8 Eylül 2021 01:50

Şampiyonken alkışlayanlar, sakatlanınca ‘Geçmiş olsun’ bile demedi

Halterci Tolga Bakıcı bugüne kadar iki kez Avrupa şampiyonu; bir kez dünya ikincisi oldu. Geçirdiği kaza sonrası tedavi imkanı sağlanmayan Bakıcı, kaderine terk edildi.

Şampiyonken alkışlayanlar, sakatlanınca ‘Geçmiş olsun’ bile demedi

Fotoğraf Tolga Bakıcı'nın kişisel arşivinden alınmıştır.

Halil İMREK
Hatay

Halterci Tolga Bakıcı Hatay’ın Payas ilçesinde yaşıyor. 10 yaşındayken miniklerde halter sporuna başlayan Bakıcı, bugün 20 yaşında. İlk altın madalyasını 2015 yılında kazandı. Devam eden yıllarda da Türkiye’ye arka arakaya altın madalyalar kazandırdı. 2 sefer Avrupa şampiyonu, 1 kez de dünya ikincisi oldu. Branşında Avrupa rekorunu da 2 kez egale etti.

Spor alanında bu derece başarılara imza atan Tolga Bakıcı, bugün ise yaşamını sürdürebilmek için İskenderun Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan bir metal fabrikasında işçilik yapıyor. Geçtiğimiz yıllarda ülkeye 7 uluslararası madalya kazandıran Bakıcı, spor hayatını sürdürmek istediğini ancak tamamen sahipsiz bırakıldığını söylüyor. Tekrar spor yapmak, Türkiye’yi yeniden temsil etmek ve ülkeye madalyalar kazandırmak isteyen Bakıcı, yeniden spora dönebilmek için gerekli imkanların sağlanmasını talep ediyor.

MİLLİ HALTERCİLİĞE GİDEN YOL

Bakıcı’nın hikayesini kendisinden dinleyelim: “10 yaşındayken miniklerde haltere başladım. Türkiye’de Payas Belediyespor adına, yurt dışında ise ülkem adına yarıştım. Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri (TOHM) yetenekli ve başarılı sporcuları belirli kriterler dahilinde seçerek olimpiyatlara hazırlıyor. Ben de 2015’te Gaziantep Olimpiyat Hazırlık Merkezine girmeye hak kazandım. TOHM’ye kabul edildikten sonra daha bir yılı doldurmadan milli sporcu oldum. 2015’te Rumi Çocuk Oyunları Uluslararası Halter müsabakalarına katıldım. İlk altın madalyayı 2015 yılında burada aldım ve milli halterci unvanını kazandım.”

AVRUPA REKORTMENLİĞİ, DÜNYA İKİNCİLİĞİ…

Milli sporcu seçilmesinin ardından çok yoğun bir hazırlık sürecine girdiğini ve 2016’da Avrupa şampiyonasına katıldığını söyleyen Tolga Bakıcı, “Yıldızlar Avrupa şampiyonasında ‘koparma, silkme ve toplamda’ 3 altın madalyayı ülkeme kazandırdım. Aynı zamanda silkmede 145 kg kaldırarak Avrupa rekorunu kırdım. Bu derece aynı zamanda Avrupa’da ilk altın madalya kazandığım müsabaka oldu. 2017’de Kosova’ya gitmiştik. Dirseğimdeki sakatlıktan dolayı derece yapamadım. Fakat daha sonra çok çalışıp Tayland’daki dünya şampiyonasına gittim. Tayland’da 139 kg koparma ile yıldızlar Türkiye rekoru ve dünya ikinciliği aldım. En son 2018’de İtalya’da düzenlenen Avrupa şampiyonasında yeniden Türkiye’yi temsil ettim. Koparmada 149 kg kaldırarak ikinci kez Avrupa Halter Şampiyonu oldum. Ayrıca silkmede bronz ve toplamda gümüş madalya kazandırdım ülkeme.” Diye sıralıyor uluslararası alandaki başarılarını.

ÖZEL TEDAVİ İHTİYACI KARŞILANMADI

2018 yılında İtalya’da düzenlenen Avrupa şampiyonasından sonra bir motosiklet kazası geçirdiğini ifade eden Bakıcı, sonrasında kimsenin kendisiyle ilgilenmediğini ve kaderine terk edildiğini anlatıyor:

“Kaza sonucu omuzla beraber vücudumun birçok yerinde kırık ve çatlaklar oluştu. Normalde olması gereken özel bir tedavinin yapılmasıydı. Ancak bırakın özel olarak tedavimle ilgilenmeyi, ‘Geçmiş olsuna’ bile gelen olmadı. Sanki kaza benim suçummuş gibi bütün faturası bana yüklendi. Beni esas yaralayan kaza değil sonrasında yaşadığım vefasızlıktı.”

‘GEÇİNEBİLMEK İÇİN ÇALIŞMAK ZORUNDAYIM’

Kaza sonrası desteğin kesilmesiyle geçinebilmek için İskenderun Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir metal fabrikasında asgari ücretle çalışmaya başladığını söyleyen Bakıcı, spora geri dönmek istediğini söylüyor:

“Git sekiz saat fabrika çalış sonra halter kaldır. Bu şartlarda yapılabilecek bir şey değil. Beslenmemin spora göre düzenlenmesi lazım. Daha önce günde en az sekiz saat antrenman yapıyordum. Şimdi sekiz saat fabrikada çalışıp sonra halter yapmaya çalışıyorum. Kendimi bildim bileli çalışmak zorundaydım; hem kendime, hem aileme bakabilmek için.”

Tolga Bakıcı

Tolga Bakıcı | Fotoğraf: Evrensel

VAAT DEĞİL, SPOR YAPMA İMKANI İSTİYOR

Sporculara değer verilmemesinden yakınan Bakıcı, ülkeye altın madalya kazandırmasına rağmen bugün sahipsiz bırakılmasının, spora ve sporcuya bakışı gösterdiğinin altını çiziyor:

“Spora ve sporculara yeterince imkan verilmiyor. Sonuçta benim bu alanda değerlendirilmem gerek. Ülkeyi temsil ediyorsun, ülkenin bayrağını dalgalandırıyorsun, hatta ülkene altın madalya kazandırıyorsun. Ama sonra tabiri caizse bir mendil gibi kullanılıp atılıyorsun. Madalyaları aldıktan sonra, vitrinde bulunanlar, benimle fotoğraf çekilenler sonra beni arayıp sormadılar. Hatay Milletvekili Suzan Şahin dışında tebrik etmek için bile arayan olmadı. Bizlere destek olmazlarsa yetenekli sporcular kaybolur, unutulur gider. Benim başıma gelen de bu” dedi.

Halter konusundaki yeteneğini başarıya dönüştürmek istediğini söyleyen Bakıcı, “Ülkemi en iyi şekilde temsil etmek istedim. Dereceleri almadan önce Payas Belediyesi ben de dahil olmak üzere kulübümüzde bulunan sporculara birçok vaatte bulundu. Ev, araba vs… Benim bunlarda gözüm yok. Düzenli bir gelirimin olması ve spor yapacak imkanların sağlanmasını istiyorum sadece” ifadeleriyle anlatıyor talebini.

BESLENME İÇİN GEREKEN PARA ASGARİ ÜCRET TUTUYOR

Tolga Bakıcı, bugün İskenderun Organize Sanayi’de bir metal fabrikasında sekiz saat çalışmak zorunda. Onun istediği ise tamamen spor yapacağı olanakların sağlanması:

“Tekrar spor yapmak istiyorum, Ne yazık ki Avrupa rekorunu kırdığımda benimle övünen kurum ya da kişilerden destek göremedim. Ekonomik durumumdan dolayı çalışmak zorundayım. Ama hem çalışıp hem spor yapma şansım yok. Çalışmadan da yaşamımı idame etme şansım yok. Para kazanmak, ailesine yardım etmek için birçok sporcu çalışmak zorunda kalıyor. Markette çalışan, inşaatta çalışan, fabrika işçiliği yapan sporcularımız var. Yarışmalara katılmak, uluslararası olimpiyatlara gitmek çok zorlu bir çalışmayı gerektiriyor. Ama geçinmek zorunda olduğu için çalışmayı seçen çok sayıda sporcu var. Ben de onlardan biriyim. Benim her gün antrenman yapmam gerekiyor ama ben her gün işe gidiyorum. Hem geçinmek, hem spor yapmak zorundayız. Ancak daha da önemlisi beslenme… Doğru dürüst beslenmem için gereken para zaten bir asgari ücret tutar. Halter en fazla masraf gerektiren branşlardan biri. Çünkü sporcuların beslenmelerine büyük önem vermeleri, proteini etten almaları gerekiyor. Devlet veriyor mu o parayı, hayır! Kulüpler veriyor mu? O da yok.”

SPORCULARA SAHİP ÇIKIN!

Genç Halterci Tolga Bakıcı konuşmasını çağrı ile sonlandırıyor: “Benim gibi sporcuları sahipsiz bırakmasınlar. Bir tarafa atmasınlar. Destek olsunlar bize. Sporcudan zarar gelmez. Keşke herkes spor yapsa. O zaman gençlerin kötü alışkanlıkları olmaz. Bana imkanlar sağlanırsa yine ülkem adına olimpiyatlarda madalya alırım. Ama bir kenara bırakıldım. Sesimin duyulmasını istiyorum. Devletin, ülkesini temsil eden sporculara maddi destek vermesi gerekiyor.”

SÖZMEN: SPORCULAR KENDİ ÖRGÜTLÜLÜKLERİNİ SAĞLAMALI

Bakıcı’nın hikayesinin yaygınlığına dikkat çeken Gazetemiz Spor Yazarı Mithat Fabian Sözmen, “Uluslararası yarışmalarda başarılı olduklarında üzerlerinden büyük hikayeler devşirilen sporcuların işler kötü gittiğinde yalnız bırakılmanın da ötesinde normal emekçilerin haklarından yoksun halde kalması çok yaygın bir durum” dedi.

On yıllardır sporcuların dünyanın her yerinde, en büyük organizasyonlarda dahi kendilerinin de diğer emekçiler gibi emeklilik, sağlık gibi güvencelere sahip olabilmesi için mücadele verdiğine dikkat çeken Sözmen, “Olimpiyatlar başta olmak üzere şu ana kadar bu alanda başarı oranı maalesef düşük. ABD dahi olimpiyatlardan döndüğünde birkaç yıl içerisinde evsiz kalan sporcu trajedileriyle dolu” hatırlatmasında bulundu.

Sektörü yönetenlerin sporda çok para kazanan ‘yıldız’ azınlık üzerinden aslında iş kolu olduğu gerçeğini gizlemeye çalıştığını ifade eden Sözmen, “Bugün Türkiye’de güçlü bir sporcu hakları hareketinin yokluğu da bunun bir sonucu. En verimli yıllarını spora veren emekçilerin basit bir sakatlıkla kariyerinin sona ermesi bu kadar olasıyken Çalışma Bakanlığı ve ilgili federasyonlara olduğu kadar sporculara da kendi örgütlülüklerini sağlama konusunda ciddi bir görev düşüyor” çağrısında bulundu.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yüksek voltajlı teşvik

Yüksek voltajlı teşvik

Erdoğan-Şimşek programıyla emekçilerin bir ayı daha gıdaya gelen yüksek zamlar ve eriyen ücretlerle geçti. Özelleştirmelerle ihya edilen sermaye gruplarına ise sadece bir ayda ‘üretmedikleri elektrik’ için 1 milyar lira teşvik verildi. Sanayi patronları da çalıştırdıkları her kadın işçi için devletten artık daha fazla teşvik alacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
2 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et