Zaman aşımı riski olan Mehmet Sincar davası 5 ay sonraya ertelendi
28 yıl önce öldürülen DEP Milletvekili Mehmet Sincar davasında savcı mütalaa vermedi. Mahkeme heyeti, avukatların "zaman aşımı" uyarısına rağmen duruşmayı 5 ay sonraya, 14 Şubat tarihine erteledi.
Fotoğraf: Mahsum Kara
Batman’da 28 yıl önce öldürülen DEP milletvekili Mehmet Sincar davasında sanık Cihan Yıldız'ın tutuklanma talebini reddeden mahkeme heyeti, avukatların davanın zaman aşımına uğramaması için bir sonraki duruşma için yakın bir tarih belirleme talebine karşın, duruşmayı 14 Şubat 2022 yılına erteledi.
Batman'da 4 Eylül 1993 yılında öldürülen Demokrasi Partisi (DEP) Milletvekili Mehmet Sincar cinayetinin tek tutuksuz sanığı Hizbullah üyesi Cihan Yıldız hakkında yeniden görülen davanın 3'üncü duruşması Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanık Yıldız duruşmaya katılmazken, avukatı hazır bulundu.
Duruşmaya Mehmet Sincar'ın eşi Cihan Sincar, Diyarbakır Barosu, İHD, TİHV Diyarbakır Temsilciliği, HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay , HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, HDP milletvekilleri Pero Dündar, Feleknas Uca, Semra Güzel, Pero Dündar ile çok sayıda kişi katıldı.
İzinli olan mahkeme heyetini yerine farklı bir heyet ve savcı duruşmaya baktı. Geçici heyet, sınırlı bir zamanlarının olduğunu, zaman aşımına dair savunma yapılmasını istedi. Heyet, daha önceki savunmalardan farklı ifadeler varsa onları dinlemek istediğini kaydetti.
Dosyanın mütalaa için savcılığa verildiğini ancak geçici olarak dosyaya baktığını ve dosyayı inceleyemediğini dile getiren Cumhuriyet Savcısı, dosyayı incelemesi için süre talebinde bulundu.
EREN: DAVA BİR AN ÖNCE KARARA BAĞLANMALI
Dava dosyası avukatlarından Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, “Dosyanın savcıya gönderildiğine dair mahkemede bir tutanak bile yok. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına sunulduğuna dair hâlâ dosyada bir tutanak yok. Dolayısıyla savcının hâlâ mütalaayı hazırlayıp hazırlamadığı ya da mütalaa için gönderilip gönderilmediğini bilmiyoruz” dedi.
Eren, mahkeme başkanına bir an önce davanın karar bağlanmasını istediklerini söyledi. Eren, “Heyet dosyaya yeni atandı ve dosyanın zaman aşımına uğramaya yakın olduğunu nereden biliyor, bu durumu anlayamadık. Adaletin sağlanmasını istiyoruz” dedi.
KAYA: 28 YILDIR TEK BİR KİŞİ YARGILANDI
Sincar ailesinin avukatlarından Gülşah Kaya, 28 yıldır devam eden bir yargılamada kesin hüküm olmasına rağmen sadece bir tetikçinin yargılandığını ifade ederek, “Tetikçinin arkasında kimin olduğu, faillerin kim olduğu ortaya çıkarılmadı. Sanığının ceza alması adalet sağlamayacak. Bu cinayet münferit bir cinayet değildir ‘90’lı yılarda işlenen bir cinayettir. Bu cinayettin politik bir cinayet olduğu bilinmesi gereklidir. Bunun arkasında ki organizasyonun ortaya çıkaracak Susurluk Raporu var. Bu Cumhurbaşkanlığına sunuldu. Bu dosyada gerçek faillere ulaşılmadı. MİT 1 ve MİT 2 raporlarında da o dönem işlenen cinayetlere ilişkin çok sayıda bilgi ve belge var. Mehmet Ağar 1993 ve 1995 yılında Emniyet Genel Müdürlüğü yapmıştı. Şu anda da Ankara JİTEM davasında yargılanması devam ediyor. Bu cinayetten hiçbir ilgisinin olmadığını ve yine o dönemin OHAL valisinin de bilgisinin olmadığını söylemek mümkün değil. Susurluk raporunun açıkça söylediği bir şey var. 1993 ve 97 yılları arasında işlenen bütün cinayetler devlet dahilindedir. Bu dosyanın sadece tetikçi yargılanmakla karara bağlansa bile adalet sağlanmayacak. Kovuşturmanın genişletilmesi, Susurluk, MİT raporlarının eklenmesini istiyoruz. Sorumluluğu bulunan herkes hakkında savcılık makamının bir suç duyurusunda bulunması yönünde mütalaa vermesi ve mahkemenizce bir suç duyurusunda bulunmasını talep ediyoruz” dedi.
EREN: MECLİS VE MAHKEME CİNAYETE İLİŞKİN İRADE ORTAYA KOYMADI
Avukat Serhat Eren de, “Öldürülen bir Kürt parlamenter olmasaydı dava bu güne kadar sonuçlanmıştı. O dönemde işlenen cinayette meclis iradesini ortaya koyamadı. Bir komisyon kuruldu ama cinayetler aydınlatılmadı. Aynı şekilde mahkemede, bu konuda soruşturmanın genişletilmesi açısından iddia makamının da bu talebi olmamıştır. Gerek yargı makamları gerekse parlamento bu ve buna benzer cinayetlerde sessiz kalmak suretiyle yargı bu cinayetlere ciddi anlamda yol açmıştır. İddia makamına 7 aydır dosya tebliğ edilmiş olmasına rağmen bu konuda dosyaya sunulmuş bir mütalaası yok ve mahkemenizin de bu konuda süre verilmeye dair bir tutumu da yok. Dosyaya ilişkin iddia makamına bir süre verilmeli. Dosyada yargılanan sanıkla ilgili daha önce verilmiş bir karar var. Sanık hakkında tutuklama kararının verilmesini istiyoruz” dedi.
SANIK AVUKAT: MÜVEKİLİMİN CİNAYETLE BİR ALAKASI YOKTUR
Sanık Cihan Yıldız’ın Avukatı, “Bu davaya ilişkin etkin bir soruşturma yürütülmedi. Bizde aynı şekilde Susurluk ve MİT raporları gibi birçok raporun dosyaya sunulmasını istiyoruz. Ele geçirilen Hizbullah arşivinin dosyaya dahil edilmesini istedik ama buna rağmen tüm taleplerimiz reddedildi. Birçok sanık yargılandı bu davada ama hepsi işkence altında ifade verdiklerini söylediler. Müvekkilimle ilgili ifade veren sanıkların duruşma salonuna getirilip ifadelerinin alınmasını istedim ancak mahkeme tarafından bu talebim kabul edildi duruşmaya gelenlerde sanıkla ilgili herhangi bir aleyhte ifade vermedi. Müvekkilimin bu cinayete dair hiçbir zaman itirafı yoktur ve cinayetle hiçbir alakası yoktur” dedi.
DAVA 14 ŞUBAT 2022 TARİHİNE ERTELENDİ
Mahkeme heyeti, Mehmet Ağar ve dönemin yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunma talebine ilişkin hüküm kurmazken, sanık Yıldız'ın tutuklanma talebini reddetti.
Avukatlarının davanın zaman aşımına uğramaması için duruşma yakın bir tarih verilmesi talebine karşı mahkeme heyeti, duruşmayı 14 Şubat 2022 tarihine erteledi.
BEŞTAŞ: BİZ TETİKÇİNİN ARKASINDAKİLERİ BİLİYORUZ
Davadan sonra adliye önünde basına konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Bu davada tutuklu tek bir kişi bile yoktur. Bu davada bir tek fail gösterilerek dava dosyası bugüne kadar getirildi. 28 yıldır bu parlamento katledilen milletvekilin faillerini bulamıyor. Bu adliyelerden adalet çıkmıyor. Bu adliyelerde Kürt’e adalet yok. Kürt halkının haklarını savunan, dilini savunan ve bunun arkasında duranlar için adalet çıkmıyor. Bu normla şartlarda bir mahkemenin yaptığı bir yargılama değildir. Bu adliyeden onlarca Hizbullah sanığı tahliye edildi. Avrupa İnsan Hakları mahkemesi devlet güvenlik mahkemelerinde adil yargılanma olmadığına dair bir anlamaya vardı. Bu anlaşma sonrasında yargılanan ve ceza alan herkesin tahliye edilmesi gerekiyordu ama bırakılanların yüzde 99’u Hizbullah mensubuydu. Sanık Cihan Yıldız 2008 yılında tutuklandı ve gerekçe bile sunulmadan cezası kesinleşmesine rağmen serbest bırakıldı. Biz yargıya şunu söylüyoruz ve iktidara şu çağırıyı yapıyoruz, Mehmet Sincar sizin iktidarda olmadığınız dönemde katledildi biliyoruz. O gün iktidarda olanlar katileri koruyordu ama sizin o dönemden bir farkınız yoktur. Siz katilleri koruyorsunuz. Bizler bu davada kimlerin sorumlu olduğunu biliyoruz. Tetikçinin arkasında kimin olduğunu biliyoruz. 28 yıldır mu mücadeleden vazgeçmiyoruz” dedi. (Diyarbakır/EVRENSEL)