Ford işçileri: Enflasyona ezilmemek için taslak taleplerimizle yenilensin

Ford Otosan işçisi
Kocaeli

Sendikanın taslağı açıklamasından sonra, fabrikada hepimizin dilinde az çok taslak rakamları vardı. Geçen dönemki sözleşme taslağını hatırlarsak ortalama toplam zammı yüzde 26.28 olarak istemişlerdi. Daha sonra toplamda ortalama (sosyal haklar vs. dahil ) yüzde 18.49’a imza atmışlardı.

Tabii burada bizi ilgilendiren saatlik ücrete yapılan zam. Geçen dönem bizleri ‘Ancak yüzde 15 alırlar’ diye ikna etmeye çalışanlar, bu dönem de benzer şekilde yüzde 29.57 ile masaya oturup ‘En fazla yüzde 20 alırlar’ şeklinde bizlerde beklentiyi düşürmeye, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar. Öncelikle sevgili sendikamız taslağı açıklamadan önce bizlerin fikirlerini sorup onayımızı alamaz mıydı? Bizler sözleşme taslağını neden işveren ile aynı anda öğreniyoruz? Bizler daha bu sene kesintisiz 10 gün yıllık iznimizi kullanmamışken, aşı olanlara 1 günlük idari izin verileceği söylenirken, bunun yerine sadece 2 saatlik mesai yazdırılıp, idari izin hakkımız bile gasbedilirken, sizin talep ettiğiniz yıllık 3 gün mazeret izni meselesine inanmamızı beklemeyin. Anaokulunda çocuğu olanlara yardım adı altında muğlak bir talep var. Burada şunu sormak gerekiyor, anaokulu ve bakıcı paraları almış başını gitmişken diğer taraftan, bebek bezi, mama gibi masraflardan haberiniz yok mu? Üyelerinize danışarak, onayını alarak taslağı sunsaydınız böyle olmazdı.

Taslak değiştirilemez değildir. Biz daha yolun başındayız, enflasyona ezilmemek için sözleşme taslağının bizlerin gerçek talepleri doğrultusunda yenilenmesini istiyoruz. Taslak seyyanen en az yüzde 30-35’e denk düşecek şekilde yeniden güncellenmelidir. Ve Türk Metal bu rakamdan kuruş dahi geriye düşmemelidir. Taleplerimiz dikkate alınmalıdır. Eğer ki Türk Metal ‘Biz işçinin sendikasıyız ve onların yanındayız’ diyorsa bu taleplerimizi dikkate almalıdır. Değilse önceden yaptığı gibi bizi aza razı etme politikalarına girer.

Ford’un yıllık yüzde 114’lük kârı karşısında bizim TÜİK enflasyonu değil gerçek enflasyon, yani çarşı-pazar enflasyonu baz alınsın dememizden daha doğal bir şey yoktur. Maaş daha elimize geçmeden yapılan kesintiler, her markete gittiğimizde, eve her fatura geldiğinde gün geçtikçe eriyen maaşımıza istediğimiz zam devede kulak bile değildir. Biz sendikanın insafına kalmak istemiyorsak kendi örgütlülüğümüzü sağlayıp sendikayı zorlayıp masadan en kârlı şekilde kalkmasını sağlamak zorundayız. Hiçbir şey bitmedi, her şey yeni başlıyor. Gücümüz ekmeğimiz için, geleceğimiz için, komitelerimizde birleşelim.

TÜM 6 AYLARDA ENFLASYONA BAĞLANMIŞSA SENDİKA BURADA İŞİN NERESİNDEDİR?

Ford Otosan işçisi
Kocaeli

Öncelikle sözleşme dönemi tüm metal işçilerine hayırlı olsun. Üyesi olduğumuz Türk Metal Sendikası geçtiğimiz günlerde MESS’e sunacağı taslağını açıkladı. Taslağa şöyle bir baktığımızda genel anlamda ilk odak noktası ilk 6 ay olmuş, çekme harici yüzde 27 teklif edilmiş. Tabii bunun teklif olduğunu, pazarlık payını da hesaba katarsak istenen zam oranı asla tatmin edici değil. Çünkü en son sözleşmeden bu yana 2 yıl geçti, her şeye yarıdan fazla zam geldi, yıllık enflasyon yüzde 20’lerde. Tabii bu ayar çekilmiş hali, gerçekte yapılan araştırmalarda yüzde 40’a yakın enflasyon var. Bu da biz emekçilerin geçim derdini daha da zora sokmaktadır. Diğer 6 aylar da enflasyona bağlanmış, 3. 6 ay için sembolik enflasyon+1 lira istenmiş. Bu sözleşme bir bütündür. Tüm 6 aylarda enflasyona bağlanmış ise sendika burada işin neresindedir?

Zaten devlet de çıkan enflasyon oranında zam yapıyor. Bu nedenle sanki Türk Metal Sendikası ilk 6 ay için var, diğer 6 aylarda yok, bu sorgulanmalı. Temsilcilere her fırsatta ‘Madem sendikalıyız diğer 6 aylarda da enflasyon +5 puan ve üstü bir zam talebinde bulunulmalıdır’ demeliyiz. Türk Metal istediği rakamda hiç pazarlık yapmadan almalı, zira tatmin edici bir teklif değil çünkü 2 yılda ücretler eridi, gitti. Bir bu kadar daha ekonomik açıdan zor zamanlar bizi bekliyor. Bu nedenle emekçiler bir olmalı, birlikte süreci takip edip, gerekli adımları atabilmeli. Bu da ancak birlik ve beraberlikle olur.