25 Ağustos 2021 12:11

Prof. Dr. Sarp Üner: Aşısızlar yeni mutasyonlara neden olabilir

Pandemide artan vakalar ve aşılamadaki son durumu Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Yöneticisi Prof. Dr. Sarp Üner ile konuştuk.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Damla KIRMIZITAŞ
Ankara

Aşı olmayan ya da aşısını tamamlamayan kişilerin ortaya yeni mutasyonlar çıkarabileceği uyarısında bulunan Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Yöneticisi Prof. Dr. Sarp Üner, toplumsal bağışıklık sağlanmadığı takdirde aşının da etki etmediği bir varyant türünün ortaya çıkabileceğini söyledi. Üner, "Bir an önce toplumsal bağışıklığı sağlamamız, bunun için de hızla aşılamayı yapmamız gerekiyor. Özellikle aşı tereddütü olanları ikna etmemiz gerekiyor" dedi.

Artan Kovid-19'lu vakalar ve aşılamadaki son durumu Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Yöneticisi Prof. Dr. Sarp Üner ile konuştuk. 1 Temmuz’dan itibaren ülkede hareketliliğin arttığını söyleyen Üner, “Önlemler kaldırılmasından bu yana turizm ve bayramı da düşünürsek yurt dışından kontolsüz girişlerle birlikte bir hareketlilik başladı. Yine bu dönemde göçler yaşandı. Bulaşma hızı yüzde 40’larda olan delta varyantı da hakim olmaya başladı. Yine bu süreçte bu hakimiyet yüzde 90’larda. Hepsine baktığımızda toplumsal düzeyde hiçbir önlem olmadığı için vakaların artması da çok beklenen bir durum oldu. Kapanmadan sonraki süreçte aşılama beklendiği gibi hızlı gitmedi. Kapanmayı da  aşı tedarik sorunlarına bağlı olarak değerlendirememiş olduk. Önlemlerin kaldırılması, bir anlamda insanların salgının kontol altına alındığı düşüncesine kapılınmasına neden oldu. İkinci bir yanlış mesaj da aşının yeterli olduğu, diğer tedbirlere gerek kalmadığına yönelik de bir yanlış anlama oldu” dedi.

BEŞ KİŞİDEN ÜÇÜ AŞISINI TAMAMLAMAMIŞ

Toplum nüfus içerisinde yüzde 42,7 oranında aşıların tamamlandığını hatırlatan Üner, “Yani her 5 kişiden 3’ü aşısını tamamlamamış olduğunu gösteriyor. Hastanedeki yatışlara bakıldığında hasta kişilerin aşısız ya da aşısının tamamladığını görüyoruz. Bunun yanı sıra farklı hastanelerden aldığımız bilgiler de bunu teyit ediyor. Aşılama semptomatik vakayı oldukça düşürüyor, hastaneye yatışı düşürüyor. Ölüm üzerine de büyük bir etkisi var” dedi.

"AKTİF VAKA SAYISINI AZALTMAZSA ÖLÜMLER ARTMAYA DEVAM EDER"

Nisan ayında yaşanan pikte aktif hasta sayısının en fazla 565 bin olduğunu belirten Üner, şu an aktif hasta sayısının 459 bine geldiğini söyledi. Pandeminin artık aşısızlar pandemisine dönüştüğüne dikkat çeken Üner, “Şu an Temmuz ve Haziran ayının toplamından daha fazla daha fazla kişi hayatını kaybetti. Bu da bir anlamda aktif hasta sayısına bağlı. Ne kadar fazla olursa hastaneye yatan o kadar fazla olur. Genel olarak vefat sayısı yüzde 1 ülkede. Bu şu demek; şu anki 459 bin hastanın bu istatistiğe göre yüzde biri yani 5 bin civarındaki hastayı kaybedeceğiz demektir. Bizim aktif hasta sayımızı düşürmemiz gerekiyor.Bu sayılarla yatış oranları da artıyor ve ölümler de artmaya devam edecek. Ne yazık ki bir süre bu sayıları da göreceğiz” diye konuştu.

"TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK SAĞLANMALI"

Virüsün mutasyon ihtimalinin insandan insana bulaşmaya devam ettikçe artığını belirten Üner şöyle devam etti:

“Virüs, bağışık insanlar ile karşılaştığında onları hasta edemediğinden virüsün mutasyona dönüştürmesini engellemiş oluyor. Sürekli bağışık olmayan insanlarla bulaşmaya da devam ettiği için ve her defasında şansı da oluyor. Toplumsal bağışıklığı sağlayamadığımız sürece bu gün için biz aşıya korur diyoruz diğer tedbirlerle birlikte ama eğer bu böyle giderse aşının da etki etmediği bir varyant türü çıkabilir. Aşıların da yenilerini üretmek gerekebilir. Aşı olanlar da sıfırlanmış gibi olacaktır. O yüzden bizim bir an önce toplumsal bağışıklığı sağlamamız lazım bunun içinde hızla aşılamayı yapmamız gerekiyor. Özellikle aşı tereddütü olanları  ikna etmemiz gerekiyor.”

Üner, “Aşı, yapıldığında hasta olunmayacağı algısı yaratıldı ve yanlış anlaşıldı. Ama aşı tam koruma sağlamaz, aşının etkinliği var. Aşının etkinliğine bağlı olarak hasta olacaktır ki hakim varyanta baktığımızda  aşıların genel olarak etkinliğinin diğer varyantlara göre etkinliği yüzde 10-12’lere gerilemiş noktada. Bunun yanı sıra aşı olanların vücuttaki bağışıklığının etkisinin azaldığını görüyoruz. Ülke olarak iki doz Sinovac olanlara 3.doz hatırlatıcı doz yapılma başlandı. ABD’de Gıda ve İlaç Dairesi tarafından Biontech açısından konuştuğumuzda 8.aydan sonra hatırlatma dozu ihtiyacı olduğuna dair onay verildi. Benim tahminim önümüzdeki yılın başında bizde de böyle bir uygulama gelebilir” diye konuştu.

"TOPLUMLA BİREBİR TEMAS EDENLERE AŞI ZORUNLULUĞU GETİRİLMELİ"

Aşı yapılmayan ama hastalanma riski bulunan grupların olduğunu belirten Üner, “Aşı yapamadığımız 12 yaşının altındaki öğrenciler var. Bağışıklık sisteminde sorunları olan hastalar var ve bağışıklık sistemini düşeren tedaviler alan hastalar var. Dolayısıyla bu gruplarla temas edenlerin mutlaka aşılanması lazım. Zorunlu aşı yerine PCR uygulaması var şimdi. Benim şahsi fikrim sağlık çalışanları, öğretmenlerin ve eğitim sektöründe çalışanların, görevleri bakımından toplumdakiler ile birebir de temas edenlere zorunlu aşı uygulaması gelmesi gerekir. Bir yandan da bizim aslında toplumsal tedbirler almamız gerekir ancak  17 aylık salgın sürecinde biz gördük ki ne devlet ne de toplum olarak kapanmaları tolere edebilecek değiliz. Devletin ekonomik durumu yeteli değil, insanların da ekmek kapılarını kapattığınız zaman destek de gelmediği için hastalık ve açlık arasında bir tercih yapma zorunluluğunda kalmamaları gerekir. Dolayısıyla bireysel önemler, iş yerlerindeki önlemler, toplu bulunulan yerlere dair önlemlerin alınması gerekiyor. Aşılamanın da bir an önce hızlanması gerekiyor” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

4. Uluslararası Efes Opera ve Bale Festivali başladı

SONRAKİ HABER

Otomotiv patronlarından 46 milyar liralık ihracat

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa