25 Ağustos 2021 09:00
/
Güncelleme: 11:52

Diren AKSU 

Deniz BALİ 

Malatya

Elazığ'ın Sivrice ilçesinde bir otelde düzenlenen Gençlik Yaz Kampı’nda otel çalışanları ile çalışma koşulları ve ücretlere dair sohbet ediyoruz. 

Şırnak'tan gelen ve bir süredir bu otelde çalışan Abdurrahman Ay, geçmişte Karadeniz'de çalıştığını ve orada ırkçılık yüzünden çok zorlandığını aktarıyor. Bu sebeple çalıştığı otelin çalışma koşullarının çok daha iyi olduğunu söyleyerek başlıyor konuşmaya. Tüm aile fertlerinin çalıştığını belirten Ay "Bütün günlerimizi, gündüzlerimizi çalışmaya ayırıyoruz ve anca yetiyor" diyor. Türkiye'deki çalışma koşullarını tek başına düzeltemeyeceğini söyleyen Ay "Verilen ücretlerin artması gerekiyor, iş yükünün azalması için daha fazla kişinin çalışması gerekiyor" diyor. 

21 yaşında üniversite öğrencisi olan Geylani Ay, havuz operatörlüğü zaman zaman da garsonluk yaptığını söylüyor. Kardeşine katılmadığını söyleyerek, çalışma saatlerinin uzun olduğunu fakat kendisinin memnun olduğunu  belirtiyor, "Bence işleyen demir ışıldar. İnsan çalışabildiği kadar çalışmalı." Geylani, asgari ücretten daha fazla aldığını ve bekar olduğu için bu paranın ona yettiğini söylüyor. Müşteri yoğunluğuna göre günde en az 12 saat çalıştığını belirtiyor. Pandemiden dolayı otelin kapalı olduğu zamanlarda maddi olarak zor bir süreç geçirdiğini ifade ediyor.

“8 SAATTEN FAZLA ÇALIŞMAMAK GEREKİR” 

Önen Işık, 19 yaşında, üniversiteli bir genç ve çalışma saatlerinin uzunluğundan şikayetçi. İş günlerinde en az 12-13 saat çalıştığını belirten Işık, "Bazen 18-19 saat çalıştığım oluyor. Bence bir insanın günde 8 saatten fazla çalışmaması gerekir. Mesela ben bu kadar çalıştıktan sonra yoruluyorum ve kitap okuyamıyorum, ders çalışamıyorum" diyor.

Ülkede hiç kimsenin hak ettiği ücreti alamadığını söyleyen Işık, "3 aydır burada çalışıyorum. Burası bir tatil yeri. Günde onlarca kişiye içki götürüyorum. Benim de havuzun başında bir rakı içmeye hakkım yok mu? Benim tatil yapmaya hakkım yok mu?" diye soruyor.

Evrensel'i Takip Et