaşıyorlar. Bunun yanı sıra yüz yüze eğitim alamadığında daha da zorlanıyor. Çünkü ana dilinde eğitim alamayan biri en azından yüz yüze eğitimde el temasıyla ya da başka olanaklarla iletişim kurmaya çalışıyordu. Ancak uzaktan eğitimde böyle bir durum söz konusu da olmuyor. Özellikle kırsal kesimlerdeki çocuklarımız teknolojik aletlere ulaşamıyorlar çünkü internet altyapısı yok. Hiçbir şekilde online eğitimden zaten yaralanamıyorlar. Bu yıl özellikle 8’nci sınıf öğrencilerinin tercih dahi yapmadığını gördük. Tercih yapmadıklarında doğal olarak açık öğretim liselerine kayıtları oluyor. Bundan şu anlaşılıyor; çocuklarımız 2 yıl boyunca eğitim alamadılar. Birçok öğrenci sınava dahi giremedi. Bölge illerinde tek çözüm okulların açılmasıdır. Yüz yüze eğitim şart” dedi.

OKUL ORTAMI OLMALI

Velilerin büyük çoğunluğunun bir an önce yüz yüze eğitime geçilmesi taraftarı olduğunu belirten Sezer, “Okul ortamındaki çocuğun konsantresi, verimini ev ortamında ortaya çıkmıyor. Ailelerde bunu maalesef gerçekleştiremiyor. Bu yüzden aileler bir an önce okulların yüz yüze eğitime açılmasını istiyorlar. Çünkü çocuklarımızda belli bir disiplinin oluşturulması gerekiyor. Bu disiplinin oluşturulması için de çocuk üzerinde aileden çok öğretmen ve arkadaşları etkili oluyor. Okul ortamında çocuklar çok daha rahat motive olacaktır” diye konuştu.