Salcomp işçileri: Korkuyla yaşamaktansa ne olacaksa olsun artık
"Yok öyle yağma düzeni. Sendika hakkımızı kabul edeceksiniz. Siz kazanacaksanız biz de köle olmayacağız, biz de insan gibi ücret alacağız."
Arşiv | Fotoğraf: Murat Uysal/Evrensel
Bir grup Salcomp işçisi
İstanbul
Merhaba, bizler Xiaomi’de yaşadığımız sorun ve sıkıntıları daha önce Evrensel gazetesi aracılığıyla paylaşmıştık. Son mektubumuzda patronun sendika düşmanı tutumuna değinerek tek tek arkadaşlarımızı işten attıklarını ve anayasal hak olan sendikaya üye olma hakkına işveren tarafından saygı duyulmadığını buradan belirtmiştik. Tüm Salcomp çalışanlarını sendikalaşmaya, insanca bir ücret ve çalışma koşulları için birlik olmaya davet etmiştik. Geçen hafta bir arkadaşımızın daha işten çıkartılması bardağı taşıran son damla oldu ve fiili meşru bir mücadele başladı. İşten çıkartılan işçilerin geri alınması ve sendikalaşma sürecine müdahale edilmemesi için iş bırakma eylemi gerçekleştirdik. Cuma günü üretimin durması iki vardiyada da işçilerin birçoğunun işbaşı yapmaması sonucunda Salcomp’da sendikalaşma süreci bir anda hızlandı. Bugün gelinen noktada çoğunluk sağlanarak yetki başvurusu yapacak sayıya ulaştık.
Çoğunluğun sağlanmasında işçilerin sendikaya üye olmasındaki en büyük etken aslında işverenin kendisi. Bu zamana kadar yapmış olduğu hukuksuzluklar, arkadaşlarımızın haksız yere işten atılması, eksik yatan mesai ücretleri, telafi çalışması adı altında sürekli 10 saat çalışma, cumartesileri bile çalışma... Tüm bunlara rağmen ay sonunda elimize asgari ücret geçmesi hepimizi mücadele etmeye zorladı. Yarın acaba hangimizi işten atacaklar korkusu ile yaşamaktansa ne olacaksa olsun artık diyerek çalışmayarak, üretimi durdurarak, işten atılan arkadaşlarımızın yanında duran tüm işçi arkadaşlarımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz. Sendikamız Türk Metal'in üretim durduğu anda kapı önüne gelerek işçilerin yanında olması örgütlü olduğu çevre fabrikalardan işçi arkadaşları fabrika önüne getirmesi bize büyük moral ve motivasyon oldu. Mercedes’ten, Kor Metal’den, Arçelik'ten, Gebze’deki işyerlerinden onlarca metal işçisi Salcomp'da yapılan haksızlığa karşı bizlerin yanında oldu, sesimize ses kattı. Gösterdikleri sınıf dayanışması Salcomp’un sendikalaşma sürecine katkısı unutulmayacak.
BİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRME ZAMANI
Bugün üye sayımız yetki başvurusu yapmaya yetse de hiçbir şey bitmiş değil. Salcomp’ta mücadele yeni başlıyor. Sendikamızın toplu sözleşme yapabilmesi için e-devlet üstünden üyeliğimizi yapsak da şimdi fabrikada birliğimizi güçlendirme zamanı. Hâlâ üyeliğini yapmamış arkadaşlar var. Eylem günü gönlü dışarda kendi içerde çalışmak zorunda hisseden arkadaşlarımız oldu. Her birimizin kaygıları var anlıyoruz ama mücadele etmeden birlik olmadan hiçbir sorunumuz düzelmeyecek bunu da biliyoruz. Eyleme katılmayan içeride kalan arkadaşlara birkaç sözümüz var. Biliyoruz birçoğunuzun sendika nedir ne işe yarar düne kadar bilmiyordunuz. İşten atılma korkusu ile sesinizi çıkartamadınız, belki kredi borcunuz vardı, belki evde tek çalışan sizdiniz, çoluğunuzu çocuğunuzu düşündünüz, ne olacak bilemediniz. Birlik olduktan sonra neler olduğunu hepiniz gördünüz. İş bırakan, eyleme katılan hiçbir arkadaşımızı işten çıkartamadılar.
Peki neden? Çünkü biz haklıyız onlar haksız, biz birliğiz onlar yalnız. İşten attıkları arkadaşlarımızın tek suçu anayasal hak olan sendikaya üye olmak, sendikalı çalışmak istemek. Buna engel olmak suçtur, bu suçu işleyen Salcomp işveren vekilleri, yani müdürler. Sendikal nedenle işten atılan işçi sendika üyesi olduğu için işten atıldığını kanıtlarsa 16 maaş sendikal tazminat kazanır. Bu da her işçi için yaklaşık 60 bin TL demek oluyor. Xiaomi ve iş ortağı Salcomp bunu göze alamadı, yüzlerce işçiyi işten atarak milyonlarca lira sendikal tazminat ödemeyi göze alamadı. Tabi bir de bekleyen siparişler ve üretim planları var.
SİZ KAZANIRKEN BİZ KÖLE OLMAYACAĞIZ
İşveren bugün geri adım atsa da sendika düşmanlığını sürdürmekte. Kararlı işçilerin dışarı ile temasını kesmek için bahçeye demir çitler çekerek duvar ördü. İşçilerin atılan arkadaşlarının yanına gitmesine bile tahammülü yok ama şunu bilmeliler ki o çitler kalkacak, o ağaçların altına banklar gelecek, mola dinlenme saatlerinde işçiler özgürce yeşilliklere oturacak, çayını kahvesini içecek. Buna engel olamayacaksınız. Atılan işçilerin geri alınmasını sağlayacağız. Cuma günü yaptığınız toplantıda işçilere dediğiniz tek şey “Daha fazla sipariş var, daha çok çalışacaksınız, yeni bölümler açacağız.” Tamam daha çok iş olsun da biz ne kazanacağız? Hep siz mi kazanacaksınız? hem devletten teşvik alın, İŞKUR’dan bedava işçi çalıştırın, işçilerin sigorta primlerini devlet ödesin, biz işçiler asgari ücrete çalışmaya devam edelim. Yok öyle yağma düzeni. Sendika hakkımızı kabul edeceksiniz. Siz kazanacaksanız biz de köle olmayacağız, biz de insan gibi ücret alacağız.
Birliğimizi güçlendirip mücadeleye devam edeceğiz başka yolu yok. Sendikaya üye olmayan işçi arkadaşlarımıza sesleniyoruz. Şimdi tam zamanı, hiçbir şey için geç değil. E-devlet üstünden üyeliklerimizi yapalım, sendikalaşma sürecinde işverenin hiçbir arkadaşımızı işten atmasına müsaade etmeyelim. Biz fabrikamızda her şeyin yoluna gireceğine ve sendikalı bir şekilde çalışma hayatına devam edeceğimize inanıyoruz. Yeter ki birlik olalım, istediğimiz ücret zammını da ikramiyelerimizi de mola saatlerimizi de servis sorunlarımızı da her şeyi birlikte çözeceğiz. İnsan gibi çalışıp insan onuruna yakışır bir ücret alacağız.
