Aliağa’da asbest tespit edildi
ASTA, çevre kirliliği ile anılan Aliağa’da kirliliği gözler önüne seren rapor yayımladı. Raporda, Gemi Söküm Tesisleri sokak içerisinden alınan numune sonuçlarında asbest çıktığı açıklandı.
Aliağa'daki Gemi Geri Dönüşüm Sanayi Bölgesi | Halil Fidan / AA
Ramis SAĞLAM
İzmir
Çevre kirliliği ile anılan Aliağa’da, kirliliği gözler önüne seren Asbest ve Tehlikeli Atıklar Derneği (ASTA) yeni bir rapor yayımladı. ASTA’nın yayımladığı rapora göre 27 Temmuz 2021 tarihinde Gemi Söküm Tesisleri sokak içerisinden alınan numune sonuçlarında asbest çıktığı açıklandı.
İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ise yaptığı açıklamada, "Asbest bulunan gemilerde, asbestli bölgede söküm işlemleri, konusunda uzman firma ve kişiler tarafından yapılmakta ve sökülen asbest atıklarının tamamen kapalı alanda geçici depolanarak bertarafa gönderilmesi sağlanmaktadır" denildi.
Açıklanan raporun detaylarını ASTA Başkanı Cafer Fidan ile konuştuk.
Fransız ve Brezilya donanmalarında kullanılan yüzbinlerce ton asbest ve tehlikeli atık bulunduğu bilinen Nae Sao Poulo Uçak Savaş Gemisi’nin Aliağa’ya geleceği haberi Aliağa’daki çevre kirliliğinin gündeme gelmesine neden olmuştu. Konuyu gündeme taşıyan başta Aliağa Çevre Platformu (ALÇEP) olmak üzere birçok uzman bu konuda görüş bildirmişti.
KONTROLSÜZ ÇALIŞMALAR TEHLİKE SAÇIYOR
Uluslararası standartların dışında yapılan çalışmaların sonucunda insan sağlığının ve çevrenin olumsuz etkilendiği belirtilen raporda, gemi söküm ve geri dönüşüm çalışmaları, kentsel dönüşüm çalışmaları, sanayi kuruluşlarının yapmakta olduğu faaliyetlerin kontrolsüz yapıldığı iddia edildi.
Aliağa için hazırladıkları raporu değerlendiren ASTA Başkanı Cafer Fidan, “Bu çalışma dünyada ender yapılan çalışmalardan biri. Adeta okyanusta iğne aramak gibi. Bu çalışma insan sağlığını ve çevreyi olumsuz yönde etkileyen onlarca parametreden sadece biri olan asbestin, bahsi geçen çalışmaların yoğun olarak yürütüldüğü İzmir’in Aliağa ilçesi için yapılmıştır” dedi.
KANSEROJEN TESPİT EDİLDİ
Tüm bir ilçenin tamamını taramanın mümkün olmadığının altını çizen Fidan, öngörülen alanlardan numuneler alınarak asbestin kamuya açık alanlarda varlığını araştırdıklarını söyledi. Önceden belirlenmiş noktalardan toplamda alınan 55 adet numune içerisinde “Gemi Söküm Tesisi (İçerisi) Sokak” noktasından alınan numunede Serpantin Grubu Krizotil ((Mg,Fe,Ni)3Si2O5(OH)4 - 12001-29) türü asbest tespit edildiğini söyleyen Fidan, “Asbest lifsi, doğal bir mineral olup kanserojen olduğu tespit edilmiş ve ülkemizde 1 Ocak 2005 tarihinden başlayarak kademeli olarak yasaklanmaya başlanmış ve 31 Aralık 2010 tarihinde kısmen, 2013 yılında da tamamen yasaklanmıştır” diye anlattı.
İZMİR ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜNDEN AÇIKLAMA
İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden konuyla ilgili açıklama geldi.
Yapılan açıklamada, Aliağa'daki bölgeye söküm amacıyla getirilmek istenen gemiler için Basel Sözleşmesi kapsamında notifikasyon onayı verildiği belirtildi.
Bu onay için asbest miktarını da içeren "IHM raporu" ile asbest uzmanı ve çevre mühendisinin hazırladığı gerçekleme raporunun istendiğinin aktarıldığı açıklamada, "Başvurulara istinaden Müdürlüğümüzce tesislerde ve baştankara yapılan gemilerde denetlemeler yapılmakta ve notifikasyon onayları denetleme sonucunda değerlendirilmektedir. Asbest bulunan gemilerde asbestli bölgede söküm işlemleri, konusunda uzman firma ve kişiler tarafından yapılmakta ve sökülen asbest atıklarının tamamen kapalı alanda geçici depolanarak bertarafa gönderilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca ülkemize söküm amacıyla getirilen veya getirilecek gemilerde fazla miktarda asbest bulunması durumunda gemilere notifikasyon onayı verilmemekte ve mahrece iade işlemleri gerçekleşmektedir" denildi.
ÜRETİMİ YASAK AMA KULLANIMDA
Yasak ve üretiminin durdurulmuş olmasına karşın, mevcut yapılarda, gemilerde, taşıtlarda ve sanayi ekipmanlarda halen mevcut olduğu bilinen asbestin, kontrol ve denetiminin yapılmamasının insan sağlığını büyük bir tehlikeye attığını söyleyen Fidan, araştırmanın asbest söküm uzmanlarının farklı zamanlarda, asbest riski olabildiği öngörülen noktalardan HSG 248 standardına göre numune alım işlemini gerçekleştirmesi ve bağımsız akredite bir laboratuvarda numunelerin incelenmesi sonrasında çalışma sonuç raporunun yayımlanması ile tamamlandığının aktardı.
Fidan, “Araştırma endüstriyel açıdan çevreye yayılan asbest liflerinin mevcudiyetinin ortaya konulması üzerine kurgulandı. Tam bir yargıya varabilmek için istatistiksel sonuçlar daha geniş kapsamlı başka bir araştırma ile ortaya konulması planlandı” diye konuştu.
ASBEST DÜNYA ÇAPINDA ÖLÜM SAÇIYOR
Dünya genelinde, hali hazırda 125 milyon insanın işyerinde asbeste maruz kaldığı tahmin ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl 90 binden fazla insanın işyerinde asbest maruziyeti sonucu asbeste bağlı Akciğer Kanseri, Mezotelyoma ve Asbestoz’dan öleceği tahmin ediliyor.
Mesleki kanserden meydana gelen her üç ölümden birinin asbest nedenli olduğunun tahmin edildiğini söyleyen ASTA Başkanı Cafer Fidan, “İşin boyutunun bu kadar olduğunu düşünmek büyük bir iyimserlik olacaktır. Asbest sadece mesleksel olarak öldürmez ve diğer bir kötü yanı da bulaşıcı olmasıdır. Aliağa’yı dolaylı olarak İzmir ve çevresini tehdit eden asbest ve tehlikeli atıklar çalışanların kıyafetleri ile evlerine ve evde yaşayanlara, doğru söküm uygulamaları yapılmadığında ise çevresinde yaşayan insanlara kadar hava ile taşınarak ulaşabilmektedir” dedi.