29 Ağustos 2021 00:29

‘Yaşamınızın ressamısınız. Boya fırçasını başkasına vermeyin!’

Anwari, Taliban’ın bir zamanlar infazlar gerçekleştirdiği stadyumda oynayarak milli takımda yer edindi. Taliban’ın yeniden iktidarıyla beraber kaçmaya karar verdi. Bir uçağa tutundu ve ileri baktı...

Fotoğraf: Zaki Anwari/Facebook

Paylaş

Joe Parkinson
Ava Sasani
Drew Hinshaw

Taliban’ın Kabil’i ele geçirdiği günün sabahında, lise son sınıf öğrencisi ve genç milli futbol takımı oyuncusu Anwari, eğer Afganistan’dan kaçamazsa bir daha asla futbol oynayamayacağını söylemek üzere kardeşini aramıştı.

“Gitme, geri gel, akıllısın sen; gitme” dedi ağabeyi Zakir.

“Denemek zorundayım” diye cevap verdi Anwari.

Mürettebat kokpitte kalabalıktan kaçmak için ani bir karar vermişti. Top tutma yeteneğinden dolayı “Kalkan” lakabını edinmiş Anwari ise, tutunamadı.

Kalabalık yere düşen silüetlere doğru koşarken, pistten çekilen bir videoda “Şuraya düşüyorlar” sesi duyuluyordu.

O gün en az 3 genç öldü. Biri Anwari ile uçaktan düştü, diğeri iniş takımları yukarı çekilirken ezildi. Birçok genç adam tekerlekler pistten ayrılmadan saniyeler öncesinde sıçramamış olsaydı, aynı kaderi paylaşacaklardı.

Hepsi de daha önce Taliban yönetimi görmemiş bir jenerasyon ve ‘Çıkış bileti sayılabilecek’ hareket halindeki bir askeri uçağa tutunan Afgan gençler.

“Bu sadece Kabil’in düşüşü değildi. Gelişen bir Afganistan’a inanan ve onun için çalışan tüm bir neslin düşüşüydü” şeklinde yazdı Kabilli Şair Shafiqa Khpalwak, “Dünyaya güvenildi. Ve daha aydınlık bir gelecek ümit edildi.”

Afganistan nufüsunun çoğu, Taliban’ın son yönetiminde henüz doğmamıştı. 17 yaşındayken, Zaki Anwari ve takım arkadaşları, Kabil’deki ebeveynleri için hayal bile edilemeyecek bir çocukluk yaşadılar.

Anwari, Taliban’ın bir zamanlar halka açık infazlar gerçekleştirdiği stadyumun orta sahasında oynayarak milli takımda bir yer edindi: Kurbanların kafalarını kesmek, taşlamak ve kurşuna dizmek ve hırsızların kesilmiş uzuvlarını kale direklerinden asmak…

Taliban’ın dönüşüyle, Anwari kaçmak isteyen sporculara katıldı. Ayrılmaya çalışan futbolcular kalabalığın içinde dövüldü. Diğerlerini Taliban tehdit etti. 77 kadın oyuncu Avustralya’ya tahliye edildi.

Anwari kaçmaya kararlıydı. Bu ayın başında, Taliban’ın saldırısı onları başkente yaklaştırırken, Anwari ve arkadaşları ne yapacaklarını tartışıyorlardı. Biri, pilav ve etten oluşan bir öğle yemeğinde, “Hepimiz gitmeliyiz,” dedi. Bir arkadaşına göre, Anwari onlara “Eğer gelirlerse, bu ülkeyi terk edeceğim” dedi.

Anwari, Taliban’ın devrilmesinden iki yıl sonra Kabil’de doğdu.

Emekli bir iş adamının oğlu olarak, bir Fransız lisesine gitti. Okul takımının kaptanlığını yaptı. 2015 yılına kadar yerel kulüplerde oynuyor, 10 numaralı formayı giyiyordu: Diego Maradona, Pele ve idolü Lionel Messi. Kendisine Messi’yi model alarak, videolarını izledi ve geç saatlere kadar Arjantinli futbolcunun top sürüşünü taklit edebilmek ve onun öldürücü pasları gibi paslar atabilmek için çalıştı.

Anwari ve okul arkadaşları, birbirlerine Taliban’ın ebeveynlerinin nesline yaptıkları hakkında korkutucu hikayeler anlatırlardı. 2017 yılına gelindiğinde, savaş dünyalarına giderek daha fazla girmişti. O yaz, okulun yanındaki kavşakta Taliban üyesi bir intihar bombacısının gerçekleştirdiği terör eylemi, onun ve sınıf arkadaşlarının dehşet dolu bir durumu yaşamasına sebep oldu.

Bir arkadaşı olan Abdullah, o olaydan sonra okulun bir haftalığına kapalı kaldığını söyledi. “Zaki çok sarsıldı” dedi.

2018’de Anwari, çantasında bir sürprizle okula geldi: Afganistan genç milli takımının yeni kırmızı forması. Abdullah, “Kutlama için o gün hepimize birer hamburger aldı” dedi.

Facebook’ta Afgan forması giydiği, kendinden emin ve kararlı fotoğraflar paylaşmıştı. Başka bir gönderisinde ise şunları yazmıştı: “Yaşamınızın ressamısınız. Boya fırçasını başkasına vermeyin!”

Taliban ağustos ayında Afganistan’da ilerlerken Anwari’nin ruh hali karardı. Kardeşi Zakir’e, bu ‘zaferin’ futbol sahası ve ötesindeki hayallerini mahvedeceğini söyledi. Zakir, “O gençti ve Taliban’ı hiç görmemişti” dedi, “Çok korkmuştu.”

Taliban’ın Kabil’in kapılarına ulaştığı gece Anwari, başka bir genç milli takım oyuncusu olan Frotan’ı aradı ve ona şunu sordu: “Nasıl futbol oynamaya devam edebileceğiz?​”

Frotan ise bir röportajında, “Bütün hayallerimiz suya düştü” dedi.

Taliban’ın başkenti ele geçirmesinin ertesi günü, Anwari kardeşi Zakir’e arabalarını yıkatmaya gittiğini söyledi. Saat 10.57’de Anwari, arka plandan motor gürültüleri ve tezahürat yapan bir kalabalığın sesi gelirken Zakir’i aradı.

“Havaalanındayım” dedi Zaki, aceleyle.

“Senin vizen ya da biletin yok. Eve gel” diye tersledi Zakir.

“Halihazırda uçağa yakınım” dedi Zaki. “Bu, Tanrı’ya güvenmek için bir şans” diye bitirdi.

Çok uzak olmayan bir yerde, kargo yüklü Amerika’ya ait olan U.S. C-17 model uçak, piste inmişti. Bir gün önce bu tunç grisi uçaklardan bir diğeri, kargo rampasından tırmanarak uçağın adeta mağara gibi iç kısmına sıkışan 823 Afgan’ı tahliye etmişti.

Şimdi, aralarında Zaki Anwari’nin de bulunduğu yüzlerce sivil daha havaalanı çevresini ihlal etmiş ve aynı şeyi yapmayı umarak pistte toplanmıştı. C-17 mürettebatı askeri teçhizat yüklerini boşaltamadan önce, uçağa atlamak için çaresiz Afganlar tarafından kuşatıldı.

Uçak arkasını döndü ve ilerlemeye başladı. Yüzlerce adam uçağın dev kanatları ve gürleyen motorun etrafında çırpınırken, kalabalıklar çabucak toparlandı, tezahürat ve uğultular yükseldi.

Anwari, uçak hızlanmaya başladığında, kendilerini sağ kanadın altındaki iniş takımlarına çekecek olan küçük grubun başına itmişti. Uçağın farklı yerlerine tutunmaya çalışıyorlardı.

Anwari, uçağın dış çevresini kavradı ve ileriye baktı.

Hâlâ uçağa tırmanan biri, “Nereye gidiyoruz?​” diye bağırdı. Bazıları kendilerini kurtarmak için bulundukları yerleri terk ederken, bir diğeri “Rüzgar bizi çarpacak” diye uyardı.

Anwari hızlıca tuttu.

Birkaç saat sonra, ağabeyi Zakir o telefonu aldı. “Zaki Anwari’yi tanıyor musunuz?​” dedi karşı taraftan bir ses…

 

*Joe Parkinson, Ava Sasani ve Drew Hinshaw’ın WSJ’de yayımlanan yazısını kısaltarak çeviren: Şeyma AKCAN

ÖNCEKİ HABER

CHP heyeti, günlerdir orman yangınlarının sürdüğü Dersim’e gidiyor

SONRAKİ HABER

Yüksek fatura şikayetlerine EPDK’dan açıklama: Artış ya da gizli zam söz konusu değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa