Okullar tedbirler alınarak açılsın

Gökçefidan TÜRKMEN

Tuzla/İstanbul

Bu haftanın başı itibariyle yeni eğitim-öğretim dönemine girmiş bulunuyoruz. Hepimiz yeni dönem için yer yer heyecanlı yer yer tedirginiz. Biz de okulların açılması ile ilgili çevremizdeki liseli gençlerle sohbet edebilme fırsatı bulduk ve yeni döneme dair sorunlarını, kaygılarını, beklentilerini, umutlarını konuştuk. Çoğumuz okulların açılmasının, alamadığımız eğitim sürecinin telafisinin gerektiğini düşünüyoruz fakat alınacak tedbirler konusunda da endişeliyiz. Öte yandan çoğu arkadaşımda okuldan, derslerden büyük oranda uzaklaşma gözlemledim. Okula gitmek istemediklerini, alıştıklarını ama bir yandan da üniversite sınavı için kaygılı olduklarını söylüyorlar.

“BEN OKULLAR AÇILINCA KAÇINCI SINIF OLACAĞIMI BİLMİYORUM”

Tuzla Aydınlı Mahallesi’nde okuyan bir arkadaşımızla röportaj yaptığımızda okulların açılması sürecini şöyle yorumluyor: “Okullar açılsa bile geri kapanabilir. Vakalar tekrar artınca geri kapatacaklarını düşünüyorum. Okula giden öğrencilerin aşı olması zorunlu olmalı bence. Okullar açılmalı, iki yıl oldu ve bu öğrenciler için büyük bir kayıp. Bir şey biliyorum desem yalan olur, üniversite sınavında ne yapacağımı bilmiyorum.” Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in son açıklamaları geliyor aklıma. Her türlü önlemin alındığını söylemişti yeni bakan. Arkadaşımız da bu konu hakkında “Gerekli önlemleri alacaklarını da düşünmüyorum.Okullar hiç temiz değil, tuvaletler çok kirli. Öğrenci mevcudu fazla, öğrenciler de önlem almıyor zaten” diyor. Daha güvenli bir eğitim dönemi için fikirlerini sorduğumda ise “Her dönemin okul günleri farklı olsun, sınıflarda mevcut sayısı az olsun isterdim. Bizim okulda iki bine yakın insan var. Farklı günlere bölüştürülmeli bence. Kronik rahatsızlığı olanların gelmesini istemezdim, devletin onlara özel ders vermesini isterdim. Gerçi hocalar ne kadar inisiyatifli davranır orasını bilemem. Derse dair hocalarıma mesaj attığımda bana geri dönmezlerdi bile” diye ekliyor. Son olarak uzakta eğitim süreci hakkında “Uzaktan eğitime ilk başlarda katılıyordum ama sonra bıraktım zaten verim alamadım. Ben okullar açılınca 10. mu yoksa 11. sınıf mı olacağımı bilmiyorum, o kadar koptum okuldan” diyor.

Pendik'te oturup Fenerbahçe Anadolu Lisesinde okuyan Umut ile sohbet ettiğimizde ise “Okullar yüksek ihtimalle kademeli olarak açılır. Kapanma ihtimali de vaka sayısı ile aynı oranda değişir” diyor. “Okulların günümüzde gerekli tedbirleri sağlayacak kadar bütçeye sahip olunduğunu düşünmüyorum, devlet de zaten sağlamaz” diyen Umut da gerekli tedbirlerin alınacağı konusunda güvensiz. Uzaktan eğitimin verimsizliğini vurgulayan Umut, önlemlere birlikte okulların açılması gerektiğini düşünüyor. “Aşı konusunda öğrencilere yeteri kadar teşvik olmadığını düşünüyorum. Ama yine de bence açılmalı okullar. Bu pandemi sürecinde okul konusunda kendime katabildiğim bir şey olmadı. Yeni döneme dair taleplerim ise öncelikle aşı teşvik edilmeli. Sonrasında zorunlu dezenfeksiyon işlemleri uygulanmalı” diyerek sözlerini bitiriyor Umut.Bu sene 12. sınıfa geçen Ceyda da pandemi sürecinde derslerden hiçbir şey öğrenememekten şikayetçi. Ceyda, “12. sınıfa geçenler okul başlayınca sıfırdan başlamayacaklar, müfredata göre gidilecek, test çözdürecekler ama ben bilmediğim, öğrenemediğim konuların testini nasıl çözebilirim ki evde kendi kendime çalışmam daha yararlı oluyor" diyor. Tedbirler konusunda da “Önceden de çoğu okulda tuvalet kâğıdı, sabun vs. olmuyordu tuvaletlerde. Şimdi her yeri dezenfekte edebileceklerini düşünmüyorum” diyor.Hepimiz endişeli olsak da eğitime bir şekilde devam etmemiz gerektiğinin farkındayız. Okullarda hijyeninin sağlandığı ve denetlendiği, sınıfların mevcut sayılarının düşürüldüğü, maske ve dezenfektan gibi ürünlerin öğrencilere ücretsiz sağlandığı, alamadığımız eğitimin telafisinin de yapıldığı koşullarda okulların öncelikli olarak açılmasını istiyoruz.