Boğaziçi'de alternatif mezuniyet töreni: Asacağımız diplomalarda kayyumun adı olmayacak
Boğaziçi öğrencileri, yarın "Kayyum rektörü tanımıyoruz" sloganıyla alternatif mezuniyet töreni düzenleyecek. Öğrenciler, kendi seçtikleri dekan ve rektörün isminin yazılı olduğu diplomaları alacak.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden Naci İnci protestosu | Fotoğraf: Evrensel
Eylem NAZLIER
İstanbul
Boğaziçi Üniversitesinde akademisyen ve öğrencilerin 36 haftadır kayyum rektörlere karşı direnişi sürüyor. "Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz" diyerek demokratik ve özerk bir üniversite için mücadelelerini sürdüren Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, "Kayyum rektörü tanımıyoruz" sloganıyla yarın alternatif mezuniyet töreni düzenleyecek.
Törende 2020-2021 mezunları temsili olarak alternatif diplomalarını alacak ve her öğrenci diplomasında kendi rektörünü belirleyecek. Alternatif mezuniyet törenine ilişkin Evrensel'e konuşan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi ve 'Boğaziçi Nöbeti'nden Doruk Tunaoğlu, “Melih Bulu’nun olduğu bir mezuniyeti kabul etmiyorduk. Yerine gelen Naci İnci’nin de Bulu’dan bir farkı yok. Biz kayyum değil seçilmiş rektör istiyoruz” dedi.
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Mine Eder, üniversite yönetiminin YouTube’da yaptığı online mezuniyet töreninin yorumlara bile kapatıldığını belirterek “Bu tören sembolik ama anlamı çok büyük” diye konuştu.
"PROTESTO EDİLMEKTEN KORKTULAR"
Mezuniyet töreni önce 10-12 Ağustos olarak duyuruldu ama "kayyum rektör" Bulu görevden alınınca tören eylüle ertelendi ve online olarak gerçekleşti.
Rektörlüğe vekaleten atanan Naci İnci’nin diplomaları imzaladığını anlatan Doruk Tunaoğlu, "Öğrenciler olarak kayyumsuz bir rektör isteğiyle yola çıktık. Sonra Melih Bulu görevden alındı. Bulu görevden alındıktan sonra da bir türlü mezuniyet töreni düzenlenemedi. Kayyumları protesto ettiğimiz bir tören hayal ediyorduk ama pazar günü online bir tören yaptılar. Protesto edilmekten korktukları için çeşitli bahaneler üretiyorlar" dedi.
"HAK ETTİĞİMİZ MEZUNİYETİ ALACAĞIZ"
Yarın saat 16.30’da Güney Meydan’da pankartlarıyla bir araya geleceklerini belirten Tunaoğlu, "Sonra da hocalar, mezunlar ve öğrenciler olarak rektörlüğe sırtımızı döneceğiz. Ondan sonra kayyumun görevden aldığı hocalarımız Can Candan, Feyzi Erçin ve Ayfer Bartu Candan konuşacak. Bu hocalar bizim için çok değerliler” dedi.
Törende mezun öğrencilerin de konuşacağını belirten Tunaoğlu, “Son olarak da alternatif mezuniyet diplomalarımızı vereceğiz. Kep atma ve konserler de olacak” diye konuştu.
Bu töreni kayyumları tanımadıklarını bir kez daha göstermek için yapacaklarını vurgulayan Tunaoğlu “Evet resmi diplomalar iş hayatında geçerli olacak ama biz diplomamızda kendi dekan ve rektörümüzün ismi olsun istiyoruz. Diplomalarımız hazır. Her öğrenci kendi dekanı ve rektörünü seçti. Herkesin diplomasında kendi seçtiği rektörün ismi yazacak. Diplomayı bir yere asmak istediğimizde bu alternatif diplomalarımız olacak. Biz hak ettiğimiz mezuniyeti almak için yola çıktık, hak ettiğimiz mezuniyet alacağız” dedi.
Tunaoğlu, "Üniversite hepimizin" demek için bunu yaptıklarının altını çizdi.
TÖREN SEMBOLİK AMA ANLAMI BÜYÜK
Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Mine Eder, alternatif mezuniyet töreninin öğrencilerin fikri olduğunu, akademisyenlerin de buna destek verdiğini söyledi.
Öğrencilerin "İtirazlarımızı dile getirdiğimiz mezuniyet töreni yapmak istiyoruz" dediklerini ama bu yıl törenin online olarak yapıldığını belirten Prof. Dr. Eder, “Biz salgının en yüksek olduğu dönemde bile mezuniyet töreni yaptık. Yapılan online töreni YouTube’da yorumlara bile kapatmışlar. Protestoyu kabul etmek bile bir zerafettir. Ama böyle bir şeyi kabul edip töreni bile yapmadılar” diye konuştu.
Alternatif mezuniyet töreninin sembolik ama anlamının çok büyük olduğunu dile getiren Eder, "Çocuklar çok hırpalandılar, dayak yediler, tutuklandılar. Kendilerini iyi hissetmek istiyorlar. Çok emek verdiler bunu organize etmek için” dedi.
Rektörün kendi ekibine karşı amir olabileceğini ama kendileri için bir meslektaş olması gerektiğini belirten Eder, "Bir emir-amir ilişkisi yok aramızda. Ama bunu anlatamadık” ifadelerini kullandı.
Boğaziçi’de sorunları kolektif olarak çözdüklerini anlatan Eder, "Şimdi kolektif karar verme mekanizmalarını asla kabul etmeyen bir anlayış var. O yüzden biz demokratik ve özerk üniversite modelimizden vazgeçmiyoruz. Böyle yönetilmeye hiç alışık değiliz. Tepeden inmecilik ‘Ben amirim, istediğimi yaparım’ keyfiliği var. O yüzden kabul edilemez” dedi.
Melih Bulu’nun gitmesinin bir şey ifade etmediğini çünkü aynı zihniyetin devam ettiğini anlatan Eder, “Ben şahsen yüzde 95 karşı oy aldığım meslektaşlarıma rektör olmak istemezdim. Bunu utanç verici bulurdum” ifadelerini kullandı.