04 Eylül 2021 13:26
Son Güncellenme Tarihi: 04 Eylül 2021 16:51

Diyarbakır'da polis ablukası altında 1 Eylül Dünya Barış Günü eylemi

Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu, polis ablukası altında 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla kitlesel bir basın açıklaması düzenliyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne ilişkin yapılan açıklamada, ülkemizde savaş ve güvenlikçi politikaların uygulanması sonucunda yüzlerce sivil insan yaşamını yitirdiği ifade edilirken savaşa karşı barışın ve dayanışmanın sağlanması gerektiğine dikkat çekildi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Emek ve Demokrasi Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesine bağlı Ofis AZC Plaza önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Amed Emek ve Demokrasi Platformu, HDP bölge milletvekilleri, Tevgera Jınen Azad (TJA),  HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Bedran Öztürk, Diyarbakır ve Urfa Barış Anneleri, HDP ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe örgütleri katıldı.

Polis, kitlenin AZC Plaza önünde toplanmasına izin vermezken açıklamaya gelenler ayrı ayrı yerlerde kalkanlarla ablukaya alındı. Toplanan kalabalık, polis ablukasına karşı “Siyasi tutsaklar onurumuzdur”, “Direne direne kazanacağız”, “Biji berxwedana zindana” ve “HDP halktır, halk burada” sloganları attı. Uzun süren bekleyişin ardından AZC Plaza önünde milletvekilleri ve beraberinde bulunanlar açıklama gerçekleştirdi.

"KAPİTALİZM HER GEÇEN GÜN YENİ SAVAŞ KAPILARI ARALIYOR"

Kitle adına basın açıklamasını okuyan platform dönem sözcüsü Süleyman Bozkurt, “Vahşi kapitalizmin sanal düşmanlar yaratıp toplumları kutuplaştırma üzerinden birçok alana müdahale ettiği artık saklanamayacak derecede ayyuka çıkmıştır. Başta ABD olmak üzere AB’yi oluşturan kapitalist devletler, insanlığa yıkımlar, yeni acılar yaşatmak pahasına savaş kışkırtıcılığı yapmaktadır. Kapitalizmin doymak bilmez sömürü hırsı, her geçen gün yeni savaşların kapısını aralamaktadır. Bugün Ortadoğu’da Lübnan, Suriye, Irak ve en son Afganistan'da kışkırtılan iç savaşların ardından gelen dış müdahalelerin etkisiyle toplumsal ve coğrafik yıkımlar yaşanmaktadır. Son olarak 20 yıldır işgal politikasıyla savaş alanı haline getirilen Afganistan’dan istediği sonucu alamayan ABD, kirli pazarlıklar sonucunda ülkeden çekilmiş ve yönetimi işbirlikçisi Taliban rejimine bırakmıştır. Aralarında AKP iktidarının da bulunduğu benzer zihniyete sahip ülkelerin iktidarları Taliban’la ilişki kurma ve tanıma yarışına girmiştir. Uluslararası bu güçlerden destek bulan Taliban'ın ilk işi ise IŞİD'ten de bildiğimiz üzere kadınların haklarına yönelik saldırı, kadınlara kölelik koşullarında yaşam dayatması, çocuk yaşta evlilik, taciz ve tecavüzlerin normalleştirilmesi olmuştur” dedi.

"SAVAŞ POLİTİKALARI YÜZÜNDEN ÜLKEDE YÜZLERCE İNSAN YAŞAMINI YİTİRDİ"

“Bizler de savaş ve çatışmaların uzun yıllardan beri devam ettiği bir coğrafyanın parçasıyız” diyen Bozkurt, “Uzun yıllar boyunca ülkemizde ve bölgemizde yaşanan çatışmaların yarattığı acıların en yakın tanıklarıyız. Bu ülke halklarının barış ve kardeşliğe olan ihtiyacına rağmen, ülkemiz her geçen gün daha fazla savaşın ve şiddetin parçası haline getirilmeye devam ediliyor. Milliyetçi, ırkçı politikalarla Kürt sorununda çatışma ve şiddete dayalı yaklaşım, siyasi iktidarın müdahaleci dış politikası ve komşu ülkelerimizle bitmeyen gerilimler, ülkemizin sürekli bir çatışma ve savaş tehdidi altında olmasına neden olmaktadır. Ülkemizde savaş ve güvenlikçi politikaların uygulanması sonucunda yüzlerce sivil insan yaşamını yitirmiş, bu durumlarla ilgili etkin bir soruşturma yürütülmemiş, sorumlular cezalandırılmamıştır. İktidarın çözümsüzlüğü derinleştiren savaş politikalarının sonucu daha fazla ölüm ve gözyaşı olmaktadır. Emek ve Demokrasi güçleri olarak kadınlar, sömürülenler ve tüm ezilenler olarak, insanların onuruna yaraşır koşullar sağlanmasını, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine son verilmesini, kâr hırsı uğruna doğa talanının durdurulmasını, savaşa karşı barışın ve dayanışmanın sağlanmasını talep ediyoruz” dedi.

MIZRAKLI: BARIŞI SESLENDİRMEK BİZİMDE HAKKIMIZ

TMMOB Diyarbakır Şube Sözcüsü Doğan Hatun, Selçuk Mızraklı’nın cezaevinden gönderdiği 1 Eylül Dünya Barış Günü mesajını okudu.

Mızraklı'nın mesajında şu ifadeler yer aldı:

"Merhaba onurun ve cesaretin şehri Amed. Merhaba başları dik, yılmaz cesur yürekler, kısadan söyleyeyim, özledim sizleri. Gülümseyen gözlerinizi, akıl ve bilgelik dolu sözlerinizi, tertemiz yüreklerinizi ve merhaba derken sıkıca tutan ellerinizi özledim. Hiç kimse için kötülük, zulüm ve acizlik istemeyen ama eğer kendisine yönelen bir zulüm ve kötülük varsa merhamet dilemeyen, cesurca direnen insanların diyarını, pınarını sizleri özledim. 12 Eylül’de faşizme teslim olmayan, 90’larda kontraları kovalayan ne Rojava’da ne Rojhelat’ta ne Başur’da ne de Bakur’da karanlığın çetelerine aman vermeyen kadınları, erkekleri özledim. Asimilasyona, irade gasbına, hapis ve ölüm tehditlerine rağmen daha kararlı, daha örgütlü ve daha mücadeleci olan gülistanı, yıkılamayan aşılamayan bedenleri ile Amed’i özledim. Bir gün değil her gün barışı seslendirmek ama her gün barışı ve özgürlüğü yaşamak her halk gibi bizim de hakkımız. Barışı hem içimizde yaratmak, yekitiyi sağlamak hem de birlikte yaşadığımız halklarla yaşatmak bizlerin de talebi ve hakkıdır. Yan yana duralım, omuz omuza verelim, zalimlere kök söktürelim. Hewalno kazanacağız ama mutlaka Yılmaz’ın dediği gibi ‘Bir gün onurlu barışı kazanacağız’ Serkeftin ji were.”

BARIŞ ANNESİ YİĞİT: BARIŞ İÇİN BURADAYIZ

Ardından konuşan Barış Annesi Nafiye Yiğit, her daim barış istediklerini, barış ellerinin sürekli geri çevrildiğini söyledi.

Bugün barış için burada olduklarına değinen Nafiye Yiğit, “Barış için buraya geldik ama etrafımıza bakın, ablukaya alınmışız. Barış sözü olduğunda onlara çok zor geliyor. Çocuklarımız katledilse de cezaevlerinde olsa da barış çağrısı yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Yaşadığımız sürece barışa çağrıda bulunuyoruz. Ayrıca tecrit kırılmayana kadar barış gelmez. Artık yeter diyoruz” dedi.

OLUÇ: BİZLER MİLYONLARCA HALKIN SESİ VE SÖZÜYÜZ

Son olarak konuşan HDP İstanbul Milletvekili Saruhan Oluç ise, “Bugün bu saatlerde istasyonda barış mitingimizi yapacaktık ama hukuksuz ve keyfi bir şekilde ülkedeki demokrasi düşmanlığı ve Kürt halkına odaklı düşmanlığı olan İçişleri Bakanlığı ve ona bağlı bulunan iktidar tarafından miting yasaklandı. Burada basın açıklamasını yaparak keyfi tutumunu protesto etmek isteyenler engellendi. Partimiz abluka altına alındı, ilçelerden gelenler engellendi. Abluka altında açıklama yapmak zorunda kaldık. Bunu asla kabul etmiyoruz. Diyarbakır’a, atanmış İçişleri Bakanlığı yardımcısı ve Aile ve Sosyal Bakanlığı gelip bizim il binamızın önünde açıklama yapabiliyor. Bize bugün engel çıkaranlar, bir araya gelmemize izin vermeyenler neden onlara da engel olmuyor? Onlar atanmış ise bizlerde milyonlarca halkın sesi ve sözüyüz. Asla susmayız boyun eğmeyiz ve baş eğmeyiz” dedi

"İKTİDAR BARIŞTAN KORKUYOR"

Mevcut iktidarın barıştan yana olmadığını belirten Oluç, “Bir iktidar barıştan neden korkar? İktidar sözünü ettiğimiz barış sözünden ve mitinglerden korkuyor; çünkü bu iktidar savaş politikaları üzerinden iktidarını sağlayıp bekasını sürdürüyor. Barış olsa bu iktidar iktidarını sürdüremeyeceğini biliyor. Suriye, Irak, Kıbrıs,  Libya'da yani her yerde barış olsa bu iktidara gerek kalmaz. Irak’ta ve Suriye’de savaş politikaları üzerinden ayakta kalıyor. Doğu Akdeniz’de, Ege'de savaş çıkarmaya çalıştılar. Ne kadar artık ve türev terör örgütü varsa destek verdiler, lojistik sağladılar. İşte o vekalet savaşı sayesinde bu güne kadar ayakta kalabildiler” dedi.

Dün İdil’de yedi yaşında bir çocuk panzerin altında kalarak katledildiğini hatırlatan Oluç, “ Son beş yılda Kürt coğrafyasında panzerlerin altında katledilen onlarca çocuk var neden bunu yapanlar cezalandırılmıyor. Çünkü cezasızlık politikası var cesaretlendiriliyor. Kürt çocuklarına dönük bu düşmanlığı asla kabul etmiyoruz. Mutlaka ama mutlaka yaptıklarının hesabını hukuk önünde verecektir" ifadelerini kullandı.(Diyarbakır/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Ağustos ayında 31 kadın erkekler tarafından öldürüldü

SONRAKİ HABER

Geri dönüşüm işçileri: Ekmeğimizden de onurumuzdan da vazgeçmeyeceğiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa