Ankara Büyükşehir Belediyesine ait Meyve ve Sebze Hali yıkımında asbest tespit edildi
Ankara Büyükşehir Belediyesine ait Meyve ve Sebze Hali’nin yıkımında asbest lifi tespit edildi. Tespit ASTA tarafından hazırlanan analiz raporunda yer aldı.
Fotoğraf: ASTA
Ramis SAĞLAM
İzmir
Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait Meyve ve Sebze Hali’nin yıkımı sonucunda asbest lifi içerdiği, Asbest ve Tehlikeli Atıklar Derneği (ASTA) tarafından yapılan analiz raporu ile kanıtlandı. ASTA Genel Başkanı Cafer Fidan ile yıkımı ve analiz raporunu konuştuk.
ASTA tarafından alınan numunelerin laboratuvar sonuçlarının geldiğini ifade eden Fidan, numunelerin dördünde asbest bulunmazken, aternit 1 çatı kaplaması sonucunda asbest lifi tespit edildiğini söyledi.
Toz ve asbest güvenliğinin sürekli göz ardı edilen bir konu olduğunu söyleyen Fidan, “Bu ihmalin son örneği Ankara Büyükşehir Belediyesine ait Meyve ve Sebze halinde yaşandı. Asbest lifi içerdiği alınan numune analizi ile ortaya konulan eternit çatılı kulübelerin gelişi güzel yıkımı esnasında yaşandı. Yıkım sonrasında inşaat atıklarının etrafa yayıldığı, etrafa yayılan bu enkazların yıkımdan haftalar sonrasında bile alınan örneklerin analizinden anlaşıldığı üzere o yöre halkı ve bitişiğindeki Ankamall AVM’ye gelip giden binlerce insan asbest lifi soludu. Buradaki yıkım örneğinde olduğu gibi yıkımlar asbest göz ardı edilerek kontrolsüz süreçlere dönüştü.” dedi.
Asbest ve yaşanan toz maruziyeti sonucunda hastalıklarla ilgili uyarılarda bulunan Fidan, hastalığın kısa sürede ortaya çıkmadığı için asbest ve toz güvenliğinin ihmal edildiğini söyledi.
AKCİĞER HASTALIKLARINA NEDEN OLABİLİR
Tehlikenin her geçen gün arttığına vurgu yapan Fidan, “Tehlike göz ardı edilmeye devam edilirse riskler de büyüyecek. Gerekli önlemler alınmaz ise yıkımlardan kaynaklanan kanser ve akciğer hastalıklarıyla baş etmek zorunda kalacağız” diye konuştu.
Kentsel dönüşümler başta olmak üzere bina yıkımlarında oluşan tozların solunduğunu söyleyen Fidan, “Yıkım operatörü, söküm işçisi gibi gerek yıkım firması çalışanları gerek yıkımı denetlemekle görevli teknik personel gerekse de civarda yaşayanlar ve yıkımı izleyenler için solunum sistemi hastalıkları ve akciğer kanserine kaynaklık edebilir” dedi.
Yıkım faaliyeti sırasında tehlikeli atıkların etrafa saçıldığının ve bunun özellikle tozuma yoluyla gerçekleştiğinin altını çizen Fidan, yıkım sırasında ve molozların yüklenmesi ve taşınması sırasında toz emisyonu oluşumunu önlemek amacıyla TS13883 standardına uygun toz bastırma donanımlarının kullanılması gerektiğini ifade etti.