Yüz yüze eğitime 1,5 yıl ara verildi, Erdoğan "Eğitim faaliyetlerini kesintisiz sürdürdük" diye övündü
Pandemide okullarda yüz yüze eğitime bir buçuk yıl ara verilirken Erdoğan "Eğitim faaliyetlerini kesintisiz sürdürebilen birkaç devletten biri olduk" dedi.
Fotoğraf: Mustafa Kamacı/AA
Kovid-19 salgını nedeniyle okullarda yüz yüze eğitime yaklaşık bir buçuk yıl ara verilirken Erdoğan "Eğitim faaliyetlerini kesintisiz sürdürebilen birkaç devletten biri olduk" dedi. 2021 Sayıştay’ın MEB raporlarına göre 140 bin civarında öğretmen açığı söz konusuyken, geçtiğimiz gün 20 bin öğretmen ataması yapılmasıyla övünen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cuma günü yaptığımız 20 bin öğretmen atamasıyla eğitim ordumuzu daha da güçlendirdik. Eskiden boş geçen dersler ya da farklı branş öğretmenlerinin girdiği dersler varken, hamdolsun artık bu tür sorunlar ortadan kalkmıştır" ifadelerini kullandı. Açıklamasında aşı olma çağrısı yapan Erdoğan, "Devlet olarak bu hususta zorlayıcı hususlara başvurmak istemiyoruz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sultanahmet Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Programı'nda konuştu
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Salgını kontrol altına almak için hemen her ülke sokağa çıkma yasağı dahil çok sert tedbirlere başvurdu. Türkiye olarak biz de virüsün öldürücü etkisinin yüksekliği sebebiyle geçtiğimiz dönemde ihtiyatlı davranmak zorunda kaldık. Öğretmenlerimizin, evlatlarımızın ve ailelerinin sağlığını tehlikeye atmamak için azami hassasiyet gösterdik. Bilim Kurulumuzun tavsiyeleri doğrultusunda salgının seyrine göre kimi zaman okullarımızı açarak ancak daha çok EBA üzerinden gerçekleştirdiğimiz uzaktan eğitim ile bu dönemi geride bıraktık."
"Milli Eğitim Bakanlığında kurduğumuz dijital altyapı ile okullarımızdaki süreçleri, hastalığın seyrini yakından izliyoruz ve izleyeceğiz. Yüz yüze eğitimi devam ettirmekte kararlıyız"
"Özellikle aşının etkinliğine dair bilimsel verilerin açıklanması, yüz yüze eğitim konusunda bizi daha çok cesaretlendirdi. Hazırlık sürecinde bilim insanlarımızın yanı sıra eğitimin tüm paydaşlarının fikrine başvurduk. Milli Eğitim Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımız, okullarda alınması gereken önlemleri, yapılması gerekenleri birlikte belirledi. Hijyen, temizlik malzemeleri ve maske tedarikini sağlayarak velilerimizin çocuklarını güvenle okula gönderebileceği bir altyapıyı sağladık. Yine bu süreçte farklı kaynaklardan aşı teminine önem ve öncelik veren vatandaşlarına yaygın, aşı imkanı sağlayan ülkelerin ilk sıralarında yer aldık"
"Gönüllülük esasıyla devam ettirdiğimiz aşılama çalışmalarında uygulanan toplam doz sayımız 100 milyon sınırına doğru gidiyor."
"Tüm velilerimizin ve çocuklarımızın özellikle müsterih olmasını istiyorum. Bu vesileyle bir kez daha sırası gelmiş tüm vatandaşlarımı en başta da eğitim camiamızı ve velilerimizi aşılarını olmaya davet ediyorum. Devlet olarak, bu hususta asla zorlayıcı yollara başvurmak istemiyoruz. Ancak salgına karşı en etkili koruyucu silahımız olan aşı imkanını da değerlendirmemiz şarttır. Aşıyla ilgili özellikle sosyal medya mecralarından yayılan bilgi kirliliğine vatandaşlarımız itibar etmesin"
"Eğitim faaliyetlerini kesintisiz sürdürebilen birkaç devletten biri olduk. Salgının yoğun seyrettiği dönemlerde evlatlarımızın eğitimlerinden kopmamalarını temin ettik. 2 milyon tableti öğrencilerimize ulaştırdık. Bu dönemde eğitim bilişim ağı (EBA) televizyon ve internet platformlarıyla uzaktan eğitimi başarıyla yürüttük."
"2002 yılında Milli Eğitim bütçesi sadece 7,5 milyar lirayken 2021 yılında bu rakam 147 milyar liraya yükselmiştir. Nereden nereye... Yükseköğretimi de dahil ettiğimizde eğitim bütçemiz 211 milyar lirayı aşıyor. Anne babalar okullar açılınca ders kitabı peşinde koşmasın diye okul kitaplarını ücretsiz dağıtıyoruz. Bakın biz, teksir kağıtlarıyla hazırlanmış kitaplardan okumayı... Onlar da tabii o teksir makinesinin mürekkepleriyle maalesef rezil hale gelirdi. Abilerimizden onları isterdik, vermezlerdi parayla. Vermezlerdi. Biz bunları yaşadığımız için dedik ki 'Yeni nesil aynı durumu yaşamasın.' Ve kuşe kağıtla kitaplarınızı hazırladık ve masaların üzerine, sıraların üzerine bunları koyduk. Ülkemiz genelindeki derslik sayısı neydi? 343 bin. Bunu nereye çıkardık? 601 bine taşıdık. Neden? Sınıflarımız hem kalabalık olmasın, sınıflarımızdaki öğrenci sayısı da ciddi manada azalsın. 2002 yılından bugüne kadar toplam 700 bin öğretmenimizin atamasını gerçekleştirdik. Öğretmen noktasında açığımız kalmasın. Bunu istedik. Cuma günü yaptığımız 20 bin öğretmen atamasıyla eğitim ordumuzu daha da güçlendirdik. Eskiden boş geçen dersler ya da farklı branş öğretmenlerinin girdiği dersler varken, hamdolsun artık bu tür sorunlar ortadan kalkmıştır."
"Okuma becerileri alanında puanını en çok artıran ikinci ülke matematik ve fen okuryazarlığı alanlarında ise puanlarını en çok artıran birinci ülkeyiz. Nereden nereye getirdiniz bizi maşallah. İnanıyorum ki bu mesleki eğitimde sizler bize çok daha büyük başarılar getireceksiniz. Bunu da eğitim sistemimizi komplekslerinden kurtararak daha özgürlükçü, çoğulcu, adaletli yapıya kavuşturmamızın payı var. İmam hatip okullarını ve meslek liselerimizi diğer okullarımızla eşit hale getirdik. Kat sayı uygulamasının da son bulmasıyla meslek liselerimiz 28 şubat dönemi öncesinde sahip olduğu cazibesini tekrar kazanmaya başladı. Öyle ki meslek liselerimiz patent dahi alacak seviyeye geldi. Türkiye'nin 2023 ile 2053 ve 2071 vizyonuna ulaşmasında mesleki eğitim oynayacağı kritik rolün farkındayız." (HABER MERKEZİ)