TCDD’nin yeni ‘müdürü’ de bir şirket patronu
Yeni genel müdürümüzün aslında bir şirketin patronu olduğunu anladık. Peki, neden demir yollarına bu süreçte atandı?
ARŞİV | Fotoğraf: TGr_79/Flickr (CC BY 2.0)
Demir yolu işçisi
Ankara
Kısa süre önce demiryolları genel müdürünün görevden alınması ve yerine yeni bir genel müdürün atamasına dair düşüncelerimi paylaşacağım. “Gelen gideni mumla aratır” derler ya biraz bizim ki de öyle olacak. Çünkü yeni gelen genel müdür kimdir diye biraz araştırma yaptığımda karşıma çıkanlar şaşırtmadı diyebilirim.
Sun Group, 28 Aralık 2020’de Ulaştırma Bakanlığından demir yolları için Türkiye’nin ilk özel yolcu taşıma lisansını alan şirket olmuştu. Japon HIS Global şirketi ile birlikte Kapadokya Ekspresi adı ile 40 milyon avro tutarındaki yatırımla turizm amaçlı yataklı tren işletmeciliği için çalışmalarını yürüten şirketin başındaki ismin devlet kuruluşu olan TCDD’nin başına getirilmesi dikkatimi çekti. Sun Group Türkiye’nin birçok ilinde bugüne çok sayıda projeyi hayata geçiren Sun Group, demir yolu -raylı sistemler ve inşaat - altyapı alanında faaliyet göstermektedir. Ankara-Sivas hızlı tren hattı yapımında da yer aldığı söylenmekte.
Yeni genel müdürümüzün aslında bir şirketin patronu olduğunu anladık. Peki, neden demir yollarına bu süreçte atandı? Çünkü daha geçtiğimiz 6 ay içerisinde demir yolları özelleştirilmesi ile gündeme gelmişti. Resmi gazetede demir yollarının yeniden yapılandırılması ile ilgili karar yayımlandı. Kararın sonuçlanması için 30 Haziran 2022 tarihi hedef konulmuştu. Geçtiğimiz aylarda da çalışma bakanı olarak atanan Vedat Bilgin de eski TCDD genel müdürlüğü yapmış bir isimdir. Şimdi aklımıza şu soru geldi. Özelleştirmenin fikir babası bakan oldu, şirket patronu da yeni genel müdür: “Danışıklı dövüş mü?”
Yeni atama karşısında demir yolu emekçilerinin büyük çoğunluğunun tepkisi “Şirket yönetir gibi demir yollarını yönetecekler” oldu. Peki demir yolu emekçileri olası bir özelleştirme karşısında demir yollarının satılması karşısında ne yapmalıdır? İşçi-memur ayrımı yapmadan örgütlü olduğumuz sendikaları olası özelleştirme girişimlerine karşı çıkmayı sağlamalıyız. Demir yolları halkındır satılamaz demeliyiz. Demir yollarını sattırırsak halkın bir daha ucuz ve güvenilir bir ulaşım hakkına sahip olmayacağını dile getirmeliyiz. Kamu hizmeti veren bir kurumun 3. şahsa devredilmesini bundan önceki kamu kurumlarında gördüğümüz için demir yolunun tüm işçileri ve memurları şimdiden karşı çıkmalıyız. Tepkimizi çeşitli eylemlerle dile getirmeliyiz. Hele bekleyelim demeye zamanımızın kalmadığını düşünüyorum.
