Tartışacak, okuyacak, mücadele edecek daha çok şey var!
Gerek ekonomik gerek psikolojik birçok zorlukla boğuştuk ve boğuşmaya devam ediyoruz. Bu süreçte bizi ayakta tutacak olan elbette birliğimizden doğan gücümüz.
Kaynak:Laure Pluth/ Unsplash
Derya ALTUNDAL
Anadolu Üniversitesi
Eskişehir Emek Gençliği’nin düzenlediği Gençlik Yaz Kampı’nın ikinci gününde Ercüment Akdeniz ile yaptığımız söyleşi, mülteci meselesine dair tekrar düşünmemi sağladı. Afganistanlı sığınmacılara karşı istemsizce geliştirdiğim önyargıyı sorgularken bir yandan da Taliban gerçeği ile bir kere daha yüzleştim. Van Gölü faciasından, Reşat Yarzad’ın hikayesinden özellikle etkilendim. Mülteci sorunu üzerine daha fazla düşünmeyi ve farkındalığımı arttırmayı planlıyorum.
Üçüncü günde gerçekleşen söyleşi de ekonominin hayatımızdaki yerine farklı bir açıdan bakmamızı sağladı. Bütün olarak değerlendirerek mevcut siyasetin, üretim ilişkilerinden bağımsız olmadığını ve ekonomik yapılanmasının bunca yıldır nasıl işler durumda olduğunu kavrayabildim.
MARKSİZM HALA GÜNCEL
Dördüncü günde “Marksizm Neden Günceldir?” söyleşisi de teorik olarak belli taşları yerine oturtmamı sağladı. Marksizm’i din, çevre ve bilim üzerinden olmak üzere farklı açılardan değerlendirerek yorumladık. Mutlak ve göreli artı değer, yeniden üretim kavramlarını tanımladık ve bu kavramlar üzerinden önceki günlerde de tartıştığımız, İskandinav ülkelerindeki işçilerin mevcut durumunu değerlendirdik.
Her bir söyleşi çok değerliydi. Eksiklerimi görüp daha fazla okuma yapmam gerektiğini fark ettim. Hocalarımızın da verdikleri okuma tavsiyeleri doğrultusunda bir planlama yaptım ve yine kamp sayesinde bu okumaları birlikte gerçekleştirebileceğim ve üzerine tartışabileceğim birçok değerli insanla tanışma fırsatı yakaladım.
"YALNIZ OLMADIĞIMI BİLİYORUM”
Kamp sonrasında evime içimde büyük bir umutla dönüyorum. Pandemi koşullarının da büyük etken olduğu yalnızlaşmadan, Boğaziçi Direnişi’ne yapılan karalamalardan, art arda gelen rektör atamalarından sonra sinmiş olarak geldiğim Eskişehir’de, bugün biliyorum ki yalnız değilim. Gerek ekonomik gerek psikolojik birçok zorlukla boğuştuk ve boğuşmaya devam ediyoruz. Bu süreçte bizi ayakta tutacak olan elbette birliğimizden doğan gücümüz. Direnmekten asla vazgeçmeyen ve artık bir parçası olduğum Emek Gençliği’ne en içten teşekkürlerim ve sevgilerimle...