Gazeteci-Yazar Aydın Çubukçu: Afganistan üzerinden savaş yeni başlıyor
Afganistan'daki gelişmeleri konuştuğumuz Gazeteci-Yazar Aydın Çubukçu "Afganistan üzerinden savaş yeni başlıyor" dedi.
Fotoğraf: Orhan Dil/EVRENSEL
Çağrı SARI
İstanbul
Taliban güçlerinin Afganistan yönetimini ele geçirmesinin ardından ülkedeki yabancı askerlerin çekilmesi için 31 Ağustos’a kadar tanıdığı süre dolmak üzereyken Kabil’de peş peşe patlamalar yaşandı. IŞİD’in üstlendiği saldırıda onlarca insan hayatını kaybetti. Peki bundan sonra ne olacak?
Ortadoğu’daki gelişmeleri yakından izleyen Gazeteci Yazar Aydın Çubukçu Çin ve Rusya’nın, politik hegemonyalarının kurulabilmesinin yanı sıra, şimdi İran petrolünün Asya’ya akışının sağlanması, Çin-Avrupa kara ulaşımının “hızlı tren” ve kara yollarıyla sağlanabilmesi gibi hedeflerin peşinde olduğunu aktardı. Çubukçu “Asıl savaş bu hedefler üzerinden yürümektedir. Sözün kısası, savaş yeni başlıyor” dedi.
Afganistan’da Taliban’ın kontrolü ele geçirmesinin ardından tahliyeler sürerken, Kabil Havalimanının çok yakınındaki patlamalar büyük bir katliama neden oldu. Gazeteci Yazar Aydın Çubukçu ile ABD Çin ve Rusya’nın tutumunu, Taliban’ın pozisyonunu ve Türkiye’nin Afganistan emellerini konuştuk.
"SİYASAL İSLAM DENİLEN UCUBE ÖLÜYOR"
Taliban, Afganistan İslam Cumhuriyeti’ni devirip ülkeye hemen hemen hakim olduktan sonra, Türkiye açısından önemli pek çok gelişmenin kapısının açıldığını söyleyen Aydın Çubukçu, bu durumu şöyle açıkladı: Birinci olarak “İslam Cumhuriyeti” adını taşıyan bir devletin, silahlı bir Müslüman güç tarafından yıkılmış ve şimdi de bir başka “radikal Müslüman” grup tarafından bu Müslümanların tehdit ediliyor olmasının ortaya çıkardığı kafa karıştıran bir çelişkiden söz edebiliriz. Bizde de uzun süredir dinsel söylem üzerine kurulmuş olan bir iktidarın yalan, soygun ve en genel anlamıyla ahlaksızlıkla anılır olmasını da bununla birleştirince, “siyasal İslam” denilen ucubenin mezarının kazılmaya başladığını söyleyebiliriz.
İkinci olarak, Amerika’ya kurşun sıkan herkesin antiemperyalist zannedilmesinin de sonu gelmiş sayılır. Kuşkusuz Taliban’ın Amerika’yı çekilmeye zorlamış olması emperyalizmin yenilmezliği yanılgısına vurulmuş bir darbedir; bununla birlikte bu yenilginin demokratik bir devrimin sonucu olmadığı açıktır. Taliban iktidarı, bir halk savaşının sonucu değil, zaman içinde farklı emperyalist güçler tarafından birbirlerine karşı silahlandırılıp kullanılmış bir gücün, çürümüş bir iktidarı devirmesidir. Taliban, emperyalizmle bir biçimde ilişki kurmak için şimdiden kanalları açmaya çalışmaktadır ve buna mecburdur. Tarihte her ulusal bağımsızlık mücadelesi, aynı zamanda bir demokratik devrimle birlikte gerçekleşmiştir. Bu ikisini bir arada görmedikçe, emperyalistlere kurşun atan her silahlı gücü selamlamak aptallığına düşmekten kaçınamazsınız.
Afgan kadınların önceki yönetimde de yok sayıldığını söyleyen Çubukçu şöyle dedi:
Bir diğer yaygın şaşkınlık, emperyalist güçlere, “Niye terk edip kaçıyorsunuz, ne olacak kadınların hali” sızlanmasında görülüyor. Fazla söze gerek yok, ama bilinmeli ki, zaten yıkılan Afganistan İslam Cumhuriyeti’nde, kadın hastalara erkek doktorların bakması bile yasaktı.
"ANKARA ROL ALMA İSTEĞİNDEN VAZGEÇMEZ"
Erdoğan iktidarının havalimanında bulunmaktan vazgeçmeyeceğini söyleyen Aydın Çubukçu şöyle dedi: Türkiye açısından bir diğer kafa açıcı sonucu, mevcut iktidarın dış politikasının açmazlarını bir kez daha sergileme fırsatı vermiş olmasıdır. Anlaşılmaz bir biçimde Afganistan’da silahlı güç bulundurmaya iştahlı olan hükümet medyası, şimdi oradan dönmeye başlamış olan askerlerini selamlamaya başlamıştır. Bununla birlikte hâlâ havaalanını “teknik olarak” işletmeyi istemesinin sebebini karanlık ilişkilerde aramaktan başka yol görünmüyor. Bu rolü oynama isteğinden vazgeçmesi zor.
Afganistan’ın, yüzyıllar boyunca sürekli olarak işgalci güçlerin saldırısına maruz kaldığını ifade eden Çubukçu aslında bu ülkenin bir halk direnişi geleneğine sahip olduğunu ancak bu direnişlerin hiçbir zaman ciddi bir devrimci politika ve örgütlenme düzeyine ulaşamadığını ifade etti. Çubukçu şöyle dedi: Bunda kuşkusuz tarihsel ve sosyal koşulların geriliğinin rolü belirleyicidir. Emperyalistler açısından “jeostratejik” önemi giderek artmaktadır ve bu yüzden “bölge istikrarı” denilen şey hangi emperyalistin tam hakimiyet kuracağına ilişkin bir statüko beklentisidir.
"ÇİN, RUSYA, ABD, AFGANİSTAN ÜZERİNDEN YARIŞACAK"
Gazeteci Yazar Aydın Çubukçu emperyalist güçlerin yeni bir savaşın eşiğinde olduğuna dair de şu tespiti yaptı: Çin ve Rusya, politik hegemonyalarının kurulabilmesinin yanı sıra, şimdi İran petrolünün Asya’ya akışının sağlanması, Çin-Avrupa kara ulaşımının “hızlı tren” ve kara yollarıyla sağlanabilmesi gibi hedeflerin peşindeler. Asıl savaş bu hedefler üzerinden yürümektedir. Amerika, Taliban’ı kazanmak için bu iki büyük güçle yarışacaktır. Bu bakımdan Taliban’la aralarında “Temel bir farklılık bulunmayan” Türkiye’ye yeni görevler düşebilir. Şu anda kafasını göstermiş olan IŞİD bunun için iyi bir bahane teşkil edebilir. Amerika, Taliban’ı sıkıştırmak ve Türkiye’ye sahada bir rol verebilmek için bu kozu kullanacaktır. Sözün kısası, savaş yeni başlıyor.