Zırhlı araçla öldürülen Miraç'ın babası: Yavaş gitseydi, çocuğum 11 metre fırlamazdı
Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan’ın kendisine “Zırhlı araç yavaş gidiyordu” dediğini aktaran Miraç’ın babası Salih Miroğlu, “Araç yavaş gitseydi, çocuğum 11 metre fırlamazdı” dedi.
Zeynep DURGUT
Şırnak'ta 7 yaşındaki Miraç Miroğlu'nun zırhlı araç çarpması sonucu yaşamını yitirmesinin yankıları sürüyor. Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan’ın kendisine “Zırhlı araç yavaş gidiyordu” dediğini aktaran Miraç’ın babası Salih Miroğlu, “Araç yavaş gitseydi, çocuğum 11 metre fırlamazdı” dedi.
Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Turgut Özal Mahallesi’nde 3 Eylül’de evinin önünde bisiklet süren 7 yaşındaki Miraç Miroğlu, zırhlı aracın çarpması sonucu yaşamını yitirdi. Miraç’ın katledilmesiyle, bölge kentlerinde zırhlı araçlar son 13 yılda 20’si çocuk en az 40 kişinin ölümüne neden oldu. Ölümlerin failleri asker ve polisler hakkında açılan davalar cezasızlıkla sonuçlanırken, Miraç’ın faili polisin ifadesi olaydan 3 gün sonra alındı. İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’nca “Ölümlü trafik kazası” suçundan başlatılan soruşturma kapsamında ifadesi alınan polis, daha sonra serbest bırakıldı. Olayla ilgili Miroğlu ailesinin ifadesi ise henüz alınmadı.
7 GÜN 24 SAAT SÜRATLE DEVRİYE
Zırhlı aracın ölümüne neden olduğu Miraç'ın babası Salih Miroğlu, zırhlı araçların 7 gün 24 saat yüksek süratle mahallede devriye attıklarını söyledi. Oğlu Miraç’ın ölümüne neden olan zırhlı aracın da aşırı süratli olduğunun aktarıldığını belirten baba Miroğlu, “Miraç daha yeni 7 yaşına girmişti. Bisikletle bakkala kadar gitmişti. 24 saat boyunca bu araçlar mahallenin içinde hız yaparak geziyorlar. Otoban değil, normal bir yol da değil. Benim çocuğum gitti, başkasının çocuğu gitmesin” ifadelerini kullandı.
11 METRE FIRLADI
Miroğlu, Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan’ın olaydan sonra İdil Devlet Hastanesi’ne gelerek kendisiyle görüştüğünü belirterek, şunları anlattı: "Vali, oğlumun ölümüne neden olan zırhlı araçla ilgili ‘Görüntüsü var ve araç yavaş gidiyor’ dedi. Eğer o araç yavaş gitseydi, benim çocuğumun terliği dama uçmazdı ve 11 metre fırlamazdı. Bisikleti 4 parçaya ayrılmıştı. Eğer dedikleri gibi çocuğa yandan çarpsaydı, yere düşerdi ve çocuk fırlamaz, terliği de dama kadar uçmazdı. Her gün zırhlı araçların mahalleden nasıl geçtiğini kendi gözlerimle görüyorum. Biz evin balkonunu günde 3-4 defa yıkıyoruz. Çünkü hemen toz oluyor. Hepsi bu araçların tozu. Bunlar bir mahallenin içinden geçiyorlar. Günde en az 50 sefer gidip geliyorlar. Gece yarısı sabaha kadar geziyorlar. Niye geziyor? Üstelik bu Miraç’a vuran araç karakola gidiyormuş. Hani deseniz bir olay var, acele etmiş, öyle bir şey de yok. Karakol da mahallenin içinde. Yol da öyle işlek bir yol değil. Mahallenin yoludur. Her bir tarafta çocuklar, yaşlılar var.”
‘BAŞKA CANLAR YANMASIN’
Kazaya neden olan zırhlı araç şoförü polisin 3 gün sonra ifadesinin alındığını aktaran baba Miroğlu, “Miraç’a çarpan polis, ifadesinde yavaş gittiğini belirtmiş. Oğlumun ölümüne sebebiyet veren polisin tutuklanmasını, cezalandırılmasını istiyoruz. Çünkü buna ceza verilmezse, yarın daha beteri olur. Çok kişi bu şekilde gider. Halk zırhlı araçlardan kendini koruyor. Zırhlı aracı kullanan kişiler hiç dikkat etmiyorlar. Halk dikkat ediyor. Araç geldiğinde bir çocuğu bisiklet üzerinde görürse veya yürürken gördüğünde durmalıdır. Halkın güvenliği için buradalar ama halka daha fazla zarar veriyorlar. Polisin verdiği ifade yanlıştır. Başkasının canı yanmasın, bu kişi cezalandırılmalıdır. Cezalandırılmazsa başkası daha hızlı gider. Benim oğlum gitti, başkasının gitmesin” diye konuştu. (Şırnak/MA)