25 Ağustos 2021 09:07
Son Güncellenme Tarihi: 26 Ağustos 2021 01:55

Van ve Mardin Baroları, Didem Arslan Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulundu

Mardin ve Van Baroları, konuğunu "Türkçe konuş, burası Türkiye Cumhuriyeti" sözleriyle hattan alan Didem Arslan Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulundu. Diyarbakır Barosu da Arslan'ı kınadı.

Ekran görüntüsü 'Didem Arslan Yılmaz'la Vazgeçme' YouTube kanalının 'Urfalı kardeşler halalarıyla yüzleştiler!' başlıklı videosundan alınmıştır

Paylaş

Mardin ve Van Baroları, Show TV'de "Türkçe konuş, burası Türkiye Cumhuriyeti" sözleriyle Kürtçe konuşmak isteyen konuğu hattan alan sunucu Didem Arslan Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulundu. Mardin Barosu ayrıca Show TV hakkında Radyo Televizyon Üst Kuruluna (RTÜK) şikayette de bulundu. Diyarbakır Barosu da Arslan'ı kınadı.

VAN BAROSUNDAN SUÇ DUYURUSU

Van Barosu tarafından Van Cumhuriyet Başsavcılığına verilen dilekçede, Yılmaz'ın “nefret suçu" ve “alenen aşağılama” suçu işlediği belirtildi.

Dilekçede, şu ifadelere yer verildi:

"Sunucu, sanki Türkiye Cumhuriyetinde Türkçe dışında başka bir dilin konuşmanın yasak olduğu, başka ırka mensup kişilerin başka dili konuşmanın suç olduğu ve bunun bir bedeli olduğunu ima etmiştir. Savcılığınızca yapılacak soruşturma çerçevesinde de görüleceği üzere şüphelinin basın yoluyla alenen bir ırkı, bir dili aşağıladığı hatta hor gördüğü açığa kavuşacaktır. Şüphelinin Kürtçeye olan nefretinden sonra hem sosyal anlamda hem de sosyal medya mecralarında binlerce kişi bu nefret söylemine tepki göstermiştir. Ulusal anlamda büyük bir tepki karşılık bulması ve genelde Kürtçeye özelde ise Kürt halkına karşı nefret söylemi nedeniyle savcılığınızca resen yapılacak soruşturma çerçevesinde şüphelinin cezalandırılmasını talep ediyoruz."

MARDİN BAROSUNDAN ŞUÇ DUYURUSU VE RTÜK'E ŞİKAYET

Mardin Barosu da Didem Arslan Yılmaz hakkında suç duyurusunda bulundu. Komisyon ayrıca Show TV hakkında da RTÜK'e şikayette bulundu.

Baro tarafından yapılan açıklamada Arslan, hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan suç duyurusu yapıldığı belirtildi.

Açıklamada programın yayımlandığı televizyon hakkında da ilgili yasalar kapsamında RTÜK'e şikayette bulunulduğu ifade edildi.

Arslan'ın daha sonra yaptığı açıklamalara da değinilen açıklamada, "Arslan'ın sonraki açıklamaları maalesef başka bir garabeti taşımaktadır. Beklentimiz eşitliğin haksızlık için değil hak ve hakkaniyet için uygulanmasıdır" denildi.

DİYARBAKIR BAROSU: BU TANIMLAMARI VE UYGULAMALARI KINIYORUZ

Diyarbakır Barosu da Didem Arslan Yılmaz’ın tavrını kınayarak, "Kürt dilinin varlığını koruması ve gelişiminin sağlanması önündeki kamusal alandaki keyfi uygulamalara son verilmesini, bu ve benzeri uygulamalarda sorumluluğu bulunanlar hakkında  gerekli adli ve idari soruşturmaların başlatılmasını ve etkin bir şekilde yürütülmesini talep ediyoruz" dedi.

Açıklamada, “Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutuklu ve hükümlülerin, Kürtçe şarkı eşliğinde halay çekmiş olmaları nedeniyle, sadece Türkiye’de yaklaşık 25 milyon insanın ana dili olan Kürt diline ilişkin kamusal makamların ‘bilinmeyen ve anlaşılmayan bir dil’ şeklindeki tanımlamanın yapılarak soruşturmaya konu edilmesi, yine bir TV programında Kürt dilini kullanmaktan kaynaklı engellemelerin ve ayrımcı yorumların kabulü mümkün değildir. Bu ve benzeri uygulamalar geçmişteki yasakçı anlayışın, inkar ve asimilasyon uygulamalarının maalesef devam ettiğini göstermektedir” ifadeleri kullanıldı.

Daha önce mahkeme ve TBMM tutanaklarında Kürt diline ilişkin “bilinmeyen dil” gibi tanımlamaların yapıldığının hatırlatıldığı açıklamada, “Ülkemizde yaklaşık 25 milyon insanın ana dili olan ve dünyanın en zengin dillerinden biri olan Kürt diline ilişkin kamusal alanda bu ve benzeri tanımlamaların yapılması, haklı olarak toplumda büyük bir rahatsızlığa ve tepkiye  yol açmaktadır. Diyarbakır Barosu olarak, Kürt diline yönelik bahse konu bu tanımlamaları ve uygulamaları kınıyoruz. Kürt dilinin varlığını koruması ve gelişiminin sağlanması önündeki kamusal alandaki keyfi uygulamalara son verilmesini, bu ve benzeri uygulamalarda sorumluluğu bulunanlar hakkında  gerekli adli ve idari soruşturmaların başlatılmasını ve etkin bir şekilde yürütülmesini talep ediyoruz. Diyarbakır Barosu olarak sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuyla saygıyla paylaşıyoruz” denildi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Selahattin Demirtaş, takipçilerine 5 kadın yazarın kitaplarını önerdi

SONRAKİ HABER

AKP'li Kaya, İBB'yi hedef aldığı fotoğraf AKP dönemine ait çıkınca paylaşımını sildi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa