01 Eylül 2021 14:36
Son Güncellenme Tarihi: 01 Eylül 2021 20:22

İl il 1 Eylül Dünya Barış Günü eylemleri | "Hepimizin barışın iyileştirici gücüne ihtiyacı var"

1 Eylül Dünya Barış Günü'nde Türkiye'nin dört bir yanında eylemler düzenlendi, savaş politikaları protesto edilip barış talebi yinelendi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Türkiye'nin dört bir yanında eylemler düzenlendi, savaş politikaları protesto edildi. Yapılan açıklamalarda barış talebi yinelendi.

İl il eylemlerden öne çıkanlar şöyle:

İSTANBUL

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Kadıköy Eminönü İskelesi'nde basın açıklaması düzenledi.

"Ayrımcılığa karşı eşitlik, savaşa karşı barış, ırkçılığa karşı kardeşlik" partı açan kitle, "İş, barış, özgürlük", "Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği", "Afganistan halkı yalnız değildir", "Barış için ısrar ediyoruz", Biji aşiti" yazılı Kürtçe ve Türkçe dövizler taşıdı.

Aralarında HDP, Emek Partisi, Halkevleri, ESP, SODAV, SYKP'nin de bulunduğu çok sayıda siyasi partinin katıldığı eylemde sık sık "Faşizme karşı omuz omuza", "Karanlığa teslim olmayacağız", "Savaşa hayır, barış hemen şimdi" sloganı atıldı.

5 Eylül'de mitinge çağrı yapılarak "Tüm halkımızı Bakırköy Halk Pazarı'na çağırıyoruz" denildi.

Basın açıklamasını Emek Partisi Şişli İlçe Başkanı Alişan Doğan okudu.

"Emperyalizmin bölgemizde tetikçiliğini yapan ülkenin egemenleri, AKP-MHP ittifakı, Saray rejimi, ekonomik, siyasal krizlerle sarsılan iktidarını devam ettirebilmek için ABD’nin taşeronluğunda savaş ve işgal politikalarını derinleştirecek adımlar atıyor" diyen Doğan, "Bu savaş ve işgal politikalarının sorumluluğunu, Mecliste savaş tezkerelerine evet diyen tüm düzen partileri de paylaşıyor" diye ekledi.

Irkçılığı körüklendiğini, mültecileşen milyonların ucuz işgücü olarak iliğine kadar sömürüldüğünü, vurgulayan Doğan, "Emekçilerin, halkın sisteme karşı; işsizliğe, sömürüye, güvencesizliğe, geleceksizliğe karşı biriken öfkesinin, yine kendisi gibi ezilen sömürülen, tecavüze uğrayan, köle muamelesi reva görülen mültecilere yönelmesi için uğraşıyorlar" ifadeleri kullanıldı.

"HER SAVAŞIN KAYBEDENİ BİZ OLACAĞIZ"

Açıklama şöyle devam etti:

"Aynı fabrikada, aynı tezgahta, aynı işyerinde birlikte sömürüldüğümüz mülteci kardeşlerimize yönelik ırkçı saldırıların tam karşısında olduğumuzu her yerde mültecilerle dayanışma içerisinde olduğumuzu, olacağımızı yineliyoruz.

Emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin paylaşım kavgalarının bizi bölmesine izin vermeyelim. Suriyeli-Afgan deniliyor, bölünüyoruz. Kürt-Türk deniliyor bölünüyoruz. Alevi-Sünni deniliyor bölünüyoruz. Egemenlerden, sermayeden ve onun savaşçı politikalarından ayrılmadan, kendimiz için örgütlenmedikçe, kendimiz için mücadele etmedikçe her kavganın, her savaşın kaybedeni biz olacağız.

Ülkemiz kırk yıldır adı konulmamış bir savaşın içinde. Bin yıldır birlikte yaşayan Kürt ve Türk halkının barış içinde çözemeyeceği hiçbir sorunu yoktur. Sermayedarlar ve onların iktidardaki temsilcileri, başta Türk ve Kürt olmak üzere bütün Türkiye halklarının ve emekçilerinin bir arada eşit haklar temelinde yaşamasından korkuyorlar.

Kürt halkının yok sayılması halkın, emekçilerin yararına değildir. Kürt halkı kendi dili ve kimliğiyle kardeşlik talep ediyor. Bu halkın, emekçilerin de talebidir. Çünkü özgürlük ve demokrasi ancak bütün ülke için var olabilir.

Kürt sorunun demokratik, barışçıl çözümünün sağlanmamasının faturasını işçi ve emekçiler ödüyor. Bu nedenle savaşa, ölüme, yoksulluğa karşı; barışı, yaşamı, demokrasiyi savunmalıyız. Ortadoğu'yu kana bulayanlara, insanlığı savaş batağına sürükleyenlere karşı ortak mücadele etmeliyiz."

YASAK KARARI KINANDI, MİTİNGE ÇAĞRI YAPILDI

Son olarak 5 Eylül'de Bakırköy'de gerçekleşecek mitingin yasaklanması kınandı, "Bu keyfi bir uygulamadır, kabul etmiyoruz. 5 Eylül'de miting alanında olacağız. Tüm halkımızı 5 Eylül'de Bakırköy Halk Pazarına çağırıyoruz" denildi. (İstanbul/EVRENSEL)


İZMİR

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde “Savaşlara karşı barışa ses ver” sloganıyla Gündoğdu Meydanı'nda basın açıklaması düzenledi.

Açıklamada kitle sık sık, "Savaşa hayır barış hemen şimdi", "Yaşasın halkların eşitliği", "Faşizme karşı omuz omuza" sloganları attı. Açıklamaya HDP Milletvekilleri Murat Çepni ve Gülistan Koçyiğit de katıldı.

Ortak açıklamayı okuyan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Suriye, Afganistan ve Libya başta olmak üzere, yaşanan güç ve iktidar savaşlarında en çok kaybedenler işçiler, kadınlar ve çocuklar oldu. Savaş, silah sanayisi için kâr, halk için yoksulluk ve ölüm demektir” dedi.

Süren savaşların büyük ekonomik ve sosyal sorunlara yol açtığını vurgulayan Sarı, “Savaş, devasa göçlere ve ekolojik yıkıma neden oluyor. Savaş, havalanmakta olan bir uçağın kanatlarına tutunarak kaçmaya çalışmak gibi acıtıcı, çaresiz ve ölümcül oluyor” dedi.

"TALİBAN HİÇBİR SURETTE TANINMAMALIDIR"

Ülke içinde barışın önemini bir kat daha arttığını ifade eden Sarı, “Tek adam yönetimi yapay kutuplaşmalarla ülkeyi gerilimlere sürüklerken Kürt sorununa ilişkin geleneksek inkâr çizgisini devam ettiriyor. Kayyum sistematiği ve kitlesel tutuklamalarla Kürt halkının iradesi yok sayılıyor. Taliban meşru görülürken 6 milyon insanın oy verdiği HDP terörist olarak hedefe konuyor. Siyasal cinayetler ve ırkçı saldırılar cumhur ittifakının kışkırtıcı kutuplaştırıcı politikaları ile desteklenirken halklar, tüm bu kışkırtmalarla ile savaşsız, çatışmasız bir ülkenin mümkün olmayacağına ikna edilmeye çalışılıyor” diye konuştu.

Emekçiye yüzde 5 zam verilirken kaynakların silahlanmaya aktarıldığını dile getiren Sarı, “Mültecilerin emperyalistlerin ve işbirlikçisi devletlerin masasında pazarlık ve şantaj konusu yapılamaz. Olası göçlerde sınırlar, zulümden kaçan halka kapatılmamalı, savaş suçluları ayıklanmalı, geçişlerde kayıt altına alınarak mültecilere iltica ve üçüncü bir ülkeye geçme hakkı tanınmalıdır. Taliban hiçbir surette tanınmamalıdır” dedi.

“SAVAŞSIZ, SÖMÜRÜSÜZ VE SINIFSIZ BİR DÜNYA İÇİN MÜCADELE”

Sarı, son olarak “Emek sömürüsü, açlık, yoksulluk, işsizlik anlamına gelen savaşlardan doğrudan etkilenen işçiler, emekçiler halklar olarak bizler yaşanır bir dünya talebini yineliyoruz. Bu nedenle şiddetin çözümü emek, barış ve demokrasidir diyoruz. İşçi sınıfı ve ezilen halklar olarak, emperyalizme ve işbirlikçi rejimlere karşı demokrasi, bağımsızlık, barış ve eşitlik mücadelesini yükselteceğiz. Savaşsız, sınırsız, sömürüsüz ve sınıfsız bir dünya için mücadele edeceğiz. Savaşa karşı barış, ayrımcılığa karşı eşitlik, ırkçılığa karşı kardeşlik” dedi. (İzmir/EVRENSEL)


ANKARA'DA EYLEME YASAK

Ankara’da emek ve demokrasi güçlerinin 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde yapmak istediği eyleme izin verilmedi.

Tandoğan Meydan’ında saat 17.00’de yapılacak eylemin başvurusu Valilik tarafından 1 Eylül’e birkaç gün kala reddedildi ve eylemin saat 15.00’te yapılması istendi. Mesai saatinde katılımın az olacağı sebebiyle Valiliğin teklifi kabul edilmedi.

Emek ve demokrasi güçleri, yaşananlar üzerine Ankara Garı önüne çağrı yaptı. Ancak garı çevresi ve gara giden yollarda yaya geçişini kapatan polis, kitlenin toplanmasına izin vermedi. Eylem için gara gitmek isteyenleri opera binası önünde durduran çevik kuvvet ekipleri, geçişleri engelledi.

Bunun üzerine basın açıklaması yapmak üzere Kızılay’a dönen kitle, yol boyunca “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları attı.

(Ankara/EVRENSEL)


ANTEP

Antep Emek ve Demokrasi Güçleri 1 Eylül Dünya Barış Gününde Yeşilsu Meydanında basın açıklaması gerçekleştirdi. Kırkayak Parkından Yeşilsu Meydanına sloganlar eşliğinde yapılan yürüyüşe siyasi partiler, sendikalar ve dernekler katıldı. DİSK-Tekstil üyesi ve direnişçi işçiler dövizleriyle katıldı. İşçiler arasında Suriyeli işçiler de vardı.

Açıklamayı yapan Antep İHD Şube Başkanı Sinan Taştekin, "Dünyada barışa çağrıların yapıldığı, barışa ihtiyacın acil duyulduğu, barış içinde bir yaşam, barış içinde bir doğa, barış içindeki bir evrene en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönmedeyiz Emperyalist, gerici güçler sermayenin sınırsız ve koşulsuz dolaşımı için kan dökmeye, işgale ve büyük bedeller ödenerek elde edilmiş temel hak ve özgürlükleri ayaklar altına almaya devam ediyorlar. Bunun son örneği şu an Afganistan’da yaşanıyor. Öte yandan bölgenin kadim sorunları olan Kürt ve Filistin sorunları konusunda da emperyalistler ve iktidarlar rant ve paylaşım çerçevesinde oyalama, inkar ve çözümsüzlük politikalarında ısrar ediyor, çatışmaları derinleştiriyorlar. Ekmeğimize, geleceğimize, aşımıza, ormanımıza, suyumuza göz dikenler, halkların bir arada yaşama iradesini de iktidarları için en büyük tehdit olarak görüyorlar" diye konuştu.

Açıklamada söz alan HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul "Bugün Afganistan’dan Irak'a, Suriye’den Azerbaycan’a, Libya’ya, Doğu Akdeniz’e kadar dünyada birçok bölgede çatışmalar, savaşlar devam ediyor, kan ve gözyaşı akıyor. Türkiye’de yoksulluk, işsizlik, açlık, doğa talanı, kadın cinayetleri almış başını gidiyor. İşçiler, emekçiler pandemi sürecinde yoksulluğa mahkum edilirken, ülke bütçesi ranta ve savaşa ayrılıyor” dedi.

"ŞİMDİ EN İYİ ŞİİR BARIŞTIR"

Yaşar Kemal ve Ferhan Şensoy’dan alıntı yaparak sözlerine devam eden Toğrul, "Yaşar Kemal’in dediği gibi, dağlar insanlar hatta ölüm bile yorulduysa şimdi en iyi şiir barıştır. Ferhan Şensoy’un dediği gibi şua an da şiddetli bir faşizm yağmuru yağıyor, hepimizin büyük bir şemsiyenin altında toplanma zamanı gelmiştir. Faşizme dur demek için ülkede uygulanan her alandaki tecridin son bulması için halkların kardeşliği ve kültürlerin yan yana yaşamı için bu ülkenin kalbi barıştan yana atanları, demokratları, karnı doysun isteyen işçisi emekçisi AKP-MHP iktidarının yarattığı yoksulluğa karşı demokrasi ve birlik şemsiyesi altında toplanmalıdır” diyerek çağrı yaptı.


ADANA

1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında Adana'da Mumcu Meydanı'nda barış mitingi gerçekleştirildi.

Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, siyasi partiler, sendikalar, meslek odaları ve derneklerin katıldığı mitingde yurttaşlar barış talebini haykırdı. HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğullar ile CHP Adana milletvekilleri Müzeyyen Şevkin ve Orhan Sümer de miting alanında yer aldı.

Miting alanına "Savaşa hayır, barış hemen şimdi” ve “Emperyalist savaşlara hayır” pankartları asıldı. Miting öncesinde meydan polis bariyerleri tarafından kapatılırken, alana giren yurttaşlar üst aramasından geçirildi.

Sanatçı Kadir Çat, orkestra olmadan sahne aldı. Müzisyenlerin enstrümanları keyfi olarak miting alanına alınmadı.

"EMPERYALİSTLERİN BİZİ BÖLMESİNE İZİN VERMEYELİM"

Mitingde konuşan Tertip Komitesi Başkanı Yakup Ataş, ayrımcılığa ve ırkçı politikalara karşı emekçileri birleşmeye çağırdı.

Mültecilerin, devletlerin birbirlerine karşı pazarlık meselesi haline getirildiğini ifade eden Ataş, “Emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin bu itiş kalkışının bizi bölmesine izin vermeyelim. Suriyeli, Afgan deniliyor, bölünüyoruz. Kürt-Türk deniliyor bölünüyoruz. Alevi-Sünni deniliyor bölünüyoruz. Egemenlerden, sermayeden ve onun savaşçı politikalarından ayrılmadan, kendimiz için örgütlenmedikçe, kendimiz için mücadele etmedikçe her kavganın, her savaşın kaybedeni bizler olacağız" diye konuştu.

“KÜRT SORUNU TÜRK EMEKÇİLERİN DE SORUNUDUR”

Kürt sorununa da değinen Ataş, “Kürtler kendi dili ve kimliğiyle demokratik bir kardeşlik talep etmektedir. Bu, Türk emekçilerin de talebidir. İki halkın arasına cenazelerden oluşan duvar yükseldikçe, bir bütün olarak ülkenin emekçileri kaybediyor. Kürt sorunun demokratik, barışçıl çözümünün sağlanmamasının faturasını halklar, işçi ve emekçiler ödüyor" dedi.

Ataş, "Savaşa, ölüme, yoksulluğa karşı barışı, yaşamı, demokrasiyi savunmalıyız. Tüm farklılıklarımızla yan yana durarak savaşa hayır deyip barışı birlikte örmeliyiz. Bölgemiz ve dünyanın neresinde olursa olsun, savaşa hayır demeye, barışı haykırmaya devam edeceğiz” dedi.

TÜLAY HATİMOĞULLARI: BARIŞ İSTİYORUZ

HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ise konuşmasına Yaşar Kemal’in “Dağlar, insanlar hatta ölüm bile yorulduysa en güzel şiir barıştır” sözüyle başladı.

Türkiye’de Kürt sorunu çözülmesinin barış ve demokrasi için önemli olduğunu ifade eden Hatimoğulları, Kürt sorunu çözülene kadar mücadeleye  devam edeceklerini ifade etti. "Ülkemizde, Ortadoğu da ve dünyada barış diyoruz” dedi.

Cezaevlerindeki hak ihlallerine değinen Hatimoğulları, "Savaşa karşı cezaevlerinde açlık grevi var. Hak ihlallerine karşı mücadele edeneler açlık grevi eyleminde. Onların mücadelesini selamlıyoruz” ifadelerini kullandı.

MÜZEYYEN ŞEVKİN: HERKES BARIŞ İÇİNDE YAŞAMA HAKKINA SAHİP

CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin de emperyalist güçlerin Afganlar gidecek yer ararken Taliban'la masaya oturabildiğini belirterek "Tüm dünyada ve ülkemizdeki her insan; milliyet gözetmeksizin ihtiyaç duyduğu temel kaynaklara, sosyal güvenliğe, refaha ve huzura kavuşabilmelidir. Herkes ama herkes barış içinde yaşama hakkına sahiptir. Dünyanın farklı birçok bölgesinde süregelen savaşlardaki insan kıyımı artık sona ermelidir" dedi. (Adana/EVRENSEL)


ESKİŞEHİR VALİLİĞİN YASAK KARARINA RAĞMEN SOKAKLARDAYDI

Eskişehir Emek ve Demokrasi Güçleri, “Savaşa Karşı Barış Irkçılığa Karşı eşitlik” sloganıyla Ulus Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in de katıldığı basın açıklamasında, Eskişehir Valiliği tarafından 1 Eylül Dünya Barış Günü’nden 1 gün önce eylem yasağının konulmasına tepki gösterildi. Emek ve Demokrasi Güçleri, şiirler okuyarak barış türküleri söyleyerek hem Valiliğin yasak kararını protesto etti hem de Dünya Barış Günü’nü kutladı. Emek ve Demokrasi Güçleri, Türkiye’de ve dünyada gerçek bir barış ortamı sağlanana kadar mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizerek; “Çocuklarımıza ‘Barış’ sözümüz olsun” dedi.

VALİLİĞİN YASAK KARARI PROTESTO EDİLDİ

Basın açıklamasında söz alan Eskişehir CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Eskişehir Valiliği’nin 15 günlük etkinlik yasağını eleştirdi. Anayasa’nın 34. Maddesine dikkat çeken Çakırözer, herkesin önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahip olduğunun altını çizdi. Eskişehir Bilecik Tabip Odası adına Neşe Yılmaz, DİSK Bölge Temsilcisi Günay Ayaz, KESK Şubeler Platformu’ndan Yener Çalışkan ve TMMOB İKK Sekreteri Neşet Aykanat, yaptıkları konuşmalarda Eskişehir Valiliğinin yasak kararını protesto etti.

Konuşmaların ardından HDP Eskişehir İl Başkanı Şükriye Ercan ile KHK’lı Barış Akademisyenlerinden Murat Yıkılmaz Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın metnini okudu. Türkiye’nin ve Dünya’nın her köşesinde çatışmaların, katliamların, savaşların ve işgallerin devam ettiğini belirten Ercan ve Yıkılmaz, “Savaşların kaçınılmaz bir sonucu olarak her yıl on binlerce insan can vermekte, bedensel ve ruhsal olarak sakatlanmakta, ülkesini terk ederek ölümcül göç yollarında sığınmacı, göçmen, mülteci durumuna düşmektedir” dedi.

Dünyada süregelen savaşların ciddi ve ağır hak ihlallerine sebep olduğunu söyleyen Ercan ve Yıkılmaz, savaşın efendilerinin dünya halklarına, emekçilere, ezilen toplumsal kesimlere şiddet, açlık, sefalet ve işsizliği dayattığını kaydetti. “Faşizmin ve savaşın çamurunda yoğrulmuş ırkçılık ve ayrımcılık; çok kimlikli ve çok kültürlü insanlık mirasını zehirlemektedir. Halkların ve toplulukların kardeşçe bir arada yaşama talebi; emperyalist merkezlerin ve onlara hizmet eden hükümetlerin savaş çığırtkanlığı içinde boğulmaktadır. Emperyalist blokların arasındaki çekişme ve siyasi iktidarların silahlanma yarışı sadece kan ve şiddeti değil; açlık, yoksulluk, doğanın talanı, kuraklık, canlı türlerinin yok olması gibi çoklu felaketlere yol açmaktadır” diyen Ercan ve Yıkılmaz, emperyalist yağma ve saldırganlık siyasetinin mimarlarının Ortadoğu’da, Kafkasya’da, Latin Amerika’da, Afrika’da ve şimdilerde Afganistan’da Taliban gerici güçleriyle gösterdikleri gerçek yüzlerini ‘demokrasi, özgürlük ve insan hakları’ ambalajı ile saklamaya çalıştığını vurguladı. Emperyalizm hiçbir zaman özgürlük ve barış getirmediğini, dünyayı bir cehenneme çeviren savaşlardan yana olduğunu ifade eden Ercan ve Yıkılmaz, silaha ve sömürüye dayalı bir dünya düzenini inşa etmeye çalışan emperyalizme ve onun kirli savaş siyasetine karşı direnmeye, barış diye haykırmaya devam edeceklerini söyledi.

"SAVAŞTAN YANA TAVIR KOYAN SİYASİ İKTİDAR ÜLKEYİ YÖNETEMEZ HALE GELMİŞTİR"

Milyonlarca insanı öldüren, sakat bırakan, yurdundan göç etmeye zorlayan temel sebebin savaşlar olduğunun altını çizen Ercan ve Yıkılmaz, Suriye savaşının yol açtığı göç dalgasının başta Türkiye olmak üzere geniş bir coğrafyada milyonlarca sığınmacının yaşamını yerle bir ettiğine dikkat çekti. Afganistan’da 20 yıllık ABD işgalini devralan Taliban işgaliyle birlikte yeni bir göç dalgası yaşandığına dikkat çeken Ercan ve Yıkılmaz, “Suriye savaşında IŞİD ile iş tutan, Nusra türü örgütlere tırlar dolası mühimmat gönderen, şimdilerde Afganistan’da Taliban rejimi ile yeni fırsatlar kollayan AKP iktidarı savaşlardan yanadır. AKP Türkiyesi bölgede savaş ve silah ihraç eden, dış siyasetini bu mecrada kovalayan bir odak haline gelmiştir. AKP iktidarı yıllardır içeride ve dışarıda gerici vahhabi/selefi terör örgütlerinin en büyük siyasi teminatı ve deposu haline gelmiştir. Ülkemizde ve bölgemizde savaştan yana tavır koyan siyasi iktidar ülkeyi yönetemez hale gelmiştir” dedi. Basın açıklamasından sonra Yannis Ritsos’un barış şiiri okundu. Açıklama, söylenen barış türküleri ile sona erdi. (Eskişehir/EVRENSEL)


DENİZLİ

Denizli’de KESK Şubeler Platformunun çağrısıyla bir araya gelen sendika, siyasi partiler ve kitle örgütleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Candoğan Parkı önünde basın açıklaması düzenlendi.

Açıklamayı KESK Denizli Şubeler Platformu Sözcüsü Yusuf Yurdakul okudu.

Emperyalist gerici güçlerin sermayenin çıkarları için yürüttüğü kan dökme politikasına tepki gösteren Yurdakul, bunun son örneğinin Afganistan'da yaşandığını ifade etti.

Yurdakul, emperyalizmin politikalarının neden olduğu mülteciliğin halklar arasındaki düşmanlaştırma politikalarına malzeme edildiğini söyledi.

Mücadele vurgusu yapan Yurdakul, "Hepimizin barışın iyileştirici gücüne ihtiyacı var. Barış mücadelesinin en çok da yaşadığımız Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde yükseltilmesine ihtiyaç var. Atılacak her adım bizi insan olma erdemine de yakınlaştıracaktır" dedi. (Denizli/EVRENSEL)


VAN

Van’da "Barış Yaşatır" şiarıyla 1 Eylül Dünya Barış Günü Mitingi düzenlendi.

Mitingde yapılan konuşmalarda Kürt sorununda çözümsüzlük siyasetinde ısrarın çatışmaları derinleştirdiği vurgulandı.

Burada konuşma yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 27 Eylül’de HDP’nin “İlkelerimiz” başlığıyla bir deklarasyon yayımlayacağını belirtti.

Buldan, “Kurulması gereken ittifak barış ittifakıdır. Herkes barış ittifakı üzerinde çalışmalı ve bu ittifakı hayata geçirmelidir. Türkiye’nin en acil ihtiyacı barıştır" diye konuştu. (HABER MERKEZİ)


DERSİM

Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül’de Seyit Rıza Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi. Bileşenler adına açıklamayı okuyan HDP İl Eş Başkanı Nurşat Yeşil, “Her türlü antidemokratik ve barış karşıtı politikaya karşı barış sesimizi daha da yükseltmeliyiz” dedi.

İnsanlığın, barışın ne kadar değerli ne kadar vazgeçilmez olduğunu, yaşadığı korkunç savaş ve yıkımlarla deneyimlediğini söyleyen Yeşil, “Bugün bir dünya savaşı olmasa da yeryüzünde bölgesel savaşlar ve iç çatışmalar yaşanıyor. Suriye ve Libya harabeye döndü, 40 yıllık işgal sonrası Afganistan Taliban gericiliğine bırakıldı” diye konuştu.

Dünya Barış Günü’nde hala savaşın, çatışmanın, yoksulluğun ve zorunlu göçün konuşulduğunu söyleyen Yeşil “Açık işgal ve müdahaleler, vekâlet savaşları, iç çatışmalar, savaş tehdidini canlı tutan ambargo ve yaptırımlar, besleme, lejyoner savaşçı ve cihatçılar emperyalist güçler eliyle ülkelerin dizayn edilmesinde kullanılıyor” dedi.

Yeşil, barışın koşullarını da şöyle sıraladı:

  • “Kürt sorununun demokratik çözümünü savunmaktan,
  • Türkiye’nin bölge ülkelerine rejim dayatmasına hayır demekten,
  • Tüm silahlı güçleri resmi sınırlar içine çekmekten,
  • Bölgedeki emperyalist müdahalelere ve bölge gericiliklerinin girişimlerine karşı halkların eşit, adil ve gönüllü birliğini, kardeşliğini yüksek sesle savunmaktan,
  • Silahlanmaya, silah yatırımlarına karşı mücadele etmekten,
  • Mülteci sorununun BM’nin belirlediği standartlar çerçevesinde çözümü için gerekli girişimleri yapmaktan geçer!”

Yeşil, Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri olarak tüm dünyada barışın egemen olduğu bir yaşam için barış mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. (Dersim/EVRENSEL)


BURSA

Bursa’da 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Bursa Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından basın açıklaması düzenlendi, “Emperyalizme, gericiliğe, savaş politikalarına karşı eşitlik, özgürlük, laiklik ve barış mücadelesini yükselteceğiz” denildi.

Açıklamayı okuyan Nuriye Aydemir, “Ortadoğu ve Kafkaslar’da devam eden savaşlar, toplumsal huzuru, geleceğimizi, ekonomiyi ve doğayı etkiliyor. Savaşlar yoksulluğu tetikliyor. Silahlanma bütçeleri arttıkça eğitime, sağlığa ve emekçilere ayrılan bütçeler azalıyor. Milyonlarca insan yaşadıkları yeri terk etmek zorunda kalıyor. Savaşlar ekolojik bir felakete sürüklenen doğanın yok oluşuna hız veriyor. Savaşlar ayrımcılığı, eşitsizliği ve nefreti derinleştiriyor” dedi.

Afganistan’ı apar topar terk eden emperyalistlerin yerini Taliban güçlerini bıraktığını hatırlatan Aydemir, "Aralarında AKP iktidarının da bulunduğu benzer zihniyete sahip ülkelerin iktidarları Taliban’ı tanıma yarışına girdiler" dedi.

Türkiye'deki çatışmalara da değinen Aydemir "Kürt Sorunu’nda çatışma ve şiddet politikalarına dayalı yaklaşım, siyasi iktidarın müdahaleci dış politikası ve komşu ülkelerimizle bitmeyen gerilimler ülkemizin sürekli bir çatışma ve savaş tehdidi altında olmasına neden olmaktadır. Ekmeğimize, geleceğimize, aşımıza, ormanımıza, suyumuza göz dikenler, halkların bir arada yaşama iradesini de iktidarları için en büyük tehdit olarak görüyorlar” dedi.

Aydemir, son olarak "Birlikte, ortak, örgütlü ve kararlı bir mücadele ile barışı bu topraklarda kökleşmiş bir ağaç haline getireceğimize olan inancımız her zamankinden daha güçlüdür” ifadelerini kullandı.

"İKTİDARLAR BARIŞIN DÜŞMANIDIR"

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da “Onlar barışa düşman. Çünkü barış onların bütün kimyasını bozan bir şeydir. Barış bizim için umutsa, halkların kardeşliği gelecekse, çocuklarımızın geleceğe dair umudu ve hayatıysa iktidarların koltuklarında kalabilmeleri için düşmandır barış. Bizlerde inadına hep birlikte yaşasın barış, yaşasın kardeşlik, yaşasın mücadele diyoruz" dedi.

Basın açıklaması sonrası Kent Meydanı’nda Grup İmece müzik dinletisi gerçekleştirdi. (Bursa/EVRENSEL)


KOCAELİ

Kocaeli Emek ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde İnsan Hakları Parkı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi.

Açıklamayı okuyan SES Kocaeli Dönem Sözcüsü Suna Bağuş, “Emperyalist, gerici güçler sermayenin sınırsız ve koşulsuz dolaşımı için kan dökmeye, işgale ve büyük bedeller ödenerek elde edilmiş temel hak ve özgürlükleri ayaklar altına almaya devam ediyorlar" dedi.

Afganistan'da yaşananlara değinen Bağuş, “Uluslararası bu güçlerden destek bulan Taliban’ın ilk işi IŞİD'den de bildiğimiz kadınların haklarına yönelik saldırı, kadınlara kölelik koşullarında yaşam dayatması, çocuk yaşta evlilik, taciz ve tecavüzlerin normalleştirilmesi olmuştur" diye belirtti.

Emperyalist ve gerici güçlerin kendi politikalarının neden olduğu mültecilik, göçmenlik üzerinden halklar arasındaki milliyet, din, dil, etnik kimlik farklılıklarını düşmanlaştırma politikalarına gerekçe haline getirdiğini söyleyen Bağuş, barışta ısrarcı oldukları vurguladı. (Kocaeli/EVRENSEL)


AYDIN

Aydın Demokrasi Platformu ise Aydın Kent meydanında bir araya gelerek barış taleplerini haykırdı.

Açıklamayı okuyan İHD Aydın Şube Başkanı Melek Demir, mevcut savaş politikalarını aktarıp "Bu gidişatı durdurmak mümkün. Bunun yolu emperyalizme, gericiliğe, savaş politikalarına karşı eşitlik, özgürlük, laiklik ve barış mücadelesini hep birlikte vermekten geçiyor" dedi.

Demir "Barış, demokrasi, özgürlük, güvenceli iş, insan onuruna yaraşır koşulların sağlanması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine son verilmesi, savaş ve düşman siyasetinin dünyada ve ülkemizde son bulması yönünde mücadelemiz devam edecektir" dedi. (Aydın/EVRENSEL)


MANİSA

Manisa Emek, Demokrasi ve Barış Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Manolya Meydanı’nda basın açıklaması düzenledi.

Platform adına okuyan Ayşe Dubaz, "Savaş politikaları sebebiyle açlığa, susuzluğa, sefalete sürüklenen milyonlar, göç yollarında yitip giden yüz binler, her geçen gün derinleşen gelir adaletsizlik yönetenlerin umurlarında değil” dedi.

Mültecileri yönelik ırkçı saldırıları da hatırlatan Dubaz, “En son Ankara Altındağ’da yaşanan olaylarda da görüldüğü üzere mülteciliğe yol açan politikalara yönelmesi gereken öfke savaşların mağdurlarına yöneltilerek yeni çatışmaların fitili ateşleniyor” diye belirtti.

Dubaz, “Barış mücadelesinin en çok da yaşadığımız Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde yükseltilmesine ve süreklileştirilmesine ihtiyaç var. Bu amaçla atılacak her adım bizleri barışa olduğu kadar insan olma erdemine de yakınlaştıracaktır” çağrısında bulundu. (Manisa/EVRENSEL)


İSKENDERUN

1 Eylül Dünya Barış Günü nedeni ile İskenderun'da basın açıklaması yapıldı. İHD'nin çağrısı ile Eski Bit Pazarı'nda bir araya gelen vatandaşlar ülkede ve dünyada barış talep etti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, kentteki siyasi parti ve Demokratik kitle örgütleri eyleme katıldı.

Açıklamada konuşan HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, Kürt sorununun çözümünün aciliyetine dikkat çekerek , “Kürt sorununu çözemeyen diğer iktidarlar gibi bu hükümet de siyaseten çözüldü. Bu sorunu çözemeyenler, tarihin çöp sepetine gider. Türkiye’de barış deyince akla Kürt sorunu gelir, barışçıl ve onurlu bir şekilde çözülmesi gerekir” dedi. (İskenderun/EVRENSEL)


BALIKESİR

1 Eylül Dünya Barış Günü etkinlikleri kapsamında, Balıkesir'in Körfez ilçeleri Ayvalık, Bandırma, Burhaniye ve Edremit'te bir araya gelen barışseverler yaptıkları basın açıklamaları ve sloganlarıyla barış taleplerini dile getirdi. Kutlamalar sırasında yapılan konuşmalarda 
"Emperyalizme, gericiliğe, savaş politikalarına karşı eşitlik, özgürlük, laiklik ve barış mücadelesini yükselteceğiz!" denildi. (Balıkesir/EVRENSEL)

Balıkesir'de 1 Eylül etkinliği


ELAZIĞ

Elazığ'da 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Hozat Garajı Meydanı’nda Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından basın açıklaması düzenlendi.

"Yaşasın halkların kardeşliği”, “Biji aşiti”, "Savaşa hayır, barış hemen şimdi” sloganlarının atıldığı eylemde ortak açıklamayı KESK Dönem Sözcüsü Kenan Korkmaz okudu.

Silahlanma yarışına değinen Korkmaz "Nükleer silah denemelerinin ardı arkası kesilmiyor. Sadece dünyayı değil galaksimizi tehdit eden bu çılgınlığın arka planında her zamanki gibi sınırsız kâr güdüsü, sömürü çarkı ve sınıfsal hegemonik güç savaşları yatmaktadır" dedi.

Bu gidişatı durdurmanın mümkün olduğunu ifade eden Korkmaz, ‘’Bunun yolu emperyalizme, gericiliğe, savaş politikalarına karşı eşitlik, özgürlük, laiklik ve barış mücadelesinden geçiyor" diye belirtti.

Korkmaz, son olarak "Emeğin, barışın ve kardeşliğin sesini yükseltelim" çağrısında bulundu. (Elazığ/EVRENSEL)


SAMSUN

 

Samsun'da KESK, DİSK, TTB ve TMMOB tarafından Akbank önünde açıklama yapıldı. Açıklamaya siyasi parti ve dernekler de destek verdi. Açıklamayı KESK Dönem Sözcüsü BES Şube Başkanı Yılmaz Tuluk okudu.

"Emperyalist, gerici güçler kendi politikalarının neden olduğu mültecilik, göçmenlik üzerinden halklar arasındaki milliyet, din, dil, etnik kimlik farklılıklarını düşmanlaştırma politikalarına, savaşlara gerekçe haline getiriyorlar. Açlığa, susuzluğa, sefalete sürüklenen milyonlar, göç yollarında yitip giden yüz binler, her geçen gün derinleşen gelir adaletsizliği umurlarında değil! En son Ankara Altındağ’da yaşanan olaylarda da görüldüğü üzere mülteciliğe yol açan politikalara yönelmesi gereken öfkeyi savaşların mağdurlarına yönelterek bir yandan da yeni çatışmaların fitilini ateşliyor, böylece iktidarlarını pekiştiriyorlar." diyen Tuluk, "Hepimizin barışın iyileştirici gücüne ihtiyacı var" diye seslendi.

"AYRIMCILIĞA KARŞI EŞİTLİK, SAVAŞA KARŞI BARIŞ İÇİN MÜCADELEYE"

Samsun Emek ve Demokrasi Güçleri de Atakum Çobanlı İskelesinde açıklama yaptı. Açıklamada "Savaşları başlatanlar ve destekleyenler "barış ve çözüm" sözcüklerini de dillerinden düşürmüyorlar. Onların dilinde bu kelimeler kirleniyor; savaş, talan, sömürü anlamı kazanıyor. Bu savaşlar, onlara yeni pazarlar, daha çok egemenlik ve kar getiriyor. Emekçi sınıflar için ise ölüm, yurtsuzluk, yoksulluk ve kölelik üretiyor. Emperyalizmin bölgemizde tetikçiliğini yapan bu ülkenin egemenleri, AKP-MHP ittifakı, Saray rejimi, ekonomik, siyasal krizlerle sarsılan iktidarını devam ettirebilmek için, ABD’nin taşeronluğunda savaş ve işgal politikalarını derinleştirecek adımlar atıyor. Bu savaş ve işgal politikalarının sorumluluğunu, mecliste savaş tezkerelerine evet diyen tüm düzen partileri de paylaşıyor. Aynı zamanda ırkçılığı körükleyerek, bir yandan mültecileşen milyonları ucuz işgücü olarak iliğine kadar sömürürken bir yandan da kendi yarattıkları işsizliğin, ekonomik krizin sorumlusu olarak göstererek mülteci düşmanlığını körüklüyor" denildi.

Açıklamada "Suriyeli-Afgan deniliyor, bölünüyoruz. Kürt-Türk deniliyor bölünüyoruz. Alevi-Sünni deniliyor bölünüyoruz. Egemenlerden, sermayeden ve onun savaşçı politikalarından ayrılmadan, kendimiz için örgütlenmedikçe, kendimiz için mücadele etmedikçe her kavganın, her savaşın kaybedeni biz olacağız. Ülkemiz kırk yıldır adı konulmamış bir savaşın içinde. Bin yıldır birlikte yaşayan Kürt ve Türk halkının barış içinde çözemeyeceği hiçbir sorunu yoktur. Ancak sermayedarlar ve onların iktidardaki temsilcileri başta Türk ve Kürt olmak üzere bütün Türkiye halklarının ve emekçilerinin bir arada eşit haklar temelinde yaşamasından korkuyorlar. Korkuyorlar çünkü bu ortamın kendi yarattıkları yoksulluğun, işsizliğin, sömürünün gizlenmesi için iyi olmayacağını biliyorlar. Kürt halkının yok sayılması halkın, emekçilerin yararına değildir. Kürt halkı kendi dili ve kimliğiyle kardeşlik talep ediyor. Bu halkın, emekçilerin de talebidir. Çünkü özgürlük ve demokrasi ancak bütün ülke için var olabilir. Ülkenin bir yanında baskı ve şiddet varsa bu ülkedeki bütün halkları etkiler, bütün halklar için sorun yaratır. İki halkın arasına cenazelerden oluşan duvar yükseldikçe, bir bütün olarak ülkenin emekçileri, bizler kaybediyoruz" denilerek ayrımcılığa karşı eşitlik, savaşa karşı barış, ırkçılığa karşı kardeşlik için mücadele çağrısı yapıldı. (Samsun/EVRENSEL)


KALAMIŞ'TA "ÇOCUKLAR BARIŞ İSTİYOR" ETKİNLİĞİ

Fenerbahçe-Kalamış Dayanışması, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla, “Çocuklar barış istiyor” sloganıyla çocuklarla bir araya geldi.

Kalamış Parkı’nda onlarca çocuğun katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte çeşitli atölyeler düzenlendi, Kalamış Sahili’nin yapılaşmaya açılmaması için başlattıkları kampanyaya imza toplandı. Çocukların çizdiği doğa ve barış temalı resimler ağaçlara asıldı.

Etkinlik konserle son buldu. (İstanbul/MA)


DÜNYA BARIŞ GÜNÜ'NDE GÜVERCİN UÇURDULAR

Çorum Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde barışın simgesi beyaz güvencin uçurdu.

1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle Çorum Emek ve Demokrasi Platformu tarafından Kadeş Barış Meydanı’nda kitlesel basın açıklaması düzenledi.

Platform adına konuşmayı, 10 Ekim 2015’de Ankara Gar katliamında yaşamını yitiren Emine Ercan’ın eşi Cuma Ercan yaptı.

Açıklamanın sonunda ise barış türküleri eşliğinde halay çekildi. Çorum Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde barışın simgesi beyaz güvencin uçurdu. (Çorum/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Afganistan’da kadın gazeteciler çalışmayı bırakıyor

SONRAKİ HABER

Vedat Türkali, beşinci ölüm yıldönümünde anıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa