Boğaziçili öğrenciler: Atama yöntemine karşıyız, akademik özerklik istiyoruz

Hasan Metin TAŞKIRAN
İstanbul

Boğaziçi Üniversitesine Melih Bulu’nun kayyum rektör olarak atanmasının üzerinden 8 ay geçti. İlk günden bu yana özerk ve demokratik üniversiteyi savunan Boğaziçili akademisyenler ve öğrenciler “Kayyum rektör istemiyoruz” diyerek direnişlerini sürdürdü.

Bulu’nun görevden alınmasının ardından seçim yapan üniversite bileşenleri, göreve yeni atanan Naci İnci’yi de kabul etmeyeceklerini ifade etmişti. Boğaziçi Üniversitesi öğrencileriyle kayyum rektörleri ve sürecin bundan sonra nasıl ilerleyeceğini konuştuk.

Boğaziçi öğrencilerinden Doruk Tunaoğlu, Naci İnci kararının kendisini şaşırtmadığını belirtti. Boğaziçi’de yaşananları Türkiye’de yaşanan toplam sürecin bir parçası olarak gördüğünü söyleyen Tunaoğlu, “Sadece Boğaziçi’nin hocalarının ve öğrencilerinin iradesi yok sayılmıyor, her yerin iradesi yok sayılıyor” dedi. Uzun süredir toplumun desteğini kaybeden iktidarın ‘Geri adım atarsam yıkılırım’ korkusu yaşadığını düşünen Tunaoğlu, “Açmışsın zaten bir sürü okul senin istediğin modelde çalışıyor ve o model de işe yaramıyor. İyi olan birkaç okul var onlara da çörekleniliyor” değerlendirmesinde bulundu.

“DİRENİŞ BİRÇOK KİŞİYİ DEĞİŞTİRDİ”

Boğaziçi direnişinin içerisinde 30’a yakın inisiyatifin olduğunu ve bunun direnişi zenginleştirdiğini söyleyen Tunaoğlu, Direniş Rehberi, başlıklı bir broşürle üniversiteye bu yıl gelen öğrencileri kazanmaya dönük çalışmalar yaptıklarını anlattı. Eylemlere katıldıkları için bursları kesilen öğrencilere de mezunların yardımıyla burs ayarladıklarını söyleyen Doruk “Ben bunu yaralarımızı sardığımız bir kısım olarak görüyorum” dedi. Üniversite yönetiminin mezuniyet töreni bile planlayamadığını aktaran Doruk, alternatif bir mezuniyet planladıklarını bunun dışında kulüplerin katılımını da sağlayarak direniş oryantasyonu gibi birkaç fikrin gündeme geldiğini dile getirdi.

Direnişin başta kendisi olmak üzere birçok öğrencinin hayatını değiştirdiğini söyleyen Tunaoğlu, “Ben “8 ay öncesine kadar apolitik biriyken bu direniş sürecinde sesimi, yerimi buldum. İçinde olduğum ekibe katkıda bulundum o ekip de beni geliştirdi” dedi.

“KARŞI OLDUĞUMUZ ŞEY ATAMA YÖNTEMİ”

Melih Bulu’nun görevden alınmasının ardından 10 binden fazla Boğaziçilinin katılımıyla oylama yaptıklarını söyleyen Taha Ercoşkun ise “Nasıl ki Melih Bulu ilk atandığında kabul etmediysek Naci İnci’yi de kabul etmediğimizi söylüyoruz. Bizim istediğimiz yalnızca rektörün okuldan bir hoca olması değildi. Aylar boyunca söylediğimiz şey akademik özerklik talebiydi, bu şekilde bir atama yöntemine karşı olduğumuzdu” dedi. 

Şubat ayında rektör yardımcılığına atanan Naci İnci’nin bugüne kadarki uygulamalarına dikkat çeken Ercoşkun, “Tehlike açısından Melih Bulu’dan aşağı kalır yanı yok. Boğaziçi mensuplarına herhangi bir zarar gelmeyecek dedi; aynı hafta hocalarımızı görevden aldı. Nöbet çadırına gelip ‘Öğrencisiniz tabii ki eylem yapacaksınız’ dedi, eyleme katılanlara yeni soruşturmalar açtı” hatırlatmasında bulundu. Talepleri karşılanana kadar mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Ercoşkun, “Nasıl ki Melih Bulu’nun adı tarihe utançla geçtiyse Naci İnci de geçecektir, o da bir gece ansızın gidecektir. Bu mücadelenin kazananı sadece Boğaziçililer olmayacak” dedi.

Fatih Polat

Boğaziçi’de ikinci raunt

Boğaziçi akademisyenlerinden kayyum rektör Naci İnci protestosu