Çocuklar okul ortamına adapte edilmeli, 12 yaş grubunda aşılama acilen artırılmalı

Birkan BULUT
Duygu Ayber GÜLTEKİN
Ankara-İstanbul

1,5 yılı aşkın süredir pandemi gerekçesiyle Türkiye’de kapalı tutulan okullar nihayet 6 Eylül’de açılıyor. Uzun süre uzaktan eğitimle sürdürülen eğitimin verimsizliği konusunda çoğunluk hemfikir. Uzmanlar sağlıklı ve bir daha eğitim öğretimin kesintiye uğramaması için öğretmenlerin aşılanması, sınıfların seyreltilmesi ve okullarda yeterli havalandırmanın sağlanmasının önemine işaret ediyor.

Gazetemize konuşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Okul Sağlığı Çalışma Grubu Üyesi ve Okul Hekimi olan Dr. Gülgün Kıran, yeni dönemde asıl önemli olanın uzun süre okullardan uzak kalan öğrencilerin müfredat stresine girmesinin engellenmesi gerektiğine işaret ederek “Psiko-sosyal, duygusal telafilerle çocukların okul ortamına adapte edilmesi lazım” dedi. Uzaktan eğitim sürecinden çocukların olumsuz etkilendiğine dikkati çeken Kıran “Bu süreçte çocuklar ekran bağımlılığı, obezite, kas gelişimi eksikliği, sosyal beceriler gibi konularda sorunlar yaşadı. Çocukları virüsten korumaya çalışalım derken çocuklar eğitim hakları ve gelişimlerinden mahrum kaldılar” dedi.

SINIFLAR SEYRELTİLMELİ VE HAVALANDIRILMALI

Tüm bu olumsuzluklar nedeniyle gerekli önlemler alınarak okulların yüz yüze eğitime başlaması gerektiğine vurgu yapan Kıran, “Okullarda alınacak önlemler yaz döneminde halledilmeliydi. Ancak bu konuda Milli Eğitim Bakanlığının hangi önlemleri ne kadar aldığı konusunda bir açıklama yok. Bakanlık hâlâ hijyen önlemlerini anlatıyor. Tabii okulların normal hijyen önlemlerini alması gerekiyor. Ama kovid bildiğiniz gibi solunum yoluyla bulaşıyor. Bu nedenle sınıfların havalandırılması, sınıf mevcutlarının seyreltilmesi gerekiyor. Ama bu konuda da neler yapıldığı hakkında bir açıklama yapılmadı” dedi. Okullarda yeterli öğretmen de bulunmadığına işaret eden Kıran “Bir öğretmen temaslı olduğunda en az 14 gün evde olması gerekecek. Sırf bu yüzden bile öğretmen ve personel sayısı artırılmalıydı” diye konuştu.

ÖĞRETMENLER AŞILANMALI

Yüz yüze eğitim konusunda en önemli tedbirin aşı olduğuna vurgu yapan Kıran “Dolayısıyla eğitimde aşı daha çok teşvik edilmeli. Hatta öğretmenler açısından zorunlu hale getirilmeli. Yine velilerin de aşılanması önemli. Burada siyasi iradenin daha çok teşvik ve yaptırımına ihtiyaç var. Aşı 12 yaş üstündeki tüm çocuklar için de geçerli olmalı” dedi.

SINIF MEVCUDU 30’DAN FAZLA OLMAMALI

Yüz yüze eğitimin sağlıklı bir şekilde hayata geçirilebilmesi için alınması gereken önlemleri sıralayan Kıran, özellikle havalandırma ve mesafe kurallarına dikkat çekerek şunları söyledi:  “Sınıflar seyreltilerek sınıf mevcutları 25-30 öğrencinin üzerinde olmamalı. Bütün Avrupa ülkeleri dersliklerini artırdı, pandemide okulları açık tuttu. Bazı okullarda şişme çadırlarda ders işlendi, kamu binaları kiralanarak yeni okullar yapıldı. Yeni sınıfların açılması, bazı kamu binalarının bunun için kullanılması gibi önlemlere ihtiyacımız var. Sınıfların havalandırılması gerekiyor, bu nedenle öğrenci başına düşen hava miktarı artırılmalı. Oysa Bakanlık bu konuda önlemler almayarak 45-50 kişilik sınıflarla eğitimi başlatıyor.”

"VİRÜS STRESİNE MÜFREDAT STRESİ EKLENMEMELİ"

Uzaktan eğitimde öğrencilerin bilişsel, fiziksel ve sosyal olarak geri kaldığını ve bunun telafisinin çok zor olacağını dile getiren Kıran “Ne yazık ki uzaktan eğitim sürecinde çırak olan, çalışmaya başlayan, hatta evlendirilen öğrenciler oldu. Bunu telafi edemeyiz” dedi. Okula devam edecek öğrencileri de bu kadar uzun bir aranın ardından müfredat stresine sokmamamız gerektiğine işaret eden Kıran  “Çocuklarımızı psiko-sosyal, duygusal telafilerle okul ortamına adapte etmeliyiz. Müfredatımız ne yazık ki ezberci ve sınav endeksli, bu kovid stresiyle birleşmemeli. Bakanlık telafi eğitimi yaptı ve sportif eğitimlerin ağırlıklı olması olumluydu. Ancak bundan sonra da müfredat telafisi stresinden kaçınmalıyız” diye konuştu.

12 YAŞ GRUBUNDA AŞILAMA ACİLEN ARTIRILMALI

Türkiye’de yaklaşık 18 milyon öğrenci, 1 milyonun üzerinde öğretmen ve binlerce okul personeli için yüz yüze eğitim 6 Eylül’de başlıyor. Bakanlık her ne kadar “Tedbirleri aldık” dese de; öğretmen açığının giderilmemesi, aşılama oranlarının düşük olması, kalabalık sınıflar okulların hâlâ hazır olmadığını gösteriyor.

Yüz yüze eğitim başlamadan önce alınması gereken önemleri anlatan Türk Toraks Derneği Çocuk Göğüs Hastalıkları Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Yasemin Gökdemir, okullarda ücretsiz FFP2 maske temini ve 12 yaş grubunun bir an önce aşılanması gerektiğine dikkat çekti.

AMAÇ OKULLARI AÇIK TUTMAK OLMALI

En önemli tedbirin aşılama oranlarını artırmak olduğuna dikkat çeken Gökdemir, erişkin aşılamasının arttırılması ve özellikle 12 yaş grubunda aşılamanın teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı. Aşısız olanların ciddi risk altında olduğunu ifade eden Gökdemir, şunları söyledi:

“Sadece riskli gruptakiler değil 12 yaş grubundaki tüm çocukların aşılanması çok önemli. Tüm amacımız okulları açık tutmak olmalı. Bu yüzden hem erişkinlerde hem de çocuklarda aşılama oranlarının artırılması gerekiyor.” Aşısız olanlara getirilen PCR testi zorunluluğunu değerlendiren Gökdemir, ilk hedefin aşı teşviki olması gerektiğini belirterek “PCR kontrollerinin çok sıkı olarak takip edilmesi lazım” uyarısında bulundu.

HAVALANDIRMA, MASKE VE AŞI…

Gökdemir, okullar açılmadan alınacak önlemleri şöyle sıraladı:

• Teması önlemek ve mesafeyi sağlamak için sınıf mevcutları maksimum 25’te tutulmalı. Sınıfların seyreltilmesi için öğretmen açığı kapatılmalı.
• Hem çocuklara hem öğretmenlere hem de yardımcı personele yeterli miktarda FFP2 maske temin edilmeli. Ekonomik nedenlerle aynı maskeyi en az 4-5 gün, yırtılana kadar kullanmak zorunda kalanlar var.
• Penceresi, havalandırması olmayan hiçbir derslikte ders yapılmamalı. Kış aylarında da havalandırma sağlanmalı.
• Özellikle liselerde haftada bir ya da iki gün PCR tarama testleri yapılmalı.
• 12 yaş altındaki çocuklar nispeten daha az bulaştırıcı. Onların eğitimi kesintiye uğramamalı

ÇOCUK ACİLLER DOLDU, İNTİHARLAR ARTTI

Pandemide uzun süre eve hapsolan çocukların çok ciddi sağlık sorunlarıyla baş etmek zorunda kaldığına dikkati çeken Gökdemir, “Sorunların başında anksiyete ve depresyon geliyor. Çocukların duygu durumunda bozukluk oldu. Sürekli oturup ekrana bakmaktan dolayı obeziteye yakalandılar. Yine kolesterol yüksekliği, karaciğerde yağlanma gibi çeşitli sağlık sorunları yaşadılar. Çocuk acillerde yoğunluk oldu. Yoğun depresyona bağlı intihar vakalarında artış var. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da durum böyle. Yüz yüze eğitimin aksaması çocukları her yönden olumsuz olarak etkiliyor.”

MEB hazırlıkta sınıfta kaldı: 1,5 yılda okullara tek çivi çakılmamış

Araştırma: Kovid-19 aşıları güvenli ve etkili

AB'de kullanılmayan yaklaşık 4 milyar avroluk Kovid-19 aşısı çöpe atıldı

Koronavirüsün yeni varyantı "BA.2.86" İsrail'de de tespit edildi

Pandemi döneminde 290 bin fazladan ölüm yaşandı | “Verileri gizleyerek üç yıl insanların ölümünü izlediler”